"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hakikat mesleğinde: Hakkı teslim etmek ve hakperestlik

Nejat EREN
29 Ekim 2024, Salı
Hakikat gerçeği düsturları ve hakperestlik (2)

- “Hak hasmının [rakibinin, muhatabının] elinde çıktığı zaman; zararsız, bilmediği bir meseleyi öğrenip, menfaatine olur, nefsin gururundan kurtulur.”

- “Hak müstağnîdir. [zengin, muhtaç olmayan] Hakikat ise, zengindir. Kalbin nurlanmasına onların ziyaları kâfidir.”

- “Hak namına, hakikat hesabına olan tesadüm-ü efkâr [fikirlerin çarpışması] ise, maksatta ve esasta ittifakla beraber, vesâilde [vesilelerde] ihtilâf eder.”

- “Hak neşvünema bulacaktır [canlanacaktır] -eğer çendan [gerçi] toprakta gizlense... Ve taraftar ve mültezimleri [lüzumuna inanlar] muzaffer olacaklardır-eğer çendan zaman ve zeminin merhametsizliğinden az ve zayıf olsalar”... (Muhakemat, Mukaddeme).

- “Hak ve hakikati dinleyen ve söyleyene sevap kazandıranlar yalnız insanlar değildir.” 

- “Hakikat büyür, inkişaf eder, gittikçe genişlenir. Kışır [kabuk] ve sûret ise eskileşir, inceleşir, parçalanır.”

- “Hakikat ne kadar zayıflasa da ölmez, belki farklı teşahhusatta [şekillerde] seyr ü sefer eder. [yol alır]”

- “Hakikat tahavvül etmez; [değişmez] hakikat haktır.”

- “Hakikat telakki olunan [kabul edilen] hayalin ömrü kısadır.” (Divan-ı Harb-i Örfî, s. 51.)

- “Hakikat ve âhiret için çalışanlara karşı hürmet ve bir muavenet [yardım] fikrini daima” beslemek.

- “Hakikat ve maslahat sulhtur. [barış]” Barışmak olmazsa, iki taraf da daima korku ve intikam azabını çekerler. Onun için İslâmiyet’te, üç günden fazla bir mü’min diğer bir mü’mine küsemez.

- “Hakikat, bize: “mütenebbih [uyanık] olan beşer, dinsiz olamaz.” Ümidini veriyor.

- “Hakikat, ışık veren fitildir; mecaz ise, ziyasını tezyid eden [fazlalaştıran] şişesidir”. (Muhakemat, s. 109.)

- “Hakikatbîn göz aldanmaz; hakperest kalb aldatmaz.” (Hutbe-i Şamiye, s.  148.)

- “Hakikatbînin gözüne hayal, hakikat olarak görünmez.”

- “Hakikatin nazarında abesiyet yoktur. “

- “Hakikatlere ihtiram etmek [hürmet etmek], yüksek şeylerin kıymetini bilmekle istihfaf etmemektir [hafife almamaktır].”

- “Hakikî abd-i hudabin [hakkı kabul eden kul], hududsuz bir sâfa görür.”

- “Hakikî bütün elem dalâlette, [sapıklık] bütün lezzet imândadır!”

- “Hakikî Hristiyanlık değil, belki şimdiki Hıristiyan dininin esasıyla İslâmiyet’in esası mühim bir noktadan ayrıldığından, çok cihetlerle ayrı ayrı gidiyorlar.”

- “Hakikî ihlâslı nurcular, menfaat-i maddiyeye ehemmiyet vermezler.”

- “Hakikî iman, hakikî şuur; cüz ile cüz’înin, [küçük şeyler] küll ile küllînin [büyük şeyler] farkını anlamaktır. “

- “Hakikî mürşid-i âlim; koyun olur, kuş olmaz. Hasbî verir ilmini.”

- “Hakikî şefkat sû-i istimal edilmeden, [kötüye kullanmak] bîçare çocukların Cehennemden, idam-ı ebedî olan dalâlet içinde ölmekten kurtarmaya şefkat sırrıyla” çalışmak.

- “Hakikî vukuatı [olayları] kaydeden tarih, hakikate en doğru şahittir. Tarih bize gösteriyor.”

- “Hakikî zevke ve ciddî teselliye ve kedersiz lezzete ve vahşetsiz ünsiyete, [dostluğa] hakikî medar [sebeb] ve vasıta olan tevekkül makamını ve teslim rütbesini ve rıza derecesini” kazanmaktır.

- “Hakkı batıldan, iman mesleğini nifak [aykırılık] mesleğinden temyiz etmek, [doğrulamak, açığa çıkarmak] ancak ilim ve nazar ile olur.”

Okunma Sayısı: 1224
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı