Bu hafta öyle bir önerge reddedildi ki şaşırmamak ve hayret etmemek mümkün değil.

Muhalefet 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda düzenlenen konserlerle ilgili Ankara Büyükşehir Belediyesi hakkında söylenmedik söz bırakmadı, mesele mahkemeye kadar gitti.

Muğla Milletvekili ve Saadet/Gelecek Grup Başkanı Selçuk Özdağ tarafından verilen 2014-2024 yılları arasında büyükşehir belediyeleri ile il ve ilçe belediyeleri tarafından düzenlenen konser, kutlama, açılış ve benzeri eğlence muhtevalı etkinlikler ile organizasyon firmalarına ödenen meblağlar için ayrılan bütçe ve yapılan harcamaların tespit edilmesi amacıyla Meclis araştırma önergesi görüşüldü.

Önerge sahibi Özdağ, “Gereğini yapalım. Kör kuruşun hesabını soralım çünkü bir yandan hukuk bir gün bize hesap soracak, millet soracak, tarih soracak ve dahası Allah soracak diyoruz. İnşallah hepiniz ‘evet’ oyu verirsiniz ve bugün de bir milat olur” diye konuşurken, CHP, İYİ Parti, DEM’li vekiller yaptığı konuşmalarda araştırma önergesine destek verdiklerini açıkladılar.

Görüşmeler sonunda yaklaşık bir aydır konuyu gündemde tutan AKP ve MHP’li vekiller önergeye “red” oyu verirken -yani konunun araştırılmasını istemezken- muhalefet partileri ise “araştırılsın” yönünde oy kullandı. Tahmin edileceği üzere önerge her zamanki gibi AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedildi.

Hem konserlerde sanatçılara verilen paraları eleştireceksiniz hem de konunun araştırılmasını istemeyeceksiniz… Hayret etmeyelim de ne yapalım? Araştırılsa altında kim bilir neler çıkacaktı, neler… Millet, vergilerin nerelere harcandığını da öğrenmiş olacaktı. İktidar da bunu istemiyor muydu?

***

“Tek adam yönetimi yok burada”

ylama yapılırken de ilginç bir tartışma yaşandı. 

Muhalefet açık oylamada “kabul” yönünde oyların fazla çıktığını savununca, oturumu yöneten Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, “Divan arasında ihtilâf çıktı, elektronik cihazla oylama yapacağız. Sayın Başkan ne yapsın divan uzlaşamayınca? Tek adam yönetimi yok burada” diye konuştu. 

Gelecek/Saadet Grup Başkanvekili Bülent Kaya ise “Kabul... Yolsuzluklar araştırılsın, kabul! Yetim hakkına sahip çıkalım, yolsuzluklar araştırılsın, kabul!” şeklinde konuştu. Elektronik oylama yapılana kadar karşılıklı atışmalar da devam etti.

Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, “Bu yapılan oylamayla bundan böyle iktidar partisi hiç bir muhalefet partisi belediye başkanını suçlayamaz, inceleme yapılamaz” diyerek önergeyi reddedenlere son sözünü söyledi.

***

Bürokratlar nasıl davranmalı?

Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin getirdiği yeniliklerden(!) birisi de, hem valiyi, hem de partisinin il başkanlarını “partili cumhurbaşkanı”nın ataması oldu. 

Parlamenter sistemde üçlü kararname (bakan, başbakan, cumhurbaşkanı) ile atanan valiler, bu sistemde ikili kararnameyle atanıyor. Ya da öyle gösteriliyor. Belediye başkan adaylarını belirleyen de partili cumhurbaşkanı oluyor.

Tek parti döneminde de böyleydi; valiler aynı zamanda “tek parti”nin de il başkanıydı. Parlamenter sisteme geçilince bu uygulama sona erdi. Yeni sistemde bakanlardan, bürokratlara kadar birçok atamayı cumhurbaşkanı yapıyor.

Geçtiğimiz günlerdi Çorum’da yaşanan bir olayda sistemin özeti gibiydi.

Çorum İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen “Ziraî Mücadelede İHA kullanım projesi” ve “Yemde Birlik Gücü Projesi” teslim törenine AKP ve MHP Çorum milletvekilleri ile AKP ve MHP il ve ilçe başkanları davet edilirken, başta anamuhalefet partisi CHP’nin milletvekilleri ve il başkanı dahil muhalefet milletvekilleri davet edilmemiş.

Buna tepki gösteren ve davet edilmediği hâlde programa katılan CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız,  “Bürokratlar AKP İl Başkanı gibi davranmasın” demiş.

Bürokratlar iktidar partisinin değil, devletin memuru olsa bu tartışmalar da yaşanmaz.

Bu örnekte de görüldüğü üzere Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin neresinden tutsanız elinizde kalıyor.