Mesnevi-i Nuriye - page 304

HidaYET-iKur’aNiYENiN
NESiMiNdEN
Şemme
w
p
óu
«°n
S p
án
dÉn
°Sp
ôp
H n
Ú/
ªn
dÉn
©r
dG n
¤n
Y /
¬p
àn
ªr
Mn
Q '
¤n
Y n
Ú/
ªn
dÉn
©r
dG u
Ün
Q ! o
ór
ªn
ër
dn
G
(1)
n
Ú/
©n
ªr
Ln
G =/
¬p
Ñr
ën
°Un
h /
¬p
d'
G '
¤n
Yn
h p
¬r
«n
?n
Y *G s
¤n
°U m
ós
ªn
ëo
e n
Ú/
?n
°Sr
ôo
Ÿr
G
İ’lemEyyühe’l-Aziz!
Şu âlem, görünen ve görünmeyen bütün tabakat ve en-
vaıyla
(2)
n
ƒo
g s
’p
G n
¬'
dp
G n
= ’
diye tevhidi ilân ediyor. Çünkü, ara-
larındaki tesanüt böyle iktiza ediyor. Ve o tabakatla en-
va, bütün erkânıyla
(3)
n
ƒo
g s
’p
G s
Ün
Q n
diye ilân-ı şahadet edi-
yor. Çünkü, aralarındaki müşabehet böyle istiyor. Ve o
erkân, bütün azasıyla
(4)
n
ƒo
g s
’p
G n
?p
dÉn
e n
diye şahadetlerini
ilân ediyorlar. Çünkü, aralarındaki temasül böyle iktiza
eder. Ve o aza, bütün eczasıyla
(5)
n
ƒo
g s
’p
G n
ôu
Hn
óo
e n
diye
şahadet eder. Çünkü, aralarında teavün ve tedahül var-
dır. Ve o ecza, bütün cüz’iyatıyla
(6)
n
ƒo
g s
’p
G n
»u
Hn
ôo
e n
diye olan
âlem:
dünya, cihan.
Ashap:
Sahabeler, Hz. Peygamberi
(asm) görmüş ve onunla konuş-
muş olan Müslüman kimseler.
aza:
organlar, uzuvlar.
cüz’iyat:
parçaya ait olan şeyler.
ecza:
cüzler, parçalar, kısımlar.
enva:
çeşitler, türler, neviler.
erkân:
rükünler, esaslar.
hamd:
Allah’a karşı şükran ve
memnuniyetini onu överek bildir-
me.
hidayet-i Kur’âniye:
Kur’ân’ın yol
göstericiliği; Kur’ân’ın hak ve haki-
katleri göstermesi.
iktiza:
gerektirme, lüzumlu kılma.
ilâh:
kendisine ibadet edinilen ve
tapınılan şey.
ilân:
yayma, duyurma, bildirme.
ilân-ı şahadet:
şahitliği herkese
duyurma.
i’lem eyyühe’l-aziz:
ey aziz kar-
deşim, bil ki!
merhamet:
acımak, şefkat gös-
termek, korumak, esirgemek.
müşabehet:
benzeme, benzeyiş.
nesim:
hafif lâtif rüzgâr, hoşa gi-
den esinti, esinti.
peygamber:
Allah tarafından ha-
ber getirerek İlâhî emir ve yasak-
ları insanlara tebliğ eden elçi, ne-
bî.
rab:
besleyen, yetiştiren, verdiği
nimetlerle mahlûkatı ıslah ve ter-
biye eden Allah.
rahman:
sonsuz merhamet sahi-
bi ve şefkatle bütün varlıkları rı-
zıklandıran Allah.
rahmet:
şefkat, merhamet, bağış-
lama ve esirgeyicilik.
rahîm:
merhamet eden, çok
merhametli olan, esirgeyen, koru-
yan, acıyan Allah.
şahadet:
şahit olma, şahitlik; açık
alâmet, işaret.
şemme:
azıcık koklama; çok az
miktardaki koku, rayiha.
tabakat:
tabakalar.
teavün:
yardımlaşma, birbirine
yardım etme.
tedahül:
iç içe olma, birbiri içi-
ne girme.
temasül:
benzeme, benzeyiş.
terbiye:
besleyip büyütme,
yetiştirme, eğitme.
tesanüt:
dayanışma, birbirine
dayanma ve destek olma.
tevhid:
Allah’ın bir olduğuna
inanma, birleme.
1.
Rahman ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
Peygamberlerin efendisi Muhammed’i -Allah ona, bütün Âl ve Ashabına rahmet eylesin-
göndermesiyle âlemlere merhamet etmesinden dolayı, âlemlerin rabbi olan Allah’a hamd
olsun.
2.
Ondan başka ilâh yoktur.
3.
Ondan başka rab yoktur.
4.
Ondan başka mülk sahibi yoktur.
5.
Ondan başka idare edici yoktur.
6.
Ondan başka terbiye edici yoktur.
ş
emme
| 304 | Mesnevî-i nuriye
1...,294,295,296,297,298,299,300,301,302,303 305,306,307,308,309,310,311,312,313,314,...528
Powered by FlippingBook