n
Ú
p
e
n
G n
Ú
p
ªp
MGs
ôdG n
ºn
Mr
Qn
G BÉ n
jn
h n
Ú
p
en
ôr
c
n
’r
G n
?n
ôr
c
n
G BÉ n
j n
?p
àn
ªr
Mn
Qn
h
'
=¤n
Yn
h o
º«
p
µ n
ër
dG o
¿Én
br
ôo
Ør
dG p
¬r
«n
?n
Y n
?p
õr
fo
G r
øn
e '
¤n
Y r
ºu
?n
°Sn
h u
?n
°U s
ºo
¡
s
?dn
G
(1)
n
Ú
p
e
n
G @ n
Ú
p
©n
ªr
Ln
G =
p
¬p
Ñr
ën
°Un
h
p
¬p
d
n
G
»
p
bÉ n
Ñr
dG n
ƒ o
g»
p
bÉ n
Ñr
dn
G
Sa i d Nu r s î
®
ahiret:
öbür dünya, dünya haya-
tından sonra başlayıp ebediyen
devam edecek olan ikinci hayat.
Âl:
Peygamberimizin ailesi.
âmin:
“Yâ Rabbi! Öyle olsun, ka-
bul eyle!”
ashab:
Sahabeler, Hz. Peygambe-
ri görmüş ve onunla konuşmuş
olan Müslüman kimseler.
batıl:
boş, yalan, gerçeğe uyma-
yan.
cömert:
kerem sahibi, ikramcı.
dua:
Allah’a yalvarma, niyaz.
fazl:
fazilet; lütuf, iyilik.
hak:
doğru, gerçek, hakikat.
kabir:
mezar.
kerem:
cömertlik, lütuf, ihsan, ba-
ğış.
kıyamet:
dünyanın sonu, kâina-
tın ölümü, varlığın bozulup dağıl-
ması.
kur’ân-ı Hakîm:
her ayet ve su-
resinde sayısız hikmet ve fayda-
lar bulunan Kur’ân.
merhamet:
acımak, şefkat gös-
termek, korumak, iyilik etmek.
nur:
ışık, aydınlık.
rahmet:
Allah’ın kullarını esirge-
mesi, onları acıyarak bağışlaması,
onlara maddî ve manevî nimetler
vermesi, onların günahlarını sil-
mesi.
rehber:
yol gösteren, kılavuz.
salât:
Hz. Peygambere dua; Hz.
Muhammed’e, ashabına, ailesine
Allah’ın rahmet ve mağfiretini, me-
leklerin istiğfarını ve mü’minlerin
dualarını dileme, Allahümme salli
alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ
âli seyyidinâ Muhammed deme.
selâm:
rahatlık, selâmet, esenlik.
sevk etmek:
ulaştırmak.
sırat:
yol; İslâm inancı usulüne
göre, cehennem üzerine çe-
kilmiş olduğuna inanılan, kıl-
dan ince kılıçtan keskin, ge-
ceden karanlık gibi mecazî ifa-
delerle vasıflandırılan, mahi-
yetini tam olarak kavrayama-
dığımız köprü, Sırat köprüsü.
şefaat:
Hz. Peygamberin ve
diğer salih kulların, bazı gü-
nahkâr mü’minleri bağışlama-
sını Allah’tan dilemeleri.
şifa:
bedenî veya ruhî bir has-
talığın son bulması, iyileşme.
yoldaş:
yol arkadaşı.
zat:
kişi, şahıs, fert.
o
n
d
okuzuncu
m
ekTup
| 350 | Mektubat
1.
Allah’ım! Kur’ân’ı her türlü hastalıklarımıza şifa kıl; dünya hayatımızda ve öldükten sonra
dost; dünyada yoldaş, kabirde arkadaş, kıyamette şefaatçi, Sırat üzerinde nur, cehennem
ateşine karşı perde ve siper, cennette arkadaş ve bütün hayırlara sevk eden rehber ve ön-
der kıl. Bunu fazlın, cömertliğin, keremin ve rahmetinle yap ey merhametlilerin en merha-
metlisi ve ey bütün cömertlerden daha cömert olan Rabbimiz! Duamızı kabul buyur.
Allah’ım! Kendisine hakla batılı ayırt eden Kur’ân-ı Hakîm’in indirildiği zata, onun bütün Âl
ve Ashabına salât ve selâm eyle. Âmin.