Birincisi:
Sure-i Nur’dan Ayeti’n-Nur’dur ki, Risale-i Nur’un Re-
saili’n-Nur ve Risalei’n-Nur ve
Risaletü’n-Nur
namlarıyla
sebeb-i tesmiyesinin on altı sebebinden bir sebep oldu-
ğundan, birinci olarak onu beyan etmek gerekir.
Bu Ayeti’n-Nur:
l
ìÉn
Ñ°r
üe Én
¡«/
a m
Iƒ'
µ°r
ûp
ªn
c /
?p
Qƒo
f o
?n
ãn
e ¢p
Vr
Qn
’r
Gn
h p
äGn
ƒ'
ªs
°ùdG o
Qƒo
f *n
G
r
øp
e o
ón
bƒo
j w
…u
Qo
O l
Ön
cr
ƒn
c Én
¡s
`fn
Én
c o
án
LÉn
Lt
õdn
G m
án
LÉn
Lo
R »/
a o
ìÉn
Ñ°r
r
üp
ªr
dn
G
r
ºn
d r
ƒn
dn
h o
Å=°/
†o
j Én
¡o
àr
jn
R o
OÉn
µ`n
j m
ás
«p
Hr
ôn
Z n
’n
h m
ás
«p
br
ôn
°T n
’ m
án
fƒo
àr
jn
R m
án
cn
QÉn
Ño
e m
In
ôn
én
°T
*G o
Üp
ôr
°†n
jn
h o
ABÉ°n
ûn
j r
øn
e /
?p
Qƒo
æp
d *G …p
ór
¡n
j m
Qƒo
f »'
?n
Y l
Qƒo
f l
QÉn
f o
¬r
°ùn
°ùr
ªn
J
(1)
l
º«/
?n
Y r
m
Ån
°T u
?o
µp
H *Gn
h p
¢SÉs
æ?p
d n
?Én
ãr
en
’r
G
Şu Ayet-i Nuriyenin manaca çok tabakatı ve vücuh-i
kesiresi vardır. Ve o tabakalardan ve vecihlerden işarî ve
remzî bir vechi manaca ve cifirce nurlu bir tefsiri olan
Risalei’n-Nur ve Risaletü’n-Nur’a dört beş cümlesiyle on
cihetten bakıyor. Ve o tabakalardan ve o vecihlerden bir
tabaka ve bir perde dahi mu’cizâne elektrikten haber ve-
riyor.
• Risale-i Nur
’a bakan birinci cümlesi
(2)
l
ìÉn
Ñ°r
üp
e Én
¡«/
a m
Iƒn
µ`r
°ûp
ªn
c /
?p
Qƒo
f o
?n
ãn
e
’dur.
Ayet-i Nuriye:
nur ayeti.
Ayetü’n-Nur:
Nur ayeti, Nur suresi
35. ayet.
beyan:
açıklama, bildirme, izah.
cifir:
harflere verilen sayı kıymeti
ile geleceğe veya geçen hâdisele-
re, ibarelerden tarih veya isme da-
ir işaretler çıkarmak ilmî.
cihet:
yön.
işarî:
bir kelimenin açık manasına
bağlı olarak ikinci ve üçüncü dere-
cede işaret yolu ile yapılan açıkla-
ma.
mu’ciz-âne:
mu’cizeli bir şekil-
de.
nam:
ad.
nurlu:
ışıklı, parıltılı.
remzî:
remizli, işaretli olarak.
Risaletü’n-Nur:
Nur Risalesi,
Bediüzzaman Said Nursî’nin
eserlerinin adı.
sebeb-i tesmiye:
isimlendir-
me sebebi.
Sure-i Nur:
Nur suresi.
tabaka:
derece, kat.
tefsîr:
Kur’ân’ın mana bakı-
mından izahı, açıklaması.
vecih:
cihet, yön.
vücuh-i kesîre:
pek çok yön-
ler.
1.
Allah göklerin ve yerin nurudur. Onun nurunun misali, bir lamba yuvası gibidir ki, onda bir
kandil vardır. Kandil de cam fanus içindedir. Cam fanus ise, inci gibi parlayan bir yıldıza ben-
zer ki, ne doğuya, ne de batıya ait olmayan mübarek bir ağacın yakıtından tutuşturulur.
Onun yakıtı, kendisine ateş dokunmasa bile ışık verecek kabiliyettedir. O nûr üstüne nur-
dur. Allah dilediğini nuruna kavuşturur. İnsanlara Allah böyle misâller verir. Çünkü Allah
herşeyi hakkıyla bilendir. (Nur Suresi: 35.)
2.
… bir lâmba yuvası gibidir ki, onda bir kandil vardır. (Nur Suresi: 35.)
B
İRİNCİ
Ş
UA
| 112 | SİKKE-İ TASDİK-İ GAYBÎ