şey varsa, o da, her yerde olduğu gibi, Barla’da bulunan
ciddî dost ve talebelerimdir.” diyor
Mustafa, Lütfi, Rüştü,
Hüsrev, Bekir Bey, Re’fet
(Rahmetullâhi Aleyhim ecmaîn)
* * *
RİSALE-İ NUR BEREKETİNE AİT YAĞMUR
HÂDİSESİNİ TEYİT EDEN
MUHACİR HAFIZ AHMED SÜLEYMAN MUSTAFA ÇAVUŞ VE
BEKİR BEY VE ŞEM’İ’NİN (
RH
) BİR
FIKRASIDIR
[Isparta’daki kardeşlerinin fıkrasındaki davayı ispat eden
kuvvetli iki delili gösteriyor.]
Re’fet Bey ve Hüsrev gibi kardeşlerimizin harika bir su-
rette yağan yağmur içinde Risale-i Nur bereketine husu-
si baktığına kanaatimiz geliyor. Çünkü gözümüzle yağ-
mur hâdisesinin hususi bir şekilde hizmet-i Kur’ân ve
Risale-i Nur’a baktığını iki suretle gördük.
Birinci Suret:
Risale-i Nur’un vasıta-i neşri olan Üs-
tadımızın camii seddedildi. Risale-i Nur’u yazacak hariç-
teki talebelerinin, yanına gelmeleri men edildiği hengâm-
da kuraklık başladı. Yağmura ihtiyac-ı şedid oldu. Sonra
yağmur başladı, her tarafta yağdı, yalnızca Karaca Ah-
med Sultan’dan itibaren bir daire içinde kalan Barla mın-
tıkasına yağmur gelmedi. Üstadımız bundan pek mütees-
sir olarak duâ ediyordu. Sonra dedi ki:
bereket:
mübareklik, bolluk, saa-
det.
ciddî:
gerçek olarak, hakikaten.
dava:
takip edilen fikir, iddia.
delil:
bir davayı ispata yarayan
şey, burhan.
dua:
Allah’a yalvarma, niyaz.
fıkra:
kısım, fasıl, bölüm.
P
ARLAK
F
IKRALAR
| 34 | SİKKE-İ TASDİK-İ GAYBÎ
hâdise:
olay.
hariç:
dışarı.
hârika:
olağanüstü.
hengâm:
zaman, sıra.
hizmet-i Kur’ân:
Kur’ân hiz-
meti.
hususî:
özel.
ihtiyac-ı şedit:
çok şiddetli ih-
tiyaç, şiddetli muhtaç oluş.
ispat:
doğruyu delillerle gös-
terme.
itibaren:
den beri, ...den başla-
yarak, itibar ederek.
kanaat:
inanma, görüş, fikir.
men:
yasak etme, engelleme.
mıntıka:
bölge, taraf, cihet.
müteessir:
teessüre kapılan,
hüzünlü, kederli, mahzun.
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Be-
diüzzaman Said Nursî’nin eser-
lerinin adı.
sedd:
kapama, tıkama, engel
olma.
suret:
biçim, şekil, tarz.
talebe:
öğrenci.
teyit:
kuvvetlendirme, sağ-
lamlaştırma; doğru çıkarma.
umumî:
genel.
vasıta-i neşr:
yayma, neşret-
me aracı.