Mesnevi-i Nuriye - page 294

bir lüp, bir kısmı mayi ve hakeza her çeşit bulunur. Lâ-
kin, bir kısmı icadî bir nesçtir, bir kısmı da tecelliyata bir
nakıştır. Felâsifenin dalâletince, icat ile nakış birdir ve o
dükkân sahibi de mucib-i bizzattır.
İ’lemEyyühe’l-Aziz!
Enaniyetten neş’et eden şirk-i hafî katılaştığı zaman
esbap şirkine inkılâp eder. Bu da devam ederse küfre ta-
havvül eder. Bu dahi devam ederse, ta’tîle, yani hâlıksız-
lığa incirar eder–
eliyazübillâh
!
İ’lemEyyühe’l-Aziz!
İnsanın hilkatinden maksat, mahfî hazine-i İlâhiyeyi
keşif ile göstermek ve Kadîr-i Ezelî’ye bir bürhan, bir de-
lil, bir ma’kes-i nuranî olmakla Cemal-i Ezelî’nin tecellisi
için şeffaf bir mir’at, bir âyine olmaktır.
Hakikaten, se-
mavat, arz ve cibalin hamlinden âciz kaldıkları emaneti,
insan hamlettiği cihetle cilâlanmış, cilvelenmiş bir şekle
girmiştir. Çünkü, o emanetin mazmunlarından biri de,
insanın sıfât-ı İlâhiyeyi fehmetmek için bir vahid-i kıyasî
vazifesini görmektir. İnsanın hilkatinden maksat bu gibi
şeyler olduğu hâlde, kısm-ı ekserîsi perde olurlar, set
olurlar. Vazifesi,
fetih
ve açmak iken kapatıyor, bağlıyor;
ziya ve ışığı neşir iken, söndürüyor. Allah’ı tevhid etmek
yerine, şirk yapıyor. Ve keza, nur-i imanla Allah’a bakıp,
mülkü ona teslim etmekle –itikaden– mükellef iken,
ene
rasadıyla halka bakarak, Allah’ın mülkünü onlara taksim
ediyor. Hakikaten,
(1)
l
?ƒo
¡n
L l
?ƒo
?`n
¶n
d n
¿Én
°ùr
fp
’r
G s
¿
p
G
âciz:
zayıf, güçsüz, zavallı.
arz:
yer, dünya.
Cemal-i ezelî:
her şeyi en güzel
şekilde yaratan, sonsuz gerçek
güzelliğin sahibi ve başlangıcı ol-
mayan Allah.
cibal:
dağlar.
cihet:
yön.
cilve:
tecelli, görüntü.
dalâlet:
hak ve hakikatten sapma,
doğru yoldan ayrılma, azma.
delil:
kanıt.
eliyazübillâh:
Allah esirgesin, Al-
lah korusun.
enaniyet:
kendini beğenme, gu-
rur; bencillik, egoistlik.
ene:
ben, benlik.
esbap:
sebepler, vasıtalar.
fehmetmek:
anlamak, kavramak,
idrak etmek.
felâsife:
felsefe ile uğraşanlar, fi-
lozoflar.
fetih:
açma, açılma.
hakeza:
böylece, bunun gibi.
hâlıksızlık:
yoktan var edicinin ol-
mayışı; yaratıcısızlık.
haml:
yükleme, yüklenme.
hazine-i ilâhiye:
İlâhî hazine, Al-
lah’ın hazinesi.
hilkat:
yaratılma, yaratılış.
icadî:
var edişle yaratışla ilgili.
icat:
vücuda getirme, yoktan var
etme.
i’lem eyyühe’l-aziz:
ey aziz kar-
deşim, bil ki!.
incirar:
bir neticeye doğru çekile-
rek sona erme, çekilip bir sona er-
me.
inkılâp:
değişme, dönüşme.
itikaden:
itikat açısından, inanç
bakımından.
Kadîr-i ezelî:
her şeye gücü ye-
ten, varlığının evveli olmayan, Al-
lah.
keşif:
bulma, ortaya çıkarma.
keza:
böylece, aynı şekilde.
kısm-ı ekserî:
çoğu kısmı, büyük
çoğunluğu.
küfür:
inkarcılık, imansızlık.
lüp:
iç, öz.
mahfî:
gizli, saklı.
ma’kes-i nuranî:
aydınlatıcı, par-
lak ayna, yansıtıcı.
maksat:
gaye.
mayi:
su gibi akan, sıvı.
mazmun:
içinde bulunan, içerik;
anlam, kavram.
mir’at:
âyine, ayna.
mucib-i bizzat:
felsefenin, her şe-
yi yapmaya bizzat mecbur olan,
serbest olmayan şeklindeki, Ce-
nab-ı Hakkın iradesini inkâr eden
görüşü.
mükellef:
sorumlu ve yükümlü
olan.
nakış:
işleme, süsleme.
nesç:
örme, dokuma.
neş’et:
meydana gelme, oluş-
ma, çıkma.
neşir:
yayma, saçma.
nur-i iman:
iman nuru, Al-
lah’ın varlığına, yaratıcılığına
inanmadaki gönül, kalp ve fi-
kir aydınlığı.
rasat:
gözetme, gözleme.
semavat:
semalar, gökler.
set:
mâni, perde, engel.
sıfât-ı ilâhiye:
Allah’ın sıfatla-
rı.
şirk:
Allah’a ortak koşma, Al-
lah’tan başka yaratıcının bu-
lunduğuna inanma.
şirk-i hafî:
gizli şirk, gizli küfür.
tahavvül:
değişme, dönüşme,
başkalaşma.
taksim:
bölme, paylaştırma.
ta’tîl:
Allah’ın sıfatları inkâr
eden felsefî akım.
tecelli:
belirme, bilinme, gö-
rünme.
tecelliyat:
tecelliler, görüntü-
ler.
tevhid:
Allah’ın bir olduğuna
inanma, birleme.
vahid-i kıyasî:
ölçmeye esas
olan şey, birim, ölçü birimi.
ziya:
ışık, aydınlık, nur.
1.
İnsan, şüphesiz ki, çok zalim ve çok cahildir. (İbrahim Suresi: 34. ayette, “İnsan ise, şüphe-
siz ki, çok zalim ve çok nankördür” şeklinde; Ahzab Suresi: 72. ayette ise farklı ifadelerle
yukarıdaki manada, yani “Gerçekten insan çok zalim, çok cahildir” olarak geçer.)
Z
erre
| 294 | Mesnevî-i nuriye
1...,284,285,286,287,288,289,290,291,292,293 295,296,297,298,299,300,301,302,303,304,...528
Powered by FlippingBook