"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cesaret ve gerçek ihlâs

Misbah ERATİLLA
22 Eylül 2024, Pazar
Bir gün Zübeyir Gündüzalp, Hamdi Sağlamer’i odasına çağırdı ve dedi: “Kardeşim Adapazarı’na Risale-i Nura muarız zalim bir emniyet amiri tayin edildi. Bu tayin Nur talebelerini korkuttu. Onlar da tedbir olsun diye ders yapamıyorlar. Ben, Adapazarı emniyetine; ‘Risale-i Nur Külliyatı’ndan Şuâlar isimli kitabını basan Hamdi Sağlamer Adapazarı’na gelecek, kalacağı adresi şurasıdır’ diye bir haber gönderdim. Seni de oraya gönderiyorum. Gidip bir veya iki hafta kalacaksın. Her akşam Risale-i Nur’dan ders yapacaksın.”

Hamdi Sağlamer’in duyacağı bir şekilde Zübeyir Gündüzalp; “O emniyet amiri bir Nurcu görsün” dedi. Hamdi, kısa bir süre sonra yola çıktı ve Adapazarı’ndaki verilen adrese gitti. Akşam yapacağı ders için Nur talebelerinin iş yerlerini ziyaret ederek onları derse davet etti. Akşam umulanın çok üstünde kalabalık bir şekilde ders yaptı. Diğer akşam ikinci, sonraki akşam üçüncü dersi yaptı. Derse gelenlerin sayısı her akşam artarak devam etti. 

Hamdi, her dersi yaptığında emniyet amirinin baskınını bekledi. Hamdi’nin Adapazarı’nda kaldığı süre içinde emniyet amiri ders yapanları rahatsız etmedi. Bunun üzerine Zübeyir Gündüzalp, “Mesele hâllolmuştur. Hamdi kardeş buraya gelsin” diye haber gönderdi.

Hamdi Adapazarı’ndan ayrılırken, o gün cesaretin ve gerçek ihlâsın fiilî hâlini yaşayarak göstermişti. Bir zaman sonra Zübeyir Gündüzalp, Hamdi Sağlamer’i bu defa Ankara’ya göndermek için çağırdı. Ona, “Ankara’da eski Nur talebelerinden bir başçavuş emeklisi dershanede kimseye ders yaptırmıyormuş. Hamdi kardeş Ankara’ya git. Başçavuşun olduğu dershanede kal ve ders yap. Başçavuş derse karışırsa sen ona mantıklı cevaplar vererek onu ikna etmeye çalış” diyerek Hamdi’yi Ankara’ya gönderdi.

Hamdi Ankara’ya gitti. Medreseden içeri girdiğinde ilk önce emekli başçavuş “Ooo Hamdi ağabey, hoş geldin” diye onu ayakta karşıladı. Eskiden başçavuşla tanışmışlığı vardı. Hamdi, akşam ders yapmaya başladı. Derste ne söylediyse “Hamdi ağabey haklı” dedi başçavuş. Hamdi üç gün boyunca ders yaptı. Başçavuş ders boyunca: “Hamdi ağabey haklı” sözünden başka ağzından bir şey çıkmadı.

Hamdi her derste başçavuşun itiraz etmesini sabırsızlıkla bekledi. Ama öyle bir şey olmadı. Aksine onu hep tasdik etti. Bu durumu haber alan Zübeyir Gündüzalp “Netice alındı Hamdi kardeş gel” diye haber gönderdi. Bu olaydan sonra başçavuşun bir daha dershaneye geldiği görülmedi.

Hamdi Ankara’dan İstanbul’a dönerken kendi kendine, “Sıkıntı ve problem olan bir yere hizmet gayesi ve kararlılık ile gidildi mi fiilî dua yapılmış olur” dedi.

Kaynak: 

İhsan Atasoy- Zübeyir Gündüzalp- 

s. 145-146.

Okunma Sayısı: 419
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı