Muhakemat - page 58

gayr-i münevver olan efkârlarını istihdam ederek, şahsi-
yat ve ihtilâfat meydanı aldı. Fakat, ebna-i müstakbelin
bir derece münevver olan efkârları heves ve şehvetle
muzlim olan hissiyatlarına galebe ederek emrine musah-
har eylediğinden, hukuk-i umumiyenin hükümferma ola-
cağı muhakkak oldu. İnsaniyet bir derece tecelli etti. Be-
şaret veriyor ki, asıl insaniyet-i kübra olan İslâmiyet, se-
ma-i müstakbelde ve Asya’nın cinanı üzerinde bulutsuz
güneş gibi pertevefşan olacaktır.
Vakta ki mazi derelerinde hükümferma olan garaz ve
husumet ve meylü’t-tefevvuku tevlit eden hissiyat ve mü-
yulât ve kuvvet idi; o zamanın ehlini irşat için iknaiyat-ı
hitabiye kâfi idi. zira hissiyatı okşayan ve müyulâta tesir
ettiren müddeayı müzeyyene ve şaşaalandırmak veyahut
haile veya kuvve-i belâgatle hayale me’nus kılmak, bür-
hanın yerini tutar idi. Fakat bizi onlara kıyas etmek, ha-
reket-i ric’iye ile o zamanın köşelerine sokmak demektir.
Her bir zamanın bir hükmü var. Biz delil isteriz, tasvir-i
müddea ile aldanmayız.
Vakta ki hâl sahrasında istikbal dağlarına daima
yağmur veren hakaik-ı hikmetin maden-i tebahhuratı
efkâr ve akıl ve hak ve hikmet olduklarından ve yeni tevel-
lüde başlayan meyl-i taharri-i hakikat ve aşk-ı hak ve
menfaat-i umumiyeyi menfaat-i şahsiyeye tercih ve meyl-i
insaniyetkârâneyi intaç eyleyen berahin-i kàtıadan
başka, ispat-ı müddea bir şeyle olmaz. Biz ehl-i hâliz,
berahin-i kàtıa:
kat’î, kesin delil-
ler.
beşaret:
müjde.
bürhan:
delil, ispat, hüccet.
cinan:
ba€lar, bahçeler.
delil:
bir davayı ispata yarayan
şey, burhan.
ebna-i müstakbel:
istikbalin ço-
cukları, gelece€in insanları.
efkâr:
düşünceler, fikirler, görüş-
ler.
ehl-i hâl:
içinde bulunulan zama-
na ait olan; bu güne ait olan
insan.
galebe:
galip gelme, üstünlük.
garaz:
kötü kasıt, düşmanca ni-
yet, kin.
gayr-i münevver:
nurlanmamış,
aydınlanmamış.
haile:
trajedi veya dram gibi teat-
ral eser.
hak:
do€ruluk, gerçek, hakikat.
hakaik-ı hikmet:
gerçek ilim.
hâl:
şimdiki zaman.
halis:
saf, samimî.
hareket-i ric’iye:
geri dönme ve
geri çekilme hareketi.
heves:
nefsin hoşuna giden, gelip
geçici istek.
hikmet:
‹lâhî gaye, gizli sebep,
fayda.
hissiyat:
hisler, duygular.
hukuk-i umumiye:
toplumun
bütün fertlerinin sahip oldu€u
haklar.
husumet:
düşmanlık.
hüküm:
verilen karar.
hükümferma:
hükümran, hü-
küm süren.
ihtilâfat:
ayrılıklar, anlaşmazlık-
lar, uyuşmazlıklar.
iknaiyat-i hitabiye:
delil ve bür-
han üzere söylenen sözler, ikna
edici konuşmalar.
insaniyet:
insanlık, insanlık mahi-
yeti.
insaniyet-i kübra:
en büyük in-
sanlık, ‹slamiyet.
intaç:
netice verme, sonuçlandır-
ma.
irşat:
do€ru yolu gösterme, gaf-
letten uyandırma.
ispat-ı müddea:
iddianın, fikrin
ispatı.
istihdam:
bir hizmette kullanma,
çalıştırma.
istikbal:
gelecek zaman.
kâfî:
yeter, elverir.
kıyas:
karşılaştırma, bir şeyi baş-
ka bir şeye benzeterek hüküm
verme.
kuvve-i belâgat:
belagat gücü,
hayale uygun söz söyleyebilme
gücü.
maden-i tebahhurat:
buharlaş-
u
nsuru
l
-H
akikaT
| 58 | MuhakeMat
ma yeri, kayna€ı.
mazi:
geçmiş zaman.
me’nus:
alışılmış, alışık, ünsi-
yet edilmiş.
menfaat-i şahsiye:
şahsî
menfaat.
menfaat-i umumiye:
herke-
sin faydasına olan işler.
meyl-i insaniyetkârane:
in-
sanca davranma, olma iste€i.
meyl-i taharri-i hakikat:
ger-
çe€i araştırma meyli, hakikati
araştırma iste€i.
meylü’t-tefevvuk:
başkaları-
na nispetle üstünlük elde et-
me meyli, iste€i.
musahhar:
boyun e€en, emir
altına giren, istenilen hâle ko-
nulmuş.
muzlim:
karanlık, zulmetli.
müddea:
iddia edilen şey,
tez, sav.
münevver:
nurlu, ışıklı, par-
lak.
müyulât:
meyiller.
müzeyyene:
süslü.
pertevefşan:
ışık saçan, nur
da€ıtan.
safî:
samimî, hâlis, saf.
sahra:
büyük çöl, geniş saha.
sema-i müstakbel:
gelecek
seması.
şahsiyat:
bir şahsın özel ha-
yatıyla ilgili münasebetsiz
sözler, dedikodu.
şaşaa:
gösteriş, debdebe.
tasvir-i müddea:
iddia edilen
şeyin vasıflarını saymak, onu
tanıtmak.
tecelli:
belirme, bilinme, gö-
rünme.
tesir:
etki.
tevellüt:
do€ma, do€um.
tevlit:
do€urma, sebep olma.
vakta:
ne zaman, ne vakit.
1...,48,49,50,51,52,53,54,55,56,57 59,60,61,62,63,64,65,66,67,68,...332
Powered by FlippingBook