hükmeden bir Hakîm-i Mutlak ve Kadîr-i Mutlak ve
Alîm-i Mutlak olmazsa, intizam›m›z bozulur, nizam›m›z
kar›fl›r.”
Sonra o müddei onda da me’yus oldu. Bir insan›n be-
denine rast gelir. Yine kör tabiat ve serseri felsefe lisan›
ile tabiiyyunun dedikleri gibi, der ki: “Sen benimsin, se-
ni yapan benim. Veya sende hissem var.”
Cevaben, o beden-i insanî, hakikat ve hikmet diliyle
ve intizam›n›n lisan-› hâliyle der ki:
SÖZLER | 967
O
TUZ
‹
K‹NC‹
S
ÖZ
halk:
yaratma.
ham›z-› karbon:
karbondioksit.
hararet:
s›cakl›k, atefl.
hararet-i gariziye:
vücut ›s›s›.
hâs›l:
ortaya ç›kma.
havaî:
havada olan.
hikmet:
her fleyin belirli gayelere
yönelik olarak, manal›, faydal› ve
tam yerli yerinde olmas›.
hisse:
pay.
hükmeden:
emri alt›nda bulun-
duran.
hükmünde:
de¤erinde, yerinde.
ihtirak:
yanma.
imtizac-› kimyeviye:
kimyevî bi-
leflim.
imtizaç:
uyum, uyuflma, bileflik
hâline gelme.
ink›lâp:
de¤iflim, dönüflüm, de-
¤ifltirme, dönüfltürme.
intizam:
düzgünlük, nizam.
ifl’al:
yakma, alevlendirme, tutufl-
turma, parlatma.
Kadîr-i Mutlak:
hiç bir kay›t ve
flarta tâbi olmaks›z›n her fleye
gücü yeten Allah.
kanun-u ‹lâhî:
Allah’›n kanunu.
kanun-u mukarrere:
yerleflmifl
kanun.
kehribar:
tesbih, a¤›zl›k vs. gibi
eflyalar yap›lan ve bir yere h›zl›ca
sürtüldü¤ünde hafif cisimleri ken-
dine çeken fosilleflmifl reçine.
lisan:
dil.
lisan-› hâl:
tav›r ve davran›fllar,
vücut dili.
me’yus:
ümitsiz.
mu’cizat-› kudret-i ‹lâhiye:
Al-
lah’›n kudretinin mu’cizeleri.
muallâk:
boflta.
müddei:
iddia sahibi, davac›.
münasebet-i fledide:
fliddetli ilgi.
müvellidülhumuza:
oksijen.
nâr-› hayat:
beden s›cakl›¤›, ha-
yat atefli.
nev:
çeflit.
nizam:
düzen, tertip.
noksan:
eksik.
safî:
temiz.
Sâni-i Hakîm:
her fleyi sanatl› ve
hikmetli yaratan Allah.
semli:
zehirli.
s›r:
gizli fley, giz.
tabiat:
maddî âlem ve içindekiler.
tabiiyyun:
tabiata tapanlar, tabi-
atperestler.
tabir:
manas› olan söz, ifade.
tasfiye:
temizleme.
telvis:
kirletme.
temin:
sa¤lama.
tevlit:
do¤urma.
unsur:
esas, kök.
unsur-u kesif:
kat› fleyler, yo¤un
elementler.
zerre:
maddenin en küçük parça-
s›.
âb-› hayat:
hayat suyu.
Alîm-i Mutlak:
sonsuz ve s›-
n›rs›z ilim sahibi Allah.
aflk-› kimyevî:
kimyasal çe-
kim gücü.
azot:
havada bulunan renksiz
bir gaz.
beden-i insan:
insan bedeni.
binaen:
-den dolay›.
cevaben:
cevap olarak.
dahil:
içeri.
felsefe:
madde ve hayat›
bafllang›ç ve gaye bak›m›n-
dan inceleyen ilim.
fen:
tecrübî, ispatla meydana
gelmifl ilimlere verilen genel
ad.
fennen sabit:
bilgiyle kan›tla-
nan.
fenn-i kimya:
kimya ilmi.
hakikat:
gerçek.
Hakîm-i Mutlak:
sonsuz hik-
met sahibi ve her fleyi gayeli
ve faydal› yaratan Allah.
1.
Sanat›nda ak›llar›n hayrete düfltü¤ü Allah, her türlü kusur ve noksandan uzakt›r.
Sâni-i Hakîm, havada iki unsur halk etmifltir: biri azot, biri müvellidül-
humuza. Müvellidülhumuza ise, nefes içinde kana temas etti¤i vakit, ka-
n› telvis eden karbon unsur-u kesifini kehribar gibi kendine çeker. ‹kisi im-
tizaç eder, buharî ham›z-› karbon denilen (semli havaî) bir maddeye ink›-
lâp ettirir; hem hararet-i gariziyeyi temin eder, hem kan› tasfiye eder.
Çünkü, Sâni-i Hakîm, fenn-i kimyada aflk-› kimyevî tabir edilen bir mü-
nasebet-i fledideyi müvellidülhumuza ile karbona vermifl ki; o iki unsur
birbirine yak›n oldu¤u vakit, o kanun-u ‹lâhî ile, o iki unsur imtizaç eder-
ler. Fennen sabittir ki, imtizaçtan hararet hâs›l olur. Çünkü, imtizaç, bir
nevi ihtirakt›r. fiu s›rr›n hikmeti fludur ki:
O iki unsurun, her birisinin zerrelerinin ayr› ayr› hareketleri var. ‹mti-
zaç vaktinde her iki zerre, yani onun zerresi, bunun zerresiyle imtizaç
eder; bir tek hareketle hareket eder. Bir hareket muallâk kal›r. Çünkü, im-
tizaçtan evvel iki hareket idi; flimdi, iki zerre bir oldu. Her iki zerre, bir
zerre hükmünde bir hareket ald›. Di¤er hareket, Sâni-i Hakîm’in bir ka-
nunu ile, hararete ink›lâp eder. Zaten, “Hareket, harareti tevlit eder” bir
kanun-u mukarreredir.
‹flte bu s›rra binaen, beden-i insaniyedeki hararet-i gariziye, bu imti-
zac-› kimyeviye ile temin edildi¤i gibi; kandaki karbon al›nd›¤› için, kan
dahi safî olur. ‹flte, nefes dahile girdi¤i vakit, vücudun hem âb-› hayat›n›
temizliyor, hem nâr-› hayat› ifl’al ediyor. Ç›kt›¤› vakit, a¤›zda, mu’cizat-›
kudret-i ‹lâhiye olan kelime meyvelerini veriyor.
1
o
?ƒo
?o
© r
dG p
¬p
©r
æ°o
U /
‘
n
ôs
«`n
ën
J r
øn
e n
¿Én
ër
Ñ°o
ùn
a