"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Doğum günü “göreneğimiz” hakkında

Mehmet Soydan
03 Kasım 2024, Pazar
Yazının başlığında “göreneğimiz” dedim çünkü maalesef görenek hâline gelmiştir ve Üstadın “Görenek belası” derken kastettiği şeyin bence şümulüne dahil olmuştur. Söyleyeceklerimi maddeler hâlinde söylemek istiyorum:

1) Doğum günü kutlamak Hristiyan âdetidir. Diyebilirsiniz ki: “Ben bunu Hristiyan âdeti diye kutlamıyorum.” Eyvallah. Ama dünyada Avrupa kültürü, bir kültür emperyalizmi neticesinde baskın hâle gelmeseydi senin aklına böyle bir şeyi kutlamak gelir miydi kardeşim, lütfen kendini sorgula.

2) Doğum günü kutlamanın gerekçesi, yukarıda bahsettiğimiz gibi “baskın kültürün bir öğesinin tatlı gelmesi” olarak gösterilmek istenmediğinden; genellikle, “bir kişinin kendini özel hissetmesi” olarak gösterilmektedir. Fakat bu “özel hissetme hissi” nefsanî bir his değil midir?

3) Doğum gününü kutlama amacımız aslında doğum günü falan da değildir. Genel olarak bir şeyler kutlamayı toplum olarak sevmemizdir. Bunu belki herkes, kendi çevresinde hissedebilir. Ama bir delil, 1 yaşına giren insanlara bile doğum günü kutlanmasıdır. O insan onu bilecek mi? Hayır. “İleride fotoğraflara bakar.” diyebilirsiniz. Ama şu an kaç insan vardır, fotoğraflar telefonlara kaydedilen zamandan beri birkaç sene öncesinin fotoğraflarına bakan?

4) Bu dünyada kutlanan her şeyin arkasında bir felsefe vardır, olmalıdır. Peki doğum gününün felsefesi nedir? “Yeni bir yaşa girmek” diyebilirsiniz. Ama ben de o zaman derim ki, hepimizin ecel vakti ve ömür vakti belli. Ben ömrümden bir yıl daha gitmesini, bir yaş daha yaşlanmamı niye kutlayayım? Yoksa geçen seneden beri bir yıl yaşamış olmamı mı kutlayayım –ki bu da benim elimde değil Allah’ın elinde olan bir şeydir–.

5) Çocukların doğum gününü kutlamanın en önemli gerekçesi, “Arkadaşlarına özeniyor”dur. Kardeşim; birincisi, çocuğun özendiği her şeyi yapıyor musun? İkincisi, sen bu zorunluluktan kendini muzdarip hissediyorsun ama senin çocuğundan özenecek çocukların anne-babasını niye hesaba katmıyorsun? Hele de şu ekonomik vaziyette anne/babaya çıkabilecek maddî külfeti düşündüğünde.

6) Belli ritüelleri yapmaksızın doğum günü kutlamayı bazı ilim adamlarımız caiz bulmaktadırlar. Fakat, bir doğum gününü 10 kişi kutlasın diyelim. Bu sene o ritüelleri yapmadan kutladın. Fakat önümüzdeki sene topluluktan 1 kişi “İyi ki doğdun ...” dedi ve diğerleri, ayıp olmasın düşüncesiyle eşlik etti. Ondan sonraki sene de birisi mum getirdi ve yine diğerleri ayıp olmasın diye bir şey demedi ve doğum günü kutlanan kişi de söndürdü. Sadede gelirsek, doğum günü kutlamasındaki çok kişiden herkesin aynı bilinçte olması gerekir ki bu da çok zordur.

Amacım kişileri değil durumu eleştirmektir. Ama bu durumun değişmesi de bizim nefsimize ders çıkarıp çevremize de anlatmamızla olacaktır.

Okunma Sayısı: 943
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Orhan Ali YILMAZ

    4.11.2024 15:56:50

    Tıpkı şu "Bıçakla adam öldürülüyor" diye, bütün şu bıçakları "yasaklamak" gibi bir tavır bu... Çünkü aynı o bıçakla; şu ameliyat da yapılıyor.. şu kurban da kesiliyor, şu ekmek de.. Cihad da yapılıyor; şu gerektiğinde...

  • Orhan Ali YILMAZ

    4.11.2024 15:53:45

    Yapılan işte haram ya da israf var mı; sen ona bakacaksın.. Hem Üstâdımız demiyor mı "Beşerin keyifli hevesata da ihtiyacı var.." şu helâl, şu "meşru" dairede... Eğlence de caiz..hatta bazen şu "Vâcip" olabilir vesselâm...

  • Orhan Ali YILMAZ

    4.11.2024 13:40:56

    Üstelik de, şu "Bid'ât-ı Hasene" diye bir kavramımız var.. Biz şu "toptancı" olamayız... Vehhabî ya da şu Selefî bakış açısı sahibi ise; hiç olamayız. Eğer; haram karışmıyor ve de israfa girilmiyor ise hoş görmek ve de şu "Bid'ât-ı Hasene" kapsamında değerlendirilmek gerekiyor vesselâm...

  • Toygar

    3.11.2024 17:06:02

    Doğum günün kutlu olsun Mehmet Abi, diye çıkıp gelirsek elimizde pastayla, yemeyecek misin yani şimdi? Olmaz abi öyle :))

  • Hatice

    3.11.2024 12:59:44

    Elinize,kaleminize sağlık bu konuda kafası karışık olanlar var net bir şekilde izah etmişsiniz şahsım adına size teşekkür ediyor ve dahi tebriklerimi de iletiyorum

  • Murat

    3.11.2024 07:58:34

    Allah razı olsun. Çok istifadeli bir yazı olmuş.

  • Said Emre Dağ

    3.11.2024 06:35:31

    Son olarak yazarın bakış açısını tebrik ediyorum. Bu duyarlılık sorunlarımızı çözmek için ön şart.

  • Said Emre Dağ

    3.11.2024 06:34:45

    3- Dini bayramlar kutlama ve şenlikler içerisinde icra edilmelidir. Bundan 30 sene önce bizim köyde bayramda çoluk çocuk kutlama yapardı. Haşk bir araya gelir eğlenceler, yarışmalar yapılırdı. Şimdi bayram havası sokaklardan çekilmiş durumda. Ev ziyaretinin ötesine geçirmek lazım. Çünkü çocuklara bayramını bu şekilde benimsetebilirsin. (yılbaşı kutlanıyor ama ramazan bayramı ev ziyareti ile geçiyor. Çocuk noel bayramına karşı olumlu bir tutum geliştiriyor)

  • Said Emre Dağ

    3.11.2024 06:30:58

    2- Müslüman-Türk kültürünün bayramları ve kutlamaları ihya edilmelidir. (Bed-i besmele, amin alayı, toylar, düğünler, uğurlamalar, karşılamalar) Toplum hayatı kendi şenliklerimizi yapacak şekilde düzenlenmelidir. Ve bunun planlanması mimari ve çevre ile başlamaktadır. Senin mimarin (apartman yaşamı) kendi bayramını kutlamaya müsait değil ki. Senin şehir hayatın kendi kutlamaların için, düğünlerin için müsait olmayınca mecburen şehir mimarisini aldığın (batı kültürü) yerin kültürünü de ithal etmek zorunda kalıyorsun.

  • Said Emre Dağ

    3.11.2024 06:26:11

    Doğum günü kutlanıyor canım ne olacak diye bakmamak lazım. Üç nesil sonra olay başka bir boyut kazanabilir. Hristiyan batının paganist ögeler de içeren kutlama ayinleri (Kep atma, doğum günü, mezuniyet partisi, gala, yılbaşı, cadılar bayramı) gibi bayramlarını benimsemek ve içselleştirmek büyük bir tehlikedir.

  • A. Yılmaz

    3.11.2024 05:08:04

    Özellikle çocuklara yabancı şarkılar eşliğinde mumlar üfletiliyor. Sayın yazar kardeşimin dediği gibi çocuk, kendisine bu ömrü veren Allah ile bağı bu şekilde unutuyor bence de.

  • A. Yılmaz

    3.11.2024 05:04:20

    Sayın yazarı yürekten tebrik ederim. "Doğum günü hristiyan adetidir" diyebilen cesareti olan bir mü'min'in elleri öpülür ancak.

  • Orhan Ali YILMAZ

    3.11.2024 03:04:10

    Ama Peygamberirmizin Doğumunu da kutluyoruz Mevlid Kandilimiz ile... Şimdi; ondandan mı vaz geçeceğiz; ya da bazıları gibi ona şu "Bid'ât" deyip şu "inkâr" mı edeceğiz... "Durum" eleştirisi benimkisi de...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı