“Ablamın selâmlarını gönderiyorum” diye başladığı konuşmasını, “Ablam, 11.600 lira maaş alıyor, engelli raporu var, 30 bin lira bakıcısına ödüyoruz. Siz engelliler için iyi dileklerinizi söylüyorsunuz; yok öyle bir şey, doğru değil; engellilere yeterince destek vermiyorsunuz, birincisi o. Benim rahmetli annem de engelliydi, o da bir kuruş almadı, kız kardeşim de aynı şekilde engelli. Her gün yanındasınız ya, öyle bir şey yok. Engelli ücretini veremiyorsunuz. Niye? 17 bin liranın üçte 2’sini 200 lira geçtiği için veremiyorsunuz” diyerek milyonlarca engellinin sesini duyurdu.

Bakalım Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, bu sesi duyup bu sorulara cevap verip meseleleri çözecek mi,  yoksa muhalefet mensubu milletvekili bu meseleleri anlattığı için konuşma tutanaklarda mı kalacak?

Burada şunu da not edelim: 

AKP Gaziantep Milletvekili Derya Bakbak’ın “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde son yirmi iki yılda engellilerimizin hayata katılımında devrim niteliğinde adımlar attık” sözlerine karşılık gazeteci kökenli AKP İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı’nın iktidarın yaptıklarını anlatırken, “Yaptıklarımızı yeterli görmüyor, yapılanlara lütuf değil, hak gözüyle bakıyoruz” ifadesi de anlamlı ve bir özeleştiri olması bakımından önemliydi.

Çünkü, meseleleri “mesele” yaparsanız meseleler halledilir, yoksa “mesele” olmaya devam eder…

                                                                      ***

Engelli maaşı neden kesiliyor?

Meclis’te grubu bulanan partilerin grup başkanvekilleri de Engelliler Günü ile ilgili görüşlerini açıklarken, CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının rakamları ile engellilere yapılan yardımları paylaştı. 

Bu rakamlardan bir kaçını aktaralım:

2000 Eylül’e kadar 18 milyar 344 milyon liralık engelli aylığı ödemesi yapılmış.

Engelli aylığından yararlanıcı sayısı 2023’te 618 bin 249 iken 2024’te 546 bin 379’e düşmüş. Yani, yaklaşık 80 bin engelli, maaş alamaz bir noktaya gelmiş.

2023’te 99.900 engelli yakına maaş bağlanmışken 2024’te 75.036’ya düşmüş.  Bunun sebebi, ayda 11.334 lira geliri olanlara maaş ödenmesinin durdurulmasıymış. Oysa 11.334 lira, açlık sınırının dahi yarısından az. Dolayısıyla bir evde eğer bir emekli var ise, bir engelli, emekli maaşı alıyorsa artık ona engelli parası ödenmiyor. 

Peki, maaş ne kadar? 9.077 lira. Bunu bakanlık ödüyor. Eğer kaymakamlık üzerinden alırsa da 4.196 lira. Bu da yüzde 40’tan fazla engeli olduğunu ispatlayabilirse... 

 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı yirmi iki yılda 70.878 engelliyi işe aldıklarını açıklamıştı. 20 yıla bölündüğünde 3 bin 211 kişi ediyor. İktidara sormak lâzım: Bu övünülecek bir rakam mı?

Peki, Türkiye’de kaç engelli var? TÜİK’e göre 4,8 milyon, derneklere göre 6 milyon. Başka istatistiklerde 10 milyon olduğu da söyleniyor. 

Murat Emir’in şu sorusunun cevabı da verilmeli: “Bir depremzede, Adıyaman’dan görme engelli bir kardeşimizin e-KPSS sonucu; 115.146 kişi bu sınava girmiş, bu arkadaşımız 94 puanla 272’nci olmuş, altı aydır atanmayı bekliyor. Kendisine atayıp atamayacaklarını bile söylememişler. Bu arkadaş daha ne yapsın, işe girmek için ne yapması lâzım”

Bu soruya da cevap verilmesi gerekiyor?

                                                                          ***

Devrim mi?

Milletvekillerin konuşmalarından ve gün dolasıyla STK’lardan yapılan açıklamalardan engellilere yapılan yardımlar, hayatlarını kolaylaştırmak için yapılan hizmetlerin yeterli olmadığı ortaya çıkıyor.

Rakamlar ve yaşananlar ortada iken, bakmayın siz devrim yapıldığının söylendiğine…