"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kader üzerine ilmî bir yorum

Osman KOYUNCU
10 Kasım 2022, Perşembe
Günümüzde bilen bilmeyen herkes kader hakkında konuşuyor, insanlar yaptıkları hatalara kader deyip sorumluluktan kaçıyorlar. Pahalılık kader, deprem kader, bir felaket oluyor “ne yapalım kaderdir” deniyor.

Amasra’da madende 41 kişi öldü, gerekli uyarıların yapılmasına rağmen tedbirler alınmadı, Cumhurbaşkanı “Böyle şeyler olur, kaderdir” dedi.

İslam, kader anlayışını Kur’an’daki ayetler üzerine kurar, bilhassa şu ayet çok önemlidir. Nisa 79: “Sana gelen bütün iyilikler Allah’tandır. Başına gelen bütün kötülükler ise nefistendir.”

Âyette geçen ‘mâ’ya Arap gramerinde ism-i mevsul denir ve bütün iyilikleri veya kötülükleri kapsar. İş kazalarında AB birincisiyiz, depreme karşı sağlam zemine ve kurallara uygun bina yapmıyorlar, dere yataklarına evler kuruyorlar, yetkililer görevini ihmal ediyor, olaylara göz yumuyor, sonra “Kaderde var” diyor, Allah’a iftira atıyorlar. “Başına gelen iyilikler ve kötülüklerin hepsi Allah’tandır” mealindeki Nisa 78 âyet-i kerimesine sığınıyorlar, âyetlerin manasını anlamıyorlar. Bu âyetler zâhiren birbirine zıt gibi görünüyor, fakat bir zıtlık yoktur.

Nisa 79’un izahını yapmaya çalışacağım. Dikkatli okunursa rahat anlaşılabilir. Yaratmada, iyilik olsun kötülük olsun üç sebep vardır: 1) Muktazî, 2) Kesbeden, 3) Yaratan. 

Bunları anlaşılabilir bir dille açıklayalım: Birincisi gerekli gören, ikincisi cüz’î irade ile tercih eden, üçüncüsü bunları yaratan. Kötülükleri gerekli gören insanın nefsidir, çünkü arınmış nefisler hariç insan nefsi kötülükleri emreder ve ister. Tercih eden insanın cüz’î iradesidir, yaratan ise Allah’tır. Kötülüklerde üç hissenin ikisi yani gerekli gören insanın nefsi, tercih eden insanın cüz’î iradesi olduğundan kötülükler insanlara aittir, bir hisse yani yaratmak ise Allah’tandır. Bunun için “Kötülükler insanlarındır” denir. 

İyiliklere gelince; iyilikleri gerekli gören Allah (arınmış nefisler hâriç insan nefsi iyilikleri gerekli görmez), yaratan da Allah, yalnız cüz’î iradesi ile tercih eden insandır. İyiliklerde üç hissenin ikisi Allah’a ait biri insana ait olduğu için “Bütün iyilikler Allah’tandır” diyoruz. Bütün iyiliklerin Allah’tan olmasına rağmen, fazlından insanların cüz’î iradeleri ile yaptıkları iyi tercihlere bire on, bire yüz, bire bin v.s. sevap veriyor ama kötülüklerin tamamı insana ait olduğundan bir kötülüğe binlerce ceza verilmesi lâzım iken, Allah fazlından bir kötülüğe bir ceza veriyor, insana merhamet ediyor.

Nisa 78’e gelince; iyilik olsun, kötülük olsun yaratma noktasında Allah’ın ortağı yoktur, bütününü Allah yaratıyor demektir. “Hayrihî ve şerrihî minallahi teâlâ” (Hayır da, şer de Allah’tandır) diye bu sebeple söyler ve inanırız. Yoksa insanların hatalarından dolayı meydana gelen olaylarda kadere yapışmak, “Ne yapayım Allah böyle istedi” demek meseleyi anlamamaktır, sırr-ı kadere muhaliftir. Bu şekilde bir kader inancı İslâm’da yoktur. Ayrıca bazen iyi insanlar yanılıp kötülük yapmak istedikleri zaman lütfu gereği o iyi insanın yanılarak yapmak istediği kötülüğü Allah yaratmayabilir, yaratmak zorunda değildir, o insanı başka iyiliklerini dikkate alarak lütfu ile korur, ona merhamet eder. Bizler de iyi insan olur, mahlûkata karşı merhametli olursak bizlere de merhamet olunur, Allah lütfu ile bizleri de korur.

Okunma Sayısı: 1977
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı