İşaratü'l İ'caz - page 247

suları gönderen odur. Hülâsa, bütün nimetler onundur;
öyle ise bütün şükürler ve ibadetler de ancak onadır.
Arkadaş!
Buayetintazammunettiğicümlelerinkeyfiyetve
nüktelerinegelelim.
evvelâ, kur’ân-ı kerîm’de kesretle zikredilen
(1)
Én
¡ t
`jn
G BÉ n
j
ile edilen hitap ve nida, üç vecihle ve üç edatla te’kit edil-
miştir.
Birisi
, ikazı ifade eden ve ikaz için kullanılan
(2)
Én
j
har-
fidir.
İkincisi
, alâmetleri aramakla bir şeyi bulmak için kulla-
nılan
t
in
G
kelimesidir ki, türkçede “hangi” kelimesiyle
tercüme edilir.
üçüncüsü
, gafletten ayıltmak için kullanılan
Én
g
harfi-
dir.
Bu te’kitlerden anlaşılır ki, burada şu tarzla yapılan ni-
da ve hitap, çok faydalara ve nüktelere işarettir. ezcüm-
le:
Birincisi
, insanlara ibadetlerin teklifinden hâsıl olan
meşakkatin, hitab-ı İlâhîye mazhariyetten neş’et eden
zevk ve lezzetle tahfif edilmesidir.
şükür:
teşekkür.
tahfif:
hafifletme, yükünü azalt-
ma.
tarz:
biçim, şekil.
tazammun:
ihtiva etme, içine al-
ma, içinde bulundurma.
te’kit:
kuvvetlendirme, sağlamlaş-
tırma.
teklif:
öneri.
vecih:
cihet, yön.
zikir:
anma, bildirme.
alâmet:
belirti, işaret, iz.
ayet:
Kur’ân cümlesi.
evvelâ:
öncelikle.
ezcümle:
bu cümleden ola-
rak.
gaflet:
gafillik, boş bulunma,
ihtiyatsızlık, dikkatsizlik.
hâsıl:
meydana gelme, ortaya
çıkma.
hitab-ı İlâhî:
Allah’ın kendi za-
tına mahsus olarak hitabı;
Kur’ân-ı Kerîm.
hitap:
söylemde bulunmak,
konuşmak.
hülâsa:
kısaca, özet.
ikaz:
uyarı.
kesret:
çokluk.
keyfiyet:
bir şeyin nasıl oldu-
ğu, hal, durum, iç yüz.
Kur’ân-ı Kerîm:
Kur’ân; Hz.
Muhammed’e vahiyle indirilen
en son İlâhî kitap.
mazhariyet:
nail olma, şeref-
lenme.
meşakkat:
zahmet, sıkıntı,
güçlük, zorluk.
neş’et:
meydana gelme, oluş-
ma, çıkma.
nida:
ses, seslenme, çağırma.
nimet:
lütuf, ihsan, bağış.
nükte:
ince manalı, ancak dik-
katle anlaşılabilen mana veya
söz.
1.
Ey…
2.
Ey!
İşaratü’l-İ’caz | 247 |
i
BadeT ve
T
evhid
B
ahSi
1...,237,238,239,240,241,242,243,244,245,246 248,249,250,251,252,253,254,255,256,257,...576
Powered by FlippingBook