Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin üzerinden 2 yıl geçti. 11 ilde, 124 ilçeyi, 6.229 köyü, yaklaşık 14 milyon nüfusu etkileyen bu deprem “asrın felaketi” olarak nitelendirildi.
Depremlere hazırlık ve deprem sonrası süreçte, özellikle hükûmet ve belediyelerin yetersiz kaldığı görüldü.
İcranın başı olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, deprem sonrası bölgeyi ziyaretinde, “Amacımız, 319 bini bir yıl içinde olmak üzere toplam 650 bin yeni konut yaparak depremzede vatandaşlarımıza teslim etmektir” demişti. Ancak iki yıl geçmesine rağmen maalesef bu hedefe ulaşılamadı.
Meclis Genel Kurulu’nda depremin yıldönümünde konuşan AKP Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman göre, iki yılın sonunda 445 bin hak sahibinin sadece 201 bin 580 konut hak sahibine teslim edilebilmiş. Yayman, yıl sonuna kadar bütün hak sahiplerine, evleri, iş yerleri ve ahırlarının teslim edileceğini iddia ediyor; ancak bu gerçekleşecek mi göreceğiz.
Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu, ancak deprem olduktan sonra hatırlanıyor. 1999 Marmara Depremi’nin üzerinden 26 yıl geçmesine rağmen, özellikle İstanbul’da yeterli hazırlıkların yapılmadığı açıkça görülüyor.
Eğer bir beka meselesi aranacaksa, deprem bizim için gerçek bir beka meselesidir.
***
VERGİLER DEPREME HARCANDI MI?
Kahramanmaraş depreminin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen konutların yalnızca yarısının teslim edildiğini bir iktidar milletvekili söylüyor. Hâlâ konteynerlerde, hatta çadırlarda yaşayan insanların olduğunu görmek “her şey yapıldı” diyenleri yalanlıyor.
“1999 Marmara depreminden sonra alınan deprem vergisi, özel iletişim vergisi gibi vergilerin ne kadarı depreme hazırlık için kullanıldı? İki deprem sonrası gelen yardımların ne kadarı halka verildi, ne kadarı deprem bölgesinde kullanıldı?” sorularının cevapları hâlâ verilebilmiş değil.
Depremler sonrası Meclis’te kurulan “Deprem Komisyonları” çalışmalar yaptı, raporlar hazırladı ama hayata geçirilemedi. Hatta komisyonların hazırladığı kanun teklifleri dahi Meclis genel kurulunda reddedildi. 60 yıllık Afet Yasası bile günümüz şartlarına göre düzenlenemedi.
Meclis Genel Kurulu’nda konuşan Adana Milletvekili ve jeoloji mühendisi olan Müzeyyen Şevkin’in; Adana’da 7 bine yakın orta hasarlı bina olduğunu, hâlâ bunlara dair ne yapılacağının belli olmadığını, insanlara kira ödenmediğini söylemesi de dikkat çekici…
***
DEPREMİ KONUŞAMAMAK
Kahramanmaraş Depremi’nin yıldönümü yaklaşırken, Meclis Genel Kurulu’nda Yeni Yol Partisi “6 Şubat Depremi’nde yaşanan ihmallerin tüm yönleriyle araştırılması”na ilişkin grup önerisi verdi.
Muhalefet ve iktidar partisinden milletvekilleri konuştu. Muhalefettekiler depreme hazırlıkların yetersiz olduğunu örnekleri ile açıklarken, meselenin siyaset üstü olduğunu söylediler. İktidar kanadı ise depremin ilk ânından itibaren bölgede olduklarını ve üzerlerine düşeni yaptıklarını belirtirken, “Yapmaya devam edeceğiz, ama yerel yönetimlerin bu konuda sessiz kalması da milletimizin takdiri” sözleriyle muhalefetin “deprem siyaset üstüdür” söylemine bir bakıma karşı çıkmış oldu.
Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül’ün, “Depremden sonra tedbir almanın bir anlamı yok. Depremden önce mutlaka tedbir almamız lazım. Doğal Afetler ve Deprem Bakanlığını mutlaka kuralım. Bu bakanlık, yaşanabilecek sorunları önceden çözsün ve mutlaka tedbir alsın” sözleri ise yerindeydi ama bundan önce dinlenilmediği gibi bununda da dinlenmeyeceği görülüyor.
Oturumu yöneten Meclis Başkanvekili Önder, grup teklifinin oylamasından önce yapılan yoklamada toplantı yeter sayısı bulunamadığını açıkladı ve Meclis çalışmalarına ara verdi. Bu durum, Meclis’in deprem konusundaki hassasiyetini gösterdi.
Yapılması gereken belli:
Hükümetten, muhalefete, belediyelerden STK’lara ve topyekûn millete değin, deprem olmadan önce tedbirleri almaktır. Uzun vadeli stratejik plânlamalar, afet öncesi tedbirler, altyapı iyileştirmeleri ve sürekli eğitimler gereklidir.
Hem de vakit geçirmeden…