Muhakemat - page 50

dikkat et! nasıl ki bir evin levazım-ı mütenevviası yal-
nız bir sanatkârdan alınmaz, belki her bir hacette o sa-
natta mütehassıs olana müracaat olmak gerektir; öyle
de, saadetsaray-ı kemalâtta o kanuna tatbik-i hareket et-
mek gerektir. Acaba görülmüyor mu ki, birinin saati kı-
rılsa, terziye “saatimi dik” dese, “Yûha!”dan başka ce-
vap var mıdır?
iŞarET
Bu Mukaddemenin üssü’l-esası budur ki: Sâni-i Zülce-
lâl’in, hilkat-i âlemde cari ve taksimü’l-a’mal kaidesinden
akan kanun-i tekemmül ve terakkide mündemiç olan rı-
za ve işaretinin imtisali farz iken, itaat tamam edilmemiş-
tir. Şöyle:
Kaide-i taksimü’l-a’mali muktazi olan hikmet-i İlâhiye-
nin dest-i inayetiyle beşerin mahiyetinde ekmiş olduğu is-
tidadat ve müyulâtla şeriat-ı hilkatin farzü’l-kifayesi hük-
münde olan fünun ve sanayiin edasına bir emr-i manevî
vermişken, suistimalimiz ile o istidattan tevellüt eden
meyle kuvvet ve medet verici olan şevki bu hırs-ı kâzip
ve şu re’s-i riya olan meylü’t-tefevvuk ile zayi edip sön-
dürdük. Elbette, isyan eden, cehenneme müstehak olur.
Biz de, bu hilkat denilen şeriat-ı fıtriyenin evamirine im-
tisal edemediğimizden, cehennem-i cehil ile muazzep ol-
duk. Bu azaptan bizi kurtaracak, taksimü’l-a’mal kanu-
nuyla amel etmektir. Zira, seleflerimiz taksimü’l-a’malin
ameliyle cinan-ı ulûma dâhil olmuşlardır.
amel:
iş, uygulama, yapma.
azap:
eziyet, işkence; büyük sı-
kıntı, şiddetli acı.
beşer:
insan, insanlık.
cari:
cereyan eden, akan, işleyen.
cehennem-i cehil:
cehaletin, bil-
gisizli€in cehennemi, kara cahillik,
bilgisizlik, kötü cehalet.
cinan-ı ulûm:
ilim cennetleri,
ilimlerin okundu€u bahçeler.
dest-i inayet:
inayet eli, dikkat,
gayret, ihsan, iyilik eli.
emr-i manevî:
maddî olmayan;
derunî, ruha ait olan emir, iş.
evamir:
emirler, buyruklar, buy-
rultular, işler.
farz:
kesin yapılması gerekli olan;
‹slâmiyette kesin olarak yapılma-
sı gereken emir.
farzü’l-kifaye:
bir grubun yap-
masıyla di€erlerinin üzerinden
kalkan işler.
fünun:
fenler.
hacet:
ihtiyaç.
hırs-ı kâzib:
yalancı ve yersiz
hırs.
hikmet-i ‹lâhiye:
Allah’ın hikme-
ti, mahlûkatın yaratılışında Al-
lah’ın gayeleri.
hilkat:
yaratılış.
hilkat-i âlem:
âlemin yaratılışı.
hükmünde:
de€erinde, yerinde.
imtisal:
emre tamamen uyma,
gerekeni yapma, alınan emre bo-
yun e€me.
istidadat:
istidatlar, kabiliyetler,
yetenekler.
istidat:
yaratılıştan olan ve za-
manla geliştirilen kabiliyet; bir şe-
yin kazanılmasına olan fıtrî meyil.
itaat:
söz dinleme, boyun e€me,
emre uygun hareket etme.
kaide:
kural, esas, düstur.
kaide-i taksimü’l-a’mal:
iş bölü-
mü kaidesi, prensibi.
kanun-i tekemmül:
mükemmel-
leşme kanunu, mükemmelleş-
meye, en üst seviyeye ulaşma
meyline ait kanun.
kanun-i terakki:
ilerleme, geliş-
me kanunu.
levazım-ı mütenevvia:
çeşitli ih-
tiyaçlar.
mahiyet:
bir şeyin aslı, esası, ta-
biatı, niteli€i.
medet:
inayet, yardım, imdat.
meyil:
bir tarafa do€ru e€ilme,
yönelme.
meylüttefevvuk:
başkalarına
nispetle üstünlük elde etme
meyli, iste€i.
muazzep:
azap içinde bulunan,
eziyet çeken, çok sıkıntı gören.
mukaddeme:
başlangıç.
u
nsuru
l
-H
akikaT
| 50 | MuhakeMat
muktazi:
lüzumlu oldu€u an-
laşılmış, gerekli.
mündemiç:
kapsayan, içine
alan, içine yerleşen.
müracaat:
başvurma, danış-
ma.
müstahak:
hak eden, hak et-
miş.
mütehassıs:
bir ilim dalında
veya bir meslekte derin bilgi
sahibi olan, uzman.
müyulât:
meyiller.
re’s-i riya:
riyanın başı, en
büyü€ü.
rıza:
razı olma, hoşnutluk.
saadetsaray-ı kemalât:
ke-
malatın saadet sarayı.
sanayi:
sanatlar, hünerler, us-
talıklar.
Sâni-i Zülcelâl:
sonsuz bü-
yüklük sahibi ve her şeyi sa-
natla yaratan Allah.
selef:
daha önce yaşamış
olan kimse, ced, ata.
suistimal:
bir şeyi kötüye
kullanma.
şeriat-ı fıtriye:
kâinatta dü-
zeni ve ahengi sa€layan, bü-
tün varlıkların uymak zorun-
da oldu€u kanun ve kuralla-
rın tamamı.
şeriat-ı hilkat:
yaratılışa ko-
nulan kanunlar.
şevk:
şiddetli arzu, aşırı istek
ve heves.
taksimü’l-a’mal:
iş bölümü,
işlerin paylaşılması.
tatbik-i hareket:
hareket et-
me, davranma.
terakki:
ilerleme, gelişme.
tevellüt:
do€ma, do€um.
üssü’l-esas:
hakikî sa€lam te-
mel.
zayi:
elden çıkmış, zarar, zi-
yan.
1...,40,41,42,43,44,45,46,47,48,49 51,52,53,54,55,56,57,58,59,60,...332
Powered by FlippingBook