Özgürlük, hukuk, adalet soyut kavramlar olduğu için genelde doğu toplumları bu değerleri zor anlıyor.
Soyut(maddi olmayan) düşünen batı toplumları için filozoflar, somut(maddi) düşünen doğu toplumları için peygamberler gelmiştir. İnsan hakları, demokrasi gibi değerler İslam toplumunda doğmasına rağmen gelişimlerini batı toplumlarında tamamlamıştır. Özgürlüğün çeşitli tarifleri yapılmıştır. Carl Jung, insan iradesinde özgür değildir, Freud, insan kendini tabiattan kopardığı nispette özgürdür, bazı Hümanistler, insan sonsuza dek özgürdür diyorlar. Bediüzzaman, hürriyetler Rahman’ın hediyesidir diyor.
Kur’an, ümmi yani okuma yazma bilmeyen bir topluma indi ve diğer peygamberler gibi sonsuz bir Allah’ı anlatınca, zihinler başta sonsuzluğu anlayacak seviyede değildi. Onun için bazı ayetler ve Peygamberimizin hadislerinde, Allah’ın fiilleri üzerinden bazı somut şeyler anlatıldı. Avamca anlaşılması kolay olan bu şekildeki hadisleri toplumda revaç buldu. Nihayet bazı Ehli Hadisçiler, Vahhabiliğe, sonra da başka anlayışlara dönüştü (Ehli hadis ile ehlisünnet birbirinden çok farklıdır).
Orta çağda sonsuzluk kavramı tam kavranamıyordu. Ehlisünnet ve kelam âlimleri birçok evrensel ilke ve fikirleri bilmesine rağmen Bediüzzaman gibi Allah’ın sonsuz olması gerektiğini tam anlatamadılar, belki o zaman zihinler sonsuzluğu anlamaya hazır değildi. Allah’ın isimlerinin O’nun sonsuz soyut varlığının kâinattaki somut yansımalarıdır. Gazali, kelam ilmi yetersiz; İbni Arabî, kelam ilmi tutarsızdır, diyorlar. Allah, insanoğluna özgür irade vererek zıtları çarpıştırıp geliştiriyor (iyilik-kötülük, hayır –şer vs). Küçücük insanı bütün evrenden daha büyük görüyor. İnsanın vekil yani halife olması, onun hür olduğunu gösteriyor. Eşyanın isimlerini bilmesi eşyanın mahiyetini anlaması demektir. Bu ise fen ilimlerini bilmekle olur. İnsan, fenleri kullanarak bütün kâinata hükmedebilir. İnsan, ilimle özgür olmazsa, bilmediği şeylerin kölesi olur.
Âdem kelimesi, başta diller, dinler ve medeniyet olmak üzere sonsuz soyut gerçekleri bilen insan demektir. Beşer, soyut değerleri bilmeyen insanın biyolojik boyuttur. Demek ne kadar soyut değerler (ilimler) öğrenirsek o kadar özgür oluruz. Kur’an, insanoğlunun özgürlüğüne çok vurgu yapıyor. Özgürlüğün yanlış kullananları çok kınıyor. İnsan İlahî sonsuz sistem içinde birçok şeye bağlı da olsa da özgürdür, onun için yeryüzünde Allah’ın halifesidir, ilahi iradeye uygun hareket ederse tam insan olur.