"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Said Nursî’ye göre demokrasi ve şeriat mukayesesi

Osman KOYUNCU
05 Eylül 2016, Pazartesi 23:55
Şeriat, (şerea) kökünden gelir, kanun yani hüküm koyan manasındadır.

Şari-i hakikî (gerçek kanun koyan) Allah’tır. Lügat manası olarak mezhep, metod, su kaynağına ulaştıran yol manasına gelir. Terim olarak, Kur’ân ve hadisler ile birlikte, din âlimlerinin görüş ve yorumlarını ihtiva eden dininin kavram ve kuralların bütününe verilen addır. Bediüzzaman’a göre şeriatın % 99’u ahlâk ibadet ve fazilete aittir. % 1 nispetinde siyasete mütealliktir der.

Bediüzzaman, şeriatı ikiye ayırır. Birisi Allah’ın kelâm sıfatından gelen vahiy ve Peygamberimize (asm) gönderilen dindir, diğeri irade ve kudret sıfatından gelen şeriattır ki buna tekvini şeriatta derler, yani kâinattaki kanun ve kurallardır ki bazıları buna yanlış olarak tabiat kanunları derler.  

Demokrasi ise zamanın ihtiyaçlarına göre insanlığın müşterek aklı ile bulduğu en iyi idare şeklidir. Kur’ân, ey insan der, ey devlet demez. Allah, insanlara verdiği müşterek akıl ile zamanın ihtiyacına göre en iyi idare şeklini bulur. Kur’ân’da ve Peygamberimizin (asm) hadislerinde kesin çizgilerle belli bir devlet yönetim şekli belirtilmemiştir. Çünkü devlet nizamı, zamanın şartlarına göre değişen ve bir olgudur. Eğer kesin çizgilerle belirtilmiş olsaydı, devlet sisteminde yeni gelişmelerin önü tıkanmış, insanın zihnî gelişmelerdeki iradesi, bir hayvan gibi sınırlandırılmış olurdu. Bediüzzaman’a göre demokratik cumhuriyet rejimine, İslâm ahlâk ve faziletlerini uygulayarak, meşveret sistemi ile mükemmel bir idare şekli oluşturulabilir. Şûrâ Sûresi’nde, “İşlerini istişare ile yürütürler” buyrulur. Yani Said Nursî’ye göre demokrasi ve şeriat tam birbirleri ile uyum içindedir. Buna göre demokratik kuralları Avrupa’dan aynen almak değil, demokrasiyi İslâm’ın güzellikleri ile süslendirip edeplendirmelidir.  

Bediüzzaman, meşrûtiyeti şerî demokrasi manasında algılamış ve kullanmıştır. “Ne kadar iyilik varsa meşrûtiyetin ziyasındandır; ne kadar fenalık var, ya eski istibdadın (keyfi idare) zulmetinde yahut meşrûtiyet namı ile yeni bir istibdadın zulmetindendir” der. (Münâzarât) Demokrasiyi tam olarak anlamak için, Bediüzzaman’ın Münâzarât isimli eserini çok dikkatli bir şekilde incelemelidir. Bu eser üzerine ciltlerce kitaplar yazılsa yine tam olarak anlatılamaz. “Zira meşrûtiyet (demokrasi) hâkimiyeti millettir. Hükümet hizmetkârdır. Meşrûtiyet doğru olursa, kaymakam ve vali reis değil belki ücretli hizmetkârlardır. Meşrûtiyetin sırrı, kuvvet kanundadır, şahıs hiçtir. İstibdadın esası, kuvvet şahısta olur.” (Münâzarât)

Bediüzzaman, “yalanla ittihat yalandır. Ve ifsadat (fesatlar) üzerine müesses olan (kurulmuş) ismi meşrûtiyet (demokrasi) fasittir (bozuktur). Müsemma-i meşrûtiyet hak, sıdk (doğruluk), muhabbet ve imtiyazsızlık üzerine beka bulacaktır” der. 

Bugün, Türkiye cumhuriyeti ulus devlet ilkesine göre Türk ırkını diğer ırklardan üstün tutan bir anlayış üzerine kurulduğundan, ülkede huzur yoktur. Bediüzzaman’ın mealen ifade ettiği gibi, her insanın şevkini kırıyor, neşesini kaçırıyor, kin ve nefret tohumları ekiyor, diğer ırkları Türklere düşman ediyor. Bediüzzaman, “Her insanın bir fikri var. İşte sulh-u umumî (umumî barış), affı umumî ve ref i imtiyaz (kişilere ayrıcalığı kaldırmak) lâzım diyor.”

İslâm, üstten yani tepeden inmek şeklinde aşağıya doğru yayılmak istenirse, o zaman münafık bir toplum oluşturulmuş olur, Asr-ı Saadet modelinde ise İslâm, aşağıdan yukarıya doğru yayılır kalplere hükmeder. Toplumu düzeltmek ve Allah’a güvenmek lâzımdır.

Sözün kısası, “Asya’nın ve âlem-i İslâm’ın istikbalde terakkisinin birinci kapısı meşrûtiyeti meşrûa (dindar demokrasi) ve şeriat dairesindeki hürriyettir.”                                  

(İlk dönem eserleri)

Konuyla ilgili diğer makaleler:

Bir 'muhalif' olarak Büyük İslam Alimi Bediüzzaman Said Nursi

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/gundem/bir-muhalif-olarak-buyuk-islam-alimi-bediuzzaman-said-nursi_370316

Bediüzzaman'a göre 'laiklik kavramı' doğru bir şekilde nasıl anlaşılmalıdır?

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/gundem/bediuzzaman-a-gore-laiklik-kavrami-dogru-bir-sekilde-nasil-anlasilmalidir_394844

Risale-i Nur'da Din, Siyaset, Laiklik kavramları üzerine kaleme alınan önemli yazılar:

Risale-i Nur'da Din ve Siyaset

Okumak için tıklayınız:

http://www.koprudergisi.com/index.asp?Bolum=EskiSayilar&Goster=Yazi&YaziNo=209

Prof. Dr. Karaman Bediüzzaman’ı, ben Karaman’ı anlamaya muhtacız! (1)

http://www.yeniasya.com.tr/ali-fersadoglu/prof-dr-karaman-bediuzzaman-i-ben-karaman-i-anlamaya-muhtaciz-1_349382

Prof. Dr. Karaman Bediüzzaman’ı, ben Karaman’ı anlamaya muhtacız! (2)

http://www.yeniasya.com.tr/ali-fersadoglu/prof-dr-karaman-bediuzzaman-i-ben-karaman-i-anlamaya-muhtaciz-2_349609

Demokrasi İslâmiyetle bağdaşır mı? -1-

http://www.yeniasya.com.tr/ali-fersadoglu/demokrasi-islamiyetle-bagdasir-mi-1_349838

Demokrasi İslâmiyetle bağdaşır mı? -2-

http://www.yeniasya.com.tr/ali-fersadoglu/demokrasi-islamiyetle-bagdasir-mi-2_349961

Demokrasi, laiklik şu âyetlerle bağdaşmaz mı muhterem Karaman? -1-

http://www.yeniasya.com.tr/ali-fersadoglu/demokrasi-laiklik-su-ayetlerle-bagdasmaz-mi-muhterem-karaman-1_350170

Demokrasi, laiklik şu âyetlerle bağdaşmaz mı muhterem Karaman? (2)

http://www.yeniasya.com.tr/ali-fersadoglu/demokrasi-laiklik-su-ayetlerle-bagdasmaz-mi-muhterem-karaman-2_350368

Müslümanlarla, Müslüman olmayanlar eşit mi?

http://www.yeniasya.com.tr/ali-fersadoglu/muslumanlarla-musluman-olmayanlar-esit-mi_350544

İslâm hukukunda Müslim, gayr-i müslim herkes eşittir! -1-

http://www.yeniasya.com.tr/ali-fersadoglu/islam-hukukunda-muslim-gayr-i-muslim-herkes-esittir-1_350709

İslâm hukukunda Müslim, gayr-i müslim herkes eşittir! -2-

http://www.yeniasya.com.tr/ali-fersadoglu/islam-hukukunda-muslim-gayr-i-muslim-herkes-esittir-2_350907

En azından kültür açısından Bediüzzaman’ı okumak gerekmez mi?

http://www.yeniasya.com.tr/ali-fersadoglu/en-azindan-kultur-acisindan-bediuzzaman-i-okumak-gerekmez-mi_351080

Okunma Sayısı: 19736
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı