bir cilvesidir ki, oğlu Fuat da 23 yıl evvel 9 Haziran 1944 Cuma günü vefat etmişti. Risale-i Nur’a gönülden
bağlı olan Abdülmecid, Mesnevî-i Nuriye’yi Arapçadan Türkçeye çevirdikten sonraki duygularını “İtizar”
başlığı altında, aynı kitapta ifade etmiştir. (Mesnevî-i Nuriye, s. 9.)
aBdÜLmUhsiN:
Muhsin Alev 1944 senelerini takip eden yıllarda Konya’da Zübeyir Gündüzalp’inde
içinde bulunduğu bir gençlik gurubuyla beraber Risale-i Nur’ları tanıyan bahtiyarlardan biridir.
Bediüzzaman Hazretleri ile ilk görüşmesi ise Afyon’da olmuştur. 1952 yılında iki bin adet Gençlik Rehberi
risalesini bastırmaktan dolayı suçlandı ve Gençlik Rehberi mahkemesinde yargılandı. Muhsin Alev
mahkeme sebebiyle İstanbul’a gelen Bediüzzaman Hazretleriyle görüştü ve hizmetinde bulundu.
âdEm (
AS
):
Cenab-ı Allah’ın yarattığı ilk insan ve insanlığın atasıdır. Allah, Hz. Âdem (
AS
) ve eşi Hz.
Havva’yı ilk önce Cennete koymuştur. Fakat, daha sonra onun ve neslinin fıtratlarına yerleştirilmiş olan
bütün istidat ve kabiliyetlerinin açığa çıkabilmesi, Esma-i Hüsna’sının tamamını gösteren parlak birer
ayna olabilmelerini temin etmek için vazifelendirerek imtihan dünyasına indirmiştir. Hz. Âdem (
AS
) ilk
peygamber olarak görevlendirilmiş ve kendisine on sahifeden oluşan kitapçık verilmiştir. Allah’ın seçkin
kıldığı kişiler arasında sayılmış olduğundan “safiyyullah” ve insanlığın ilk atası olması sebebiyle de
“ebü’l-beşer” ünvanıyla anılmaktadır. İlk insan ve ilk peygamber Hz. Adem (
AS
) bin yıl gibi uzun bir süre
yaşamıştır.
adNaN mENdErEs:
Cumhuriyet tarihinin mümtaz başbakanlarından olmasına rağmen, öldükten
sonra kıymeti anlaşılan şahsiyetler arasında yerini aldı. Yaptıklarından dolayı değil yapmadıklarından
sorumlu tutularak, haksız yere idam edildi. İdamına ihtilâlciler karar vermiş ve onu makamından
ettikleri günü resmî bayram ilân etmişken, yine bir ihtilâlci grup tarafından itibarının iade edilmesi ve
söz konusu bayrama son verilmesi kaderin garip bir cilvesi olarak tecelli etmiştir. Türkiye demokrasiyi
onun döneminde tanıdı ve halk, demokrasinin nimetlerinden onun döneminde istifade etmeye başladı.
Türk siyaset ve devlet adamı olan Menderes, 1899 yılında Aydın’da doğdu. İzmir’de İttihat ve Terakki
Okulu ile Kızılçullu Amerikan Kolejini bitirdi. I. Dünya Savaşı sırasında yedek subay olarak askere alındı.
İzmir’in Yunanlılar tarafından işgal edilmesi üzerine, Ay-yıldız direniş gurubunun kurucuları arasında
yer aldı. Fethi Okyar tarafından kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkasının Aydın’da örgütlenmesi ve il
başkanlığını üstlendi (1930). Bu partinin kapatılması üzerine CHP’ne geçerek, 1931 seçimlerinde Aydın
milletvekili oldu. Milletvekilliği sırasında eğitimini de sürdürerek Ankara Hukuk Fakültesini bitirdi. Toprak
reformu çerçevesinde toprak mülkiyetine sınırlama getirilmesi çalışmaları üzeri partisiyle ters düştü.
Celal Bayar, Fuad Köprülü, Refik Koraltan ile birlikte Demokrat Partiyi kurdu. 21 Temmuz’da yenilenen
seçimlerde Kütahya milletvekili seçildi (1946). Halka yönelik faaliyetleri, etkili konuşmaları ve
demokrasiyi tabana yayma çalışmalarının neticesinde partisi, 14 Mayıs 1950 seçimlerini ezici bir
çoğunlukla kazanarak iktidarı CHP’den devraldı. Celal Bayar’ın cumhurbaşkanı seçilmesi üzerine, parti
başkanı ve başbakan oldu (Mayıs 1950). Daha sonra yapılan 1954 ve 1957 seçimlerini de kazanarak
iktidarını devam ettirdi. Ancak, vatandaşın oyuyla oturduğu koltuktan 27 Mayıs 1960 ihtilâliyle indirildi
ve İmralı Adasına hapsedildi. Tutukluluğu süresince gayri insanı muamele görüp, adil olmayan bir
muhakemenin neticesinde idam cezasına çarptırıldı ve cezası infaz edildi (Eylül 1961). Yıllar süren
tartışmalar sonucunda, bizzat ihtilâlciler tarafından dahi savunulamayacak şekilde mağduriyeti tarih
önünde aşikâr olan Menderes’in itibarı iade edilerek, yapılan devlet töreniyle naaşı Topkapı’da yaptırılan
anıtmezara nakledildi.
ahmET (aYTimUr):
1924 yılında Elazığ’ın Baskil ilçesinde dünyaya geldi. 1949 yılı sonlarında
Bediüzzaman Said Nursî’yi ziyaret edip hizmetine girdi. 1950’li yıllarda Risale-i Nur’ları yeni harflerle
yayınlama hizmetini üstlendi. Tevafuklu Kur’ân-ı Kerim’i bastırmak gayesiyle Hizmet Vakfı kurucuları
arasında yer aldı. Ahmet Aytimur evlenmemiş ve hayatını Nur hizmetine vakfetmiştir.
ahmET FEYZi:
Bediüzzaman Hazretlerinin, “Nur’un asıl avukatı” olarak nitelediği Ahmet Feyzi
Kul’dur. Risalelerde adı geçen Feyzi isimli üç Nur Talebesi vardır. (Mehmet, Hasan, Ahmet) Bediüzzaman,
Ş
ahıs
B
ilgileri
| 886 | Emirdağ Lâhikası