İşaratü'l İ'caz - page 78

3.
(1)
Én
ær
bn
Rn
Q
minnetin olmamasına (Çünkü, veren Al-
lah’tır; kul ise, bir vasıtadır.);
4. rızkın
(2)
Én
f
’ya olan isnadı, fakirlikten korkulmama-
sına;
5. rızkın âmm ve mutlak olarak zikredilmesi, sadaka-
nın ilim ve fikir gibi şeylere de şamil olmasına;
6.
(3)
n
?n
Øn
f
maddesi, alanın sefahate değil, hacat-ı zaru-
riyesine sarf etmesine işaretlerdir.
Bütün muavenet ve yardım nevilerini havi olan zekât
hakkında sahih olarak resul-i ekrem Aleyhissalâtü Ves-
selâmdan
(4)
p
?Ór
°Sp
’r
G o
In
ôn
£r
æn
b o
Iƒ'
cs
õdn
G
hadis-i şerifi mervidir. Ya-
ni Müslümanların birbirine yardımları, ancak zekât köp-
rüsü üzerinden geçmekle yapılır. zira yardım vasıtası ze-
kâttır. İnsanların hey’et-i içtimaiyesinde intizam ve asayi-
şi temin eden köprü zekâttır. Âlem-i beşerde hayat-ı içti-
maiyenin hayatı, muavenetten doğar. İnsanların terakki-
yatına engel olan isyanlardan, ihtilallerden, ihtilâflardan
meydana gelen felâketlerin tiryaki, ilâcı muavenettir.
evet, zekâtın vücubu ile ribanın hurmetinde büyük bir
hikmet, yüksek bir maslahat, geniş bir rahmet vardır.
evet, eğer tarihî bir nazarla sahife-i âleme bakacak
olursan ve o sahifeyi lekelendiren beşerin mesavisine,
hatalarına dikkat edersen, hey’et-i içtimaiyede görünen
âlem-i beşer:
insanlık âlemi.
aleyhissalâtü vesselâm:
‘salât ve
selâm onun üzerine olsun’ anla-
mında Hz. Muhammed’e dua.
âmm:
genel, herkese ait.
asayiş:
rahat huzur, korku ve en-
dişeden uzak olma.
beşer:
insan, insanlık.
hacat-ı zaruriye:
zorunlu ihtiyaç-
lar, gerekli ihtiyaçlar.
hadis-i şerif:
Peygamberimizden
aktarılan sözlerin genel adı.
havi:
içine alan, kapsayan, kuşa-
tan.
hayat-ı içtimaiye:
sosyal hayat,
toplum hayatı.
hey’et-i içtimaiye:
sosyal yapı,
sosyal bünye.
hikmet:
İlâhî gaye, gizli sebep,
fayda.
hurmet:
haramlık, dinin yapılma-
sını menettiği şey oluş, yapılması
günah oluş.
ihtilâf:
anlaşmazlık, uyuşmazlık,
bir konuda farklı görüş ve düşü-
nüş, fikir ayrılığı.
ihtilâl:
isyan, ayaklanma, baş kal-
dırma.
ilim:
bilme, biliş, bilgi; bir şeyin
doğrusunu bilme.
intizam:
düzenlilik, düzgünlük.
isnat:
dayandırma, mal etme, bir
şeyi bir kimseye ait gösterme.
isyan:
başkaldırma, itaatsizlik,
emre karşı gelme.
kul:
Allah’ın yarattığı mahlûk, Al-
lah’a nazaran insan; insan, abd.
maslahat:
fayda, maksat.
mervi:
rivayet edilen, nakledilen.
mesavi:
kötü hâller, fenalıklar,
seyyieler.
minnet:
yapılan iyilikleri başa
kakma.
muavenet:
yardım, yardımlaşma.
mutlak:
serbest, müstakil, yalnız,
tek, salt.
nazar:
düşünme, fikir, mülâhaza,
niyet.
nevi:
çeşit.
rahmet:
acıma, merhamet etme,
esirgeme, bağışlama, şefkat gös-
terme.
resul-i Ekrem:
çok cömert, kerîm
olan peygamber, Hz. Muhammed
(
ASM
).
rızık:
Allah’ın lütuf ve ihsan ettiği
nimetler.
riba:
faiz.
sadaka:
Allah rızası için ihtiyaç
sahibi fakirlere yapılan yar-
dım.
sahife-i âlem:
âlem sayfası.
sahih:
gerçek, doğru, şüphe-
siz, yalan olmayan, yanlış ol-
mayan.
sarf:
harcama, masraf etme,
gider.
sefahet:
zevk, eğlence ve ya-
sak şeylere düşkünlük, sefih-
lik.
şamil:
içine alan, kapsayıcı.
tarihî:
tarihe ait, tarihle ilgili.
temin:
elde etme.
terakkiyat:
ilerlemeler, geliş-
meler, yükselişler.
tiryak:
en iyi çare, baş ilâç.
vasıta:
aracı.
vücup:
vacip ve lüzumlu ol-
ma, gereklilik.
zikir:
anma, bildirme.
1.
[Kendilerine verdiğimiz] rızıklarından. (Bakara Suresi: 3.)
2.
Onlara ait olan.
3.
Muhtaçlara verilen.
4.
Zekât İslâmın köprüsüdür. (Münzirî, TergipveTerhip, 1:517.)
B
akara
S
ureSi
| 78 | İşaratü’l-İ’caz
1...,68,69,70,71,72,73,74,75,76,77 79,80,81,82,83,84,85,86,87,88,...576
Powered by FlippingBook