ömrü boyunca Risale-i Nur hizmetine devam etti. 19 Kasım 1997’de Avrupa hizmetleri için yaptığı bir
seyahat esnasında trafik kazası geçirdi; Seyyidü’l-Mürselîn’e (
ASM
) ve Üstadına kavuştu. Kabri Barla
Mezarlığında bulunmaktadır.
BismarCk:
Bismarck, ordudan ayrılıp toprakla uğraşan Prusyalı eski bir subayın oğlu olarak dünyaya
geldi (1815). Altı-on iki yaş arasını sıkı bir eğitim ve disiplinin uygulandığı yatılı okulda geçirdi. 1835
yılında hukuk eğitimini tamamladı. 1839 yılında annesinin ölümü üzerine Pomeranya’ya yerleşti. 1847
yılında Prusya eyalet meclisine seçildi. Daha sonra Frankfurt diyet meclisinde Prusya’yı temsil etti. Bir
ara Petersburg ve Paris’te büyükelçilik yaptı.
BUrhaN:
Tam ismi Burhan Çakın’dır. Isparta Nur Talebelerinden olan Burhan, yine bir Nur Talebesi
olan Süleyman Rüştü’nün kardeşidir. Burhan, Bediüzzaman Hazretleriyle birlikte Afyon hapsinde
beraber bulunan talebelerinden bir tanesidir. Bediüzzaman Hazretleri Afyon Mahkemesinden önce
zorlu Afyon hapsinde sıkılan talebelerinden bazılarına işaret ederek onları çıkaracağını söylemiş ve
gerçekten de mahkeme sonunda içinde Burhan’ın da bulunduğu bu talebelerin tamamı tahliye
edilmiştir.
Bediüzzaman Hazretleri Emirdağ Lâhikası’ndaki bir mektupta Burhan’ın çocuklarıyla birlikte Risale-i
Nur’un hizmetinde bulunmalarını ve neşrine çalışmalarını tebrik eder ve onların Nurların birer kıymetli
kahramanları olduğunu belirterek, “Allah onları çoluk ve çocuklarıyla birlikte dünyada ve ahirette mesut
etsin” şeklinde duada bulunur.
-C-
CarLYLE:
BAKINIZ: MİSTER CARLYLE
CELâLEddiN harZEmŞah (?-1231):
Harzemşahlar devletinin son hükümdarıdır (1220-1231). Asıl adı
Megübirti’dir. Celâleddin, devrin geleneklerine uyularak ona verilen lakaptır. Moğolların 1220 de Harizm’i
işgal etmelerinden ve Sultan Alâaddin Muhammed’in ölümünden sonra tahta geçen Celâleddin, Türk
devletlerinin devamlılık ve bütünlük arz ettiğine inanıyor ve kendisini Büyük Selçukluların mirasçısı
olarak kabul ediyordu. Türk-İslâm tarihinin en cesur hükümdarlarından biri olan Celâleddin Harzemşah
Moğollara karşı mücadelesiyle büyük şöhrete kavuştu ve İslâmiyeti savunan bir kahraman olarak tarihe
geçti. Moğolları bir çok kez mağlûp eden Celâleddin Harzemşah vefat ettiğinde halk, onun ölümüne
inanamamış, hakkında efsaneler yayılmıştı. Bu yüzden, ölümünden yıllarca sonra bile Moğallar endişe
duymuşlardı.
CELâLEddiN sÜYUTÎ:
(h. 849/911, m. 1445/1505) Arap dilinde en fazla eser veren müelliflerinden
biridir. Süyuti, h. 849’da (1445) Mısır’ın Suyut şehrinde doğmuştur. Asıl adı Abdurrahman bin Ebu Bekir
Muhammed’dir. Babası Kemaleddin Ebu Bekir, Şafiî fakihlerindendir. Babasından ve devrin çeşitli
âlimlerinden ilimler tahsil eden Süyuti’nin hocaları arasında Askalânî, Cilânî, Kudsî gibi şahsiyetler vardır.
Henüz 17 yaşında iken ilk eserini yazan Süyutî, başta tefsir, hadis ve fıkıh olmak üzere, nahiv, maani,
bedi’, beyan gibi ilimlere de vakıftır. Hadisteki derin ilmi sebebiyle Şeyhü’l-Hadis ismiyle de bilinir. Süyutî
Hicrî 911’de (1505) de vefat etti.
CELaL BaYar (1883-1986):
Celal Bayar, 1883 yılında Bursa’nın Gemlik ilçesine bağlı Umurbey
köyünde dünyaya gelmiştir. 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi) sırasında Plevne’den Bursa bölgesine
göç eden bir aileye mensuptur. Babası ilmiye sınıfına mensup olan Abdullah Efendidir. Annesinin adı
Emine Hanımdır. İlk ve orta öğrenimini babasının yanında Umurbey’de yapmıştır. Bayar, yurdun işgaline
paralel olarak kurulan müdafaa cemiyetlerinden olan ve İzmir bölgesinde faaliyet gösteren Redd-i İlhak
ve Müdafaa-i Hukuk-u Osmaniye cemiyetinde çalıştı. Yunan işgaline karşı halkın organize edilmesi ve
halkın işgale karşı direnişe geçmesi için yapılan faaliyetlere katıldı. Bu amaçla İzmir’den Ödemiş’e geçti.
Hoca kıyafetiyle halkın arasına karıştı. Ayrıca isim olarak da “Galib Hoca” adını kullandı. Bu adla çeşitli
yerleşim yerlerini dolaştı. 28 Haziran 1919 tarihinde Balıkesir’de gerçekleştirilen kongrede millî alay
Ş
ahıs
B
ilgileri
| 892 | Emirdağ Lâhikası