"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Deprem, beka meselesi

Mehmet KARA
09 Şubat 2025, Pazar
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin üzerinden 2 yıl geçti. 11 ilde, 124 ilçeyi, 6.229 köyü, yaklaşık 14 milyon nüfusu etkileyen bu deprem “asrın felaketi” olarak nitelendirildi.

Depremlere hazırlık ve deprem sonrası süreçte, özellikle hükûmet ve belediyelerin yetersiz kaldığı görüldü.

İcranın başı olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, deprem sonrası bölgeyi ziyaretinde, “Amacımız, 319 bini bir yıl içinde olmak üzere toplam 650 bin yeni konut yaparak depremzede vatandaşlarımıza teslim etmektir” demişti. Ancak iki yıl geçmesine rağmen maalesef bu hedefe ulaşılamadı.

Meclis Genel Kurulu’nda depremin yıldönümünde konuşan AKP Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman göre, iki yılın sonunda 445 bin hak sahibinin sadece 201 bin 580 konut hak sahibine teslim edilebilmiş. Yayman, yıl sonuna kadar bütün hak sahiplerine, evleri, iş yerleri ve ahırlarının teslim edileceğini iddia ediyor; ancak bu gerçekleşecek mi göreceğiz.

Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu, ancak deprem olduktan sonra hatırlanıyor. 1999 Marmara Depremi’nin üzerinden 26 yıl geçmesine rağmen, özellikle İstanbul’da yeterli hazırlıkların yapılmadığı açıkça görülüyor.

Eğer bir beka meselesi aranacaksa, deprem bizim için gerçek bir beka meselesidir.

***

VERGİLER DEPREME HARCANDI MI?

Kahramanmaraş depreminin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen konutların yalnızca yarısının teslim edildiğini bir iktidar milletvekili söylüyor. Hâlâ konteynerlerde, hatta çadırlarda yaşayan insanların olduğunu görmek “her şey yapıldı” diyenleri yalanlıyor. 

“1999 Marmara depreminden sonra alınan deprem vergisi, özel iletişim vergisi gibi vergilerin ne kadarı depreme hazırlık için kullanıldı? İki deprem sonrası gelen yardımların ne kadarı halka verildi, ne kadarı deprem bölgesinde kullanıldı?” sorularının cevapları hâlâ verilebilmiş değil.

Depremler sonrası Meclis’te kurulan “Deprem Komisyonları” çalışmalar yaptı, raporlar hazırladı ama hayata geçirilemedi. Hatta komisyonların hazırladığı kanun teklifleri dahi Meclis genel kurulunda reddedildi. 60 yıllık Afet Yasası bile günümüz şartlarına göre düzenlenemedi.

Meclis Genel Kurulu’nda konuşan Adana Milletvekili ve jeoloji mühendisi olan Müzeyyen Şevkin’in; Adana’da 7 bine yakın orta hasarlı bina olduğunu, hâlâ bunlara dair ne yapılacağının belli olmadığını, insanlara kira ödenmediğini söylemesi de dikkat çekici…

***

DEPREMİ KONUŞAMAMAK

Kahramanmaraş Depremi’nin yıldönümü yaklaşırken, Meclis Genel Kurulu’nda Yeni Yol Partisi “6 Şubat Depremi’nde yaşanan ihmallerin tüm yönleriyle araştırılması”na ilişkin grup önerisi verdi. 

Muhalefet ve iktidar partisinden milletvekilleri konuştu. Muhalefettekiler depreme hazırlıkların yetersiz olduğunu örnekleri ile açıklarken, meselenin siyaset üstü olduğunu söylediler. İktidar kanadı ise depremin ilk ânından itibaren bölgede olduklarını ve üzerlerine düşeni yaptıklarını belirtirken, “Yapmaya devam edeceğiz, ama yerel yönetimlerin bu konuda sessiz kalması da milletimizin takdiri” sözleriyle muhalefetin “deprem siyaset üstüdür” söylemine bir bakıma karşı çıkmış oldu.

Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül’ün, “Depremden sonra tedbir almanın bir anlamı yok. Depremden önce mutlaka tedbir almamız lazım. Doğal Afetler ve Deprem Bakanlığını mutlaka kuralım. Bu bakanlık, yaşanabilecek sorunları önceden çözsün ve mutlaka tedbir alsın” sözleri ise yerindeydi ama bundan önce dinlenilmediği gibi bununda da dinlenmeyeceği görülüyor.

Oturumu yöneten Meclis Başkanvekili Önder, grup teklifinin oylamasından önce yapılan yoklamada toplantı yeter sayısı bulunamadığını açıkladı ve Meclis çalışmalarına ara verdi. Bu durum, Meclis’in deprem konusundaki hassasiyetini gösterdi.

Yapılması gereken belli:

Hükümetten, muhalefete, belediyelerden STK’lara ve topyekûn millete değin, deprem olmadan önce tedbirleri almaktır. Uzun vadeli stratejik plânlamalar, afet öncesi tedbirler, altyapı iyileştirmeleri ve sürekli eğitimler gereklidir. 

Hem de vakit geçirmeden…

Okunma Sayısı: 1055
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    9.2.2025 15:43:49

    Bursa şehrimizde depreme karşı nasıl hazırlanılıyor.AKP elinde iken 0,50 emsal artışı ile haydi kentsel dönüşüme dediler.Bizde çevremize bu konuda elimizden geldiği kadar doğru bilgilendirme ve işin çıkardan çok hayatta kalmak için yapılması gerekeni yapalım diyerek yol-yordam gösterdik,çevremize doğru karar vermesinde yardımcı olduk. Ancak emsal artışını B.B.Şehir Belediyesi kararı ile olduğu için bu dönüşüm yaptıracak apartman ve siteler için müracaat yapıldığında daire başına'bağış,talepleri olduğunu ve bunun yapılmadan emsal artışına izin verilmediğini bizzat AKP li yerel bir idareci söyledi. Kısaca bağış yapmayana depreme karşı tedbir alamazsın denildi.

  • S.topuz

    9.2.2025 13:11:12

    "Bu mes'ele sırr-ı kadere taal-luk ettiği (İlgili olduğu) için, Ri-sale-i Kader'e havale edip yal-nız burada bu kadar denildi: وَاتَّقُوا فِتْنَةً لَا تُص۪يبَنَّ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا مِنْكُمْ خَٓاصَّةً Yani: "Bir bela, bir musibetten çekininiz ki, geldi-ği vakit yalnız zalimlere mah-sus kalmayıp masumları (Suç suz olanları) da yakar." Şu â-yetin sırrı şudur ki: Bu dünya bir meydan-ı tecrübe (Deneme meydanı) ve imtihandır ve dâr-ı teklif (Allah 'in emir ve yasaklarıyla yükümlü olunan yer, dünya)   ve mücahededir(cıhad etme).İm-tihan ve teklif iktiza ederler ki, hakikatlar perdeli kalıp, tâ mü-sabaka ve mücahede ile Ebu Bekirler a'lâ-yı illiyyîne (Alî ve yüksek ma-kamlara) çıksınlar ve Ebu Cehiller esfel-i safilîne (aşağıların aşağısına) girsin-ler. Eğer masumlar böyle mu-sibetlerde sağlam kalsaydılar, Ebucehiller aynen Ebubekirler gibi teslim olup, mücahede (Din için yapılan gayret) ile manevî terakki kapısı kapana-caktı ve sırr-ı teklif bozulaca-ktı."Sözler

  • S.topuz

    9.2.2025 12:48:51

    "Bazı eşhasın (Şahısların)  hatasından gelen bu musibet bir derece memlekette umumî (Kapsamlı, geniş) şekle girmesinin sebebi nedir?    Elcevab:    Umumî (Herkesle ilgili)musibet, ekseriyetin (Çoğunluğun) hatasından ileri gelmesi cihetiyle; ekser nâsın (İnsanların büyük çoğunluğu) o zalim eşhasın (Şahısların) harekâtına (Hateket ve işleri) fiilen (Bizzat) veya iltizamen (Lüzumlu görerek, Taraftar olarak) veya iltihaken (taraftar olmasıyla) manen iştirak eder, musibet-i âmmeye (Umumî  bela veya afetlere) sebebiyet verir.     Dördüncü Sual:    Madem bu zelzele musibeti, hataların neticesi ve keffaretü'z-zünubdur (Geçmiş günahlara keffarettir). Masumların (Suçsuz olanların) ve hatasızların o musibet içinde yanması nedendir? Adaletullah (Allah'ın adaleti) nasıl müsaade eder?    Yine manevî canibden (yönden) elcevab:    Bu mes'ele sırr-ı kadere (Kaderin sırlarına) taalluk ettiği (İlgili olduğu) için, Risale-i Kader'e havale edip yalnız burada bu kadar denildi:..."

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı