Sözler - page 1103

ve vahdaniyetine flahadet ediyorlar; öyle de, o zîhayatlar,
ölümleriyle bir
Hayy-› Bâkî’
nin sermediyetine ve Vahidi-
yetine flahadet ediyorlar. Yirmi ‹kinci Sözde, mevt, gayet
kuvvetli bir bürhan-› vahdet ve bir hüccet-i sermediyet ol-
du¤u ispat ve izah edildi¤inden, flu bahsi o söze havale
edip yaln›z mühim bir nüktesini beyan edece¤iz. fiöyle
ki:
Nas›l zîhayatlar vücutlar› ile bir Vacibü’l-Vücud’un vü-
cuduna delâlet ediyorlar; öyle de, o zîhayatlar ölümleri
ile bir
Hayy-› Bâkî’
nin sermediyetine, Vahidiyetine flaha-
det ediyorlar. Meselâ, yaln›z bir tek zîhayat olan zemin
yüzü, intizamat› ile, ahvaliyle Sânii gösterdi¤i gibi; öldü-
¤ü vakit, yani k›fl beyaz kefeni ile ölmüfl o zemin yüzünü
kapamas› ile nazar-› befleri ondan çeviriyor veyahut na-
zar o giden bahar cenazesinin arkas›ndan maziye gider,
daha genifl bir manzaray› gösterir. Yani her biri birer
mu'cize-i kudret olan zemin dolusu bütün geçen baharlar
misillü, yeni gelecek birer harika-i kudret ve birer hayat-
tar zemin olan bahar dolusu hayattar mevcudat-› arziye-
nin gelmelerini ihsas ve vücutlar›na flahadet ettiklerinden,
öyle genifl bir mikyasta, öyle parlak bir surette, öyle kuv-
vetli bir derecede, bir
Sâni-i Zülcelâl
’in, bir
Kadîr-i Zülke-
mal
’in, bir
Kayyum-u Bâkî’
nin, bir
fiems-i Sermedî’
nin
vücub-u vücuduna ve vahdetine ve beka ve sermediyeti-
ne flahadet ederler ve öyle parlak delâili gösterirler ki, is-
ter istemez bedahet derecesinde
1
p
ón
Mn
’r
G p
óp
MGn
ƒr
dG $Ép
H o
âr
ĉn
e
n
G
dedirtir.
SÖZLER | 1103
O
TUZ
Ü
ÇÜNCÜ
S
ÖZ
lah.
Kayyum-u Bâkî:
sonsuz hayat
sahibi olan ve her fleyi her an
ayakta tutan Allah.
kefen:
ölülerin sar›ld›¤› beyaz
bez; k›fl›n ya¤an kar.
kudsî:
mukaddes, yüce, temiz.
manzara:
görüntü, genel görü-
nüfl.
mazi:
geçmifl zaman.
mevcudat-› arziye:
dünyadaki
varl›klar.
mevt:
ölüm, vefat.
mikyas:
ölçek, ölçü.
misillü:
benzer, gibi.
mu’cize-i kudret:
Cenab-› Hakk›n
kudretinin mu’cizesi.
mühim:
önemli.
nazar:
bak›fl.
nazar-› befler:
insan›n dikkati,
bak›fl›.
nükte:
herkesin anlayamad›¤› in-
ce mana.
Sâni:
her fleyi sanatl› bir flekilde
yapan Allah.
Sâni-i Zülcelâl:
her fleyi sanatl›
bir flekilde yaratan, sonsuz hafl-
met ve yücelik sahibi Allah.
sermediyet:
sonsuzluk, ebedîlik,
süreklilik.
s›fat:
vas›f.
suret:
biçim, flekil, tarz.
flahadet:
flahitlik, tan›kl›k.
fiems-i Sermedî:
ebedî günefl,
varl›¤› ebedî olan ve her fleyi nur-
land›ran Allah.
Vacibü’l-Vücud:
varl›¤› zarurî ve
zatî olan; varl›¤› baflkas›n›n varl›-
¤›na ba¤l› de¤il, kendinden olup
ezelî ve ebedî olan Allah.
vahdaniyet:
Allah’›n birli¤i ve
varl›¤›.
vahdet:
birlik.
vahidiyet:
birlik.
vücub-u vücut:
varl›¤› gerekli ol-
ma, olmamas› imkâns›z olma.
vücut:
var olmak, varl›k.
zat:
büyüklük ve yücelik sahibi
Allah’›n zat›.
zemin:
yer, yeryüzü.
zîhayat:
hayat sahibi.
ahval:
hâller, durumlar.
bahis:
bahsedilen, anlat›lan
fley, konu.
bedahet:
aç›kl›k, ispata ihti-
yaç duymamak.
beka:
sonsuza kadar var ol-
ma.
beyan:
anlatma, aç›klama.
bürhan-› vahdet:
Allah’›n bir-
li¤ini gösteren delil.
delâil:
deliller.
delâlet:
delil olma.
gayet:
çok, son derece.
harika-i kudret:
Allah’›n kud-
retinin harikas›.
hayattar:
canl›, yaflayan.
Hayy-› Bâkî:
sonsuz, bâkî bir
hayat›n sahibi olan Allah.
hüccet-i sermediyet:
Allah’›n
varl›¤›n›n ebedî ve sonsuz ol-
mas›n›n delili.
ihsas:
hissettirme.
iman:
inanma, kabul etme.
intizamat:
düzenlemeler, dü-
zenlilikler.
ispat:
kan›tlama, do¤rulu¤u-
nu delillerle ortaya koyma.
izah:
aç›klama.
Kadîr-i Zülkemal:
sonsuz ke-
mal ve kudret sahibi olan, Al-
1.
Her bir fleye bütün kudsî s›fat ve isimleriyle birden yönelen, zat ve s›fatlar›nda eflsiz ve tek
olan Allah’a iman ettim.
1...,1093,1094,1095,1096,1097,1098,1099,1100,1101,1102 1104,1105,1106,1107,1108,1109,1110,1111,1112,1113,...1482
Powered by FlippingBook