Sikke-i Tasdik-i Gaybi - page 40

bulunsun? Sabahleyin benden soruyor, “Ben getirmedim,
haberim yok” dedim. Zaten gece yanına çıkmamıştım.
Bunda bir manâ var. Biz düşündük, aynı gün Milas’tan
listeye göre kitap istemeye bir hak kazanmak için, Haz-
ret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmın Mısır azizi Mu-
kavkıs’a yazdığı mektup, eski Mısırlılara ait kitaplar için-
de bulunarak İstanbul’a gönderilmiş. Bu mektubun fotoğ-
rafla alınan aynının bir sureti, o gecenin gündüzünde bi-
ze geldi, o geceki liste hâdisesine tevafuk etti. Bunda şüp-
hemiz kalmadı ki, saklı olan o listenin kendi kendine ora-
da bulunması, bu mektub-i Nebeviyenin gelmesine bir is-
tikbal ve bir işaret idi.
İşte o günlerde Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Ves-
selâm rüyada Risale-i Nur’la münasebettar görülmesi ve
mektup da aynı vakitte gelmesi, o günlerde telif edilen
hastalara ait yirmi beş deva-i maneviyeyi beyan eden Yir-
mi Beşinci Lem’a ve iktisada ait On Dokuzuncu Lem’a
ve onların akabinde ihtiyarlara ait yirmi altı ricayı beyan
eden Yirmi Altıncı Lem’anın telif zamanlarına tevafuk et-
mesi şüphe bırakmıyor ki, bu üç risale, Hazret-i Peygam-
ber Aleyhissalâtü Vesselâmın makbuliyetine mazhar ol-
muş.
Yine Risale-i Nur’la münasebeti tahakkuk eden hâdi-
selerden birisi de şudur ki; Risale-i Nur’un Isparta’ya me-
dar-ı bereket olduğunu çok emarelerle gördük ve görü-
yoruz.
Ezcümle: Şükrü Efendi hem kendi köşkünü, hem mer-
hum kardeşi Nuri Efendinin köşkünü Risale-i Nur’un
P
ARLAK
F
IKRALAR
| 40 | SİKKE-İ TASDİK-İ GAYBÎ
akabinde:
arkası sıra, peşi sıra,
peşinden.
aleyhissalâtü vesselâm:
‘sa-
lât ve selam onun üzerine ol-
sun’ anlamında Hz. Muham-
med’e dua.
aziz:
hürmete layık, değerli,
kıymetli.
beyan:
açıklama, bildirme,
izah.
deva-i maneviye:
manevî
ilaç, çare.
emare:
alâmet, belirti, nişan.
ezcümle:
bu cümleden olarak.
hâdise:
olay.
iktisâd:
tutum, lüzumundan
fazla veya eksik harcamalar-
dan kaçınma.
istikbal:
gelecek.
makbuliyet:
makbullük, be-
ğenilmişlik, geçerlilik.
mazhar:
nail olma, şereflen-
me.
medar-ı bereket:
bereket se-
bebi.
mektub-ı Nebeviye:
Hz. Pey-
gamber (s.a.v)’in mektubu.
merhum:
rahmete kavuşmuş,
ölmüş, ölü.
münasebet:
ilgi, ilişki, bağ.
münasebettar:
ilgili, alâkalı.
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Be-
diüzzaman Said Nursî’nin eser-
lerinin adı.
suret:
nüsha, kopya.
tahakkuk:
gerçekleşme, ke-
sinleşme.
telif:
eser yazma.
tevafuk:
uyma, uygunluk, bir-
birine denk gelme.
1...,30,31,32,33,34,35,36,37,38,39 41,42,43,44,45,46,47,48,49,50,...560
Powered by FlippingBook