"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cesur ve korkusuz gençler

Misbah ERATİLLA
27 Ekim 2024, Pazar
Mustafa Sungur, Emirdağ’da ikamet eden Bediüzzaman’dan Siyasal Bilgiler Fakültesi üçüncü sınıf öğrencisi Ahmet Atak’a bir mektup getirdi.

Bediüzzaman, bu mektubun Ahmet Atak vasıtasıyla Adalet Bakanına iletilmesini istemişti.

Daktilo ile yazılmış mektupta şu ifadelere yer veriliyordu: “Nasuhizade Şeyhülislamın torunusunuz. Babanız Nasuhizade de müderristi. Siz onların evlatlarısınız. Onlar, din-i Mübin’e hizmet eden kimselerdi. Sizin de öyle olmanız umulur. Bana bu Halk Partisi idaresi, iktidarı boyunca, akla gelmedik eziyetler yaptı. Sürgünden sürgüne, mahkemeden mahkemeye göndermiştir. Risaleleri yasaklamışlar ve bu zulüm size kadar devam etmiştir. Allah onlara cezasını verdi, siz de böyle yaparsanız cezanızı bulursunuz, dikkat edin!”

Ahmet mektubu aldı. İki arkadaşını da yanına alarak adalet bakanına gitti. Girişte kimse ona nereye gidiyorsun demeyince doğrudan bakanın özel kalem müdürünün kapısını çaldı. Ona “Biz üniversite talebesiyiz Bakan Bey’e bir mektubumuz var. Üstadımız Bediüzzaman Hazretleri bu mektubu gönderdi. Mektubu, Bakan Bey’e vereceğiz” dedi. Özel kalem müdürü; “buyur” diyerek onları bakanın odasına aldı. Ahmet, Bakan’a Bediüzzaman’ın mektubunu ve selamını takdim etti. Bakan gözlüğünü takarak mektubu açtı ve okudu. Bu arada Ahmet ve arkadaşları izin almadan koltuklara oturdular. Bakan mektubu okurken yüzündeki hatlar birden değişti. Sinirli bir ses tonuyla,

“Senin adın ne?”

“Ahmet Atak”

“Nerede okuyorsun”

“Siyasal Bilgiler Fakültesinde okuyorum.”

Kaçıncı sınıftasın, numaran kaç diye sorular sorurken bir yandan da notlar aldı. Aynı soruları Hukuk Fakültesinde okuyan arkadaşına da sordu. Ardından Tıp Fakültesindeki diğer arkadaşına aynı soruları sordu. Bakan gençlerle ilgili not almaya devam etti. Not işlemi tamamlandıktan sonra birden sertleşti. “Ne işiniz var burada? Kurun-u vustada (orta çağda) kalmış bir pir-i fânînin arkasında ne işiniz var sizin? Gidin dersinize çalışın.” dedi ve odasından onları azarlayarak kovdu.

Daha sonra Bakan Rüknettin Nasuhioğlu Mecliste Isparta milletvekili Doktor Tahsin Tola’ya “Bu çocukları niye benim üzerime gönderiyorsunuz?” diye söylendi.

Ahmet ve arkadaşları Bediüzzaman’ın bir emriyle başlarına ne gelecek diye düşünmeden bakana elden mektubu verdi. Haklarında her türlü işlemin yapılmasını göze alarak bakana Bediüzzaman’ın mektubunu verdiler. Korkmadılar, çekinmediler. Bu gençler yıllar sonra Risale-i Nur’un cesur, gözü kara gençleri olarak anılıp örnek gösterildiler. Cesur ve korkusuz gençlerden Ahmet Atak, okul bittikten sonra birçok yerde kaymakamlık, üst seviyede bürokratlık, senatörlük ve milletvekilliği yaptı.

Bir ziyarette Bediüzzaman, “Şunları yerine getirirseniz iyi bir Müslüman olursunuz. “Namaz kılın, oruç tutun, haramdan kaçının ve ana babaya hürmet edin.” derdi.

Cevad Rifat Atilhan, Eşref Edip, Ziya Uygur, Necip Fazıl gibi yazarlar Bediüzzaman’ı ziyarete geldiklerinde Ahmet oradaydı.

Kaynak: 

Ömer Özcan, Ağabeyler Anlatıyor-5, sayfa. 65, 86.

Okunma Sayısı: 592
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • İhsan Pilatin

    27.10.2024 09:33:31

    Allah razı olsun Hocam.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı