9
14 Mart 1909
Yaşasın Kur’ân-ı Kerîm’in Kanun-i Esasîleri!
(1)
1 Mart 1325, Volkan, Sayı: 73, Sayfa: 1.
ey mebusan!
U
zunluğu
ile beraber gayet muciz birtek cümle söy-
leyeceğim; dikkat ediniz. zira, itnabında, yani
uzunluğunda icaz var. Şöyle ki:
Cumhuriyet ve demokrat manasındaki
(2)
meşrutiyet
ve kanun-i esasî denilen adalet ve meşveret ve kanunda
cem-i kuvvet, bu ünvanla beraber asıl malik-i hakikî ve
sahib-i ünvan-ı muhteşem olan ve müessir ve adalet-i
mahzayı mutazammın bulunan ve nokta-i istinadımızı te-
min eden ve meşrutiyeti ve cumhuriyeti
(3)
bir esas-ı me-
tîne istinat ettiren; ve evham ve şükûk sahibini varta-i
hayretten kurtaran; ve istikbal ve ahiretimizi tekeffül
eden; ve menafi-i umumiye olan hukukullahı izinsiz ta-
sarruftan sizi tahlis eden; ve hayat-ı milliyemizi muhafa-
za eden; ve umum ezhanı manyetizmalandıran; ve eca-
nibe karşı metanetimizi ve kemalimizi ve mevcudiyetimi-
zi gösteren; ve sizi muaheze-i dünyeviye ve uhreviyeden
kurtaran; ve maksat ve neticede ittihad-ı umumîyi tesis
eden; ve o ittihadın ruhu olan efkâr-ı ammeyi tevlit eden;
ve çürük mesavi-i medeniyeti hudud-i hürriyet ve mede-
niyetimize girmekten yasak eden; ve bizi Avrupa dilenci-
liğinden kurtaran; ve geri kaldığımız uzun mesafe-i terak-
kiyi, sırr-ı i’caza binaen, bir zaman-ı kasîrde tayyettiren;
gayet:
son derece.
haşiye:
dipnot.
hayat-ı milliye:
millî hayat.
hudud-i hürriyet:
özgürlük sınırla-
rı.
hukukullah:
Allah’ın hukuku.
icaz:
sözü kısa söyleme, kısa fakat
yeterli ifade etme.
istikbal:
gelecek.
istinat:
dayanma.
itnap:
sözün uzun tutulması, uza-
tılması; daha kısa anlatımı müm-
kün olduğu hâlde uzun anlatımı
tercih etme.
ittihad-ı umumî:
genel birlik.
ittihat:
birleşme, birlik oluşturma.
kanun-i esasî:
anayasa.
kemal:
olgunluk, mükemmellik.
malik-i hakikî:
her şeyin hakikî
sahibi ve maliki.
manyetizma:
telkin ve hipnoz yo-
lu ile birini tesir altına alma.
mebusan:
mebuslar, milletvekille-
ri.
menafi-i umumiye:
umumî fay-
dalar, kamu yararı.
menba-ı herzillet:
bütün zilletle-
rin, aşağılıkların kaynağı.
mesafe-i terakki:
ilerleme mesa-
fesi.
mesavi-i medeniyet:
medeniye-
tin fenalıkları, kötülükleri.
meşrutiyet:
bir hükümdarın baş-
kanlığı altındaki millet meclisi ile
idare edilen devlet sistemi.
meşveret:
işlerin konuşup anlaş-
ma yoluyla halledilmesi, bir konu
hakkında çeşitli ve ehil şahıslardan
fikir alma.
metanet:
metin olma, dayanıklı-
lık, sağlamlık.
mevcudiyet:
var oluş, varlık.
muaheze-i dünyeviye ve uhrevi-
ye:
dünya ve ahiret sorgusu.
muciz:
kısa, özlü.
muhafaza:
koruma.
mutazammın:
içine alan, kapsa-
yan, havi.
müessir:
tesirli.
nokta-i istinat:
dayanak noktası,
güvenme ve itimat noktası.
sahib-i ünvan-ı muhteşem:
muh-
teşem ünvan sahibi.
sırr-ı i’caz:
mu’cizeliği gösteren
sırlar.
şükûk:
şekler, şüpheler.
tahlis:
kurtarma.
tasarruf:
idare etme, istediği gibi
kullanma.
tayyettirme:
atlatma, aşırma.
tekeffül:
üzerine alma, kefil olma.
tesis:
kurma, meydana getirme.
tevlit:
doğurma, sebep olma.
varta-i hayret:
hayret vartası, şaş-
kınlık tuzağı.
zaman-ı kasîr:
kısa zaman.
adalet-i mahza:
tam adalet,
gerçek ve kusursuz adalet.
binaen:
-den dolayı.
bizzat:
kendisi, şahsen.
cem-i kuvvet:
kuvvetin top-
lanması.
ceride:
gazete.
derç:
sokma, içine alma.
ecanip:
ecnebiler, yabancılar.
efkâr-ı amme:
genelin, umu-
mun düşünceleri, kamuoyu.
esas-ı metin:
sağlam temel.
evham:
vehimler, zanlar, ku-
runtular.
ezhan:
zihinler.
1.
Volkan gazetesinde “Yaşasın Şeriat-ı Garra” başlığı ile neşredilen bu makale, Üstadımızın
1951 yılında tashihinden geçmiş ve aynı başlık ile Hutbe-iŞamiye’nin Zeylinin Zeyli olarak
derç edilmiştir. Bilahare 1954 yılında tekrar gözden geçirilerek Divan-ıHarb-iÖrfî’de “Yaşa-
sın Kur’ân-ı Kerîm’in Kanun-i Esasîleri!” başlığı ile derç edilmiştir. Biz de buraya Divan-ıHarb-
iÖrfî’deki hâli ile derç ettik.
2.
“Cumhuriyet ve demokrat manasındaki” ibaresi gazete ile Hutbe-iŞamiye’de yer almamak-
tadır.
3.
“Ve cumhuriyeti” ibaresi gazete ile Hutbe-iŞamiye’de yer almamaktadır.
Eski said dönEmi EsErlEri
| 53 |
m
akalâT