Sahip olduğu tüm güç ve imkânlara rağmen bu amacına ulaşamayacak olan Deccal ve onun yaymaya
çalıştığı dinsizlik fikri, Hazret-i İsa tarafından öldürülecektir.
dOkTOr dUZi (1820-1883) [rEiNharT PiETEr aNNE dOZY]:
Ülkemizde Doktor Duzi olarak
tanınan, Risale-i Nur’da, İslâmiyet ve Kur’ân aleyhindeki yazılarından dolayı ismi anılan, Hollandalı
şarkiyatçı, Güney Fransa’dan Leiden’e göç eden, Protestan mezhebine mensup bir ailenin çocuğudur.
İslâm tarihi ve Kur’ân-ı Kerîm hakkında yazmış bulunduğu kitaplarındaki hakaretlerinden ötürü, İslâm
dünyasında haklı bir infiale ve öfkeye sebep olan ve Müslümanların nefretini celp eden kimliğiyle
tanınmaktadır.
-E-
EBrEhE:
Habeş melikinin Yemen valisi Ebrehe Eşrem. Peygamberimiz Hazret-i Muhammed dünyaya
gelmeden yaklaşık elli gün önce, büyük bir ordu hazırlayıp Kâbe’yi yıkmak için harekete geçen kişidir.
Koyu bir Hristiyan olan ve insanların Kâbe’yi ziyaret edişini hazmedemeyen Ebrehe, Kâbe’ye olan insan
akınını önlemek için San’a şehrinde büyük masraflarla benzersiz bir kilise yaptırdı. Buna rağmen
Kâbe’ye teveccühü önleyemeyen Ebrehe, bir Arabın kiliseyi pisliğiyle kirletmesi üzerine daha da
öfkelenerek ordusuyla Kâbe’yi yıkmak üzere harekete geçti. Fakat Cenab-ı Hak buna fırsat vermedi.
Üzerlerine ateşte pişmiş taşlar taşıyan “ebabil” kuşlarını gönderdi. Ebrehe’yi ve ordusunu helâk etti.
Bu olaydan Kur’ân-ı Kerim’de, Fil Suresinde bahsedilmektedir.
EBU BEkir (
RA
):
İlk Müslümanlardan olup, Hulefa-i Raşidîn’in birincisidir. Adı, Ebu Bekir Abdullah bin
Ebî Kuhafe Osman b.amir el-Kureyşi et-Teymî’dir. Fil Vakasından üç yıl kadar sonra Mekke’de doğdu.
Annesi Ümmü’l Hayr Selma bint Sahr, Mekke döneminde; babası Ebu Kuhafe, Mekke fethinden hemen
sonra Müslüman olmuştur. Cahiliye döneminde Abdü’l-Kâbe olan adının Müslüman olduktan sonra Hz.
Peygamber tarafından Abdullah olarak değiştirildiği rivayet edilir. Birçok lakabı vardır, ancak onun en
meşhur lakabı Sıddık’tır. Bu lakap kendisine Miraç olayını hiç tereddüt etmeden kabul ettiği için bizzat
Resul-i Ekrem tarafından verilmiş ve onunla şöhret bulmuştur. Mekke’de ilk dönemde onun vasıtasıyla
birçok kimse Müslüman olmuştur. Ticaretle uğraşan Ebu Bekir Mekke döneminde Kureyşli müşriklerin
işkencelerine maruz kalan birçok Müslümanı büyük bedeller ödeyerek hürriyetine kavuşturmuştur.
Hicrette Hz. Peygambere arkadaşlık etmiş, birlikte Medine’ye hicret etmişlerdir. Hz. Peygamberin
kumandanlığını yaptığı bütün savaşlara katılmış, Hudeybiye ve Veda Haccında bulunmuştur.
Resulullahın vefatından sonra Müslümanlarca halifeliğe seçilerek İslâm tarihinin ilk halifesi olmuştur.
İki yıl kadar bu makamda Müslümanların başında kalmış ve Hicrî 13 yılında Medine’de vefat etmiştir.
Hz. Ebu Bekir, Resul-i Ekrem’in yanına defnedilmiştir.
EBU CEhiL:
“Cehalet babası” demek olan bu kelime, Hazret-i Resul-i Ekrem (
ASM
) zamanında,
mu’cizeleri ve çok delilleri ve Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmı gördüğü halde iman etmeyen din
düşmanı puta tapan gururlu bir müşrikin lakabıdır. Bedir Gazasında öldürüldü.
EdhEm:
Bakınız İBRAHİM BİN EDHEM.
EThEm hOCa:
Bakınız İBRAHİM ETHEM.
EFLâTUN (ÖL. m.Ö. 347):
İslâm felsefesi üzerinde önemli etkileri olan İlk Çağ Yunan filozoflarından
biridir. Kendisine omzunun veya alnının genişliğinden dolayı Platon denmiş ve tarih boyunca hep bu
adla anılmıştır. Arapçada “p” sessizinin bulunmaması ve yan yana iki sessiz harfin telâffuzundaki güçlük
sebebiyle adı, İslâmî literatürde Felâtun veya daha yaygın olan Eflâtun şeklini almıştır. Hocası Sokrat’ın
demokrasi adına idam edilmesinin ıztırabını yaşayan Eflâtun’un felsefesini, bu sebeple sosyal düzen
ve insanın saadeti meseleleri teşkil eder. Eflâtun’un en önemli hocası Sokrat olmakla beraber, Kritilos,
Timaios, Arkitas, şair Homeros ve Hesiodos gibi şahsiyetler onun fikir ve ilham kaynaklarından
bazılarıdır. Tarihe “Akademi” olarak geçen okulun da kurucusu olan Eflâtun’un en ünlü talebesi
Aristo’dur. Eflâtun m.ö. 347 yılında, seksen yaşlarında iken ölmüş ve Akademi’nin bahçesine
defnedilmiştir. Eserleri: Devlet, Devlet Adamı ve Kanunlar.
Emirdağ Lâhikası | 895 |
Ş
ahıs
B
ilgileri