"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kürek cezalıları

Mehmet ÇETİN
15 Şubat 2025, Cumartesi
Bediüzzaman, Mesnevî-i Nuriye’nin Onuncu Risalesi’nde, vahdetü’ş-şuhud meselesinde ilginç bir benzetme kullanırken devrindeki örfî uygulamalara da tevriyede bulunur.

Risale metni şöyledir:

“Vahdet-i şuhud halkı ise, bütün mevcudatı, kürek cezalıları gibi, nisyan zindanında ebedî hapse mahkûm ediyorlar.”1

Bilindiği üzere vahdetü’ş-şuhud halkı, “La meşhuda illa hu” yani “Görünen, sadece Allah’tır” derken Allah’ın gayrısındakileri görmemezlikten gelerek âdeta unutmaya mahkûm eder. 

Kürek cezalıları ne demek?

Eski dönemlerde suçlulara verilen cezalardan biri de gemide kürek çekmektir. Çok ağır bir ceza çeşididir. Deyim olarak da en ağır cezayı alana kürek mahkûmu denilir.

Osmanlı donanmasında da kürek cezalıları kullanılmıştır.

Kürek cezası, had veya kısas anlamında bir diyet cezası2 değildir. 

XIX. yüzyılda kürek cezasının yaygın biçimde uygulandığı görülmektedir.3

Kürek cezalıları, geminin alt kısmında kürek çekilen bölmeye atılıp, sürekli kürek çekerlermiş. Gemi ahalisi de onları unutur, hiç hatıra getirmezlermiş. Hatta bazı mahkûmlar, bu kürek çekme mahzeninde ölüp giderlermiş.

İşte tam da bu unutma cezasına tevriye ve tarizde bulunarak vahdetü’ş-şuhud ehlinin, âleme bakarken unutulan mevcudatı, geminin mahzenindeki kürek cezalılarına benzetilir. 

Vahdetü’ş-şuhud ehli; zikir ve sekirde4 bulunurken her şeyi unutmayı prensip edinerek o huzurda mevcudatı, akıl ve kalbe getirip gaflete sebep olmamasına dikkat eder. Dolayısıyla o makamda âlem, âdeta unutulmalıdır, hatıra getirilmemelidir, tıpkı kürek cezalılarının unutulduğu gibi.

Bediüzzaman’ın bu tarizindeki haklılık noktasına gelirsek şöyle ifade etmek gerekir:

Allah zikri, marifeti örtmemelidir. Her şeyde Allah’ın varlık ve birliğini gösteren alâmetler5 varken, zikir için bunlar inkâr edilmemeli ve görmemezlikten gelinmemelidir. Aklî yol ile tasavvuf yolu, zaman zaman inkıtaa uğramıştır, ama Kur’ân’ın büyük caddesi olan Sahabe mesleği olan akıl ve kalbi beraberce götürerek her şeyde O’na (cc) dair ayet ve alâmetleri okumak, oralarda tecelli ile tezahür eden esma ve sıfatları tefekkür etmek, yapılan nafile ibadetlerden daha hayırlıdır ve isabetlidir.

Mevcudat var ve sanatlıdır. Bu sanat, sanatkârı gösterir. Sâni-i Zülcelâl olan Allah’ın, âleme ilim, kelâm, kudret sıfatlarının tecellisi ile tezahür eden eşya ve hâdiselerde diğer sıfatlarını bilfiil görmek mümkün olmaktadır. Gerçekte, değil bunların inkârı, görmemezlikten gelinmesi bile hakikate aykırıdır. Bunların her biri hakikattirler. Zikir ve sekir ehlinin o âlemdeki hâl ve ifadeleri gerçek âlem ile karıştırılmamalı ve ölçülmemelidir. 

İşte bu karıştırma ihtimali bu zamanın insanında da mümkündür ve önü alınmaz itikadî hatalara sebep olabilir. Şimdiki hayat ve şartlarında tartışmalı bir husustur. Gidilen yolun, geniş ve selâmetli olması prensibine çok da uygun düşmemektedir. Göz önündeki eşyada tecelli ile tezahür eden İlâhî isim ve sıfatları tefekkürle tetkik etmek, takdir ederek Rabbimize kulluğumuzu yapmak hem aklı hem de kalbi istikamet ve huzura kavuşturur. Sekirdeki zevk için âleme kürek cezası vermeye gerek yoktur.

Dipnotlar:

1- Mesnevî-i Nuriye, s. 228.

2- Diyet, İslâm hukukunda adam öldürme, yaralama ve hasar vermede, mağdur tarafa ceza ve kan bedeli olarak ödenen mal ya da parayı ifade eder.

3- https://islamansiklopedisi.org.tr/kurek-cezasi

4- İlâhî tecellî ve güzellikler karşısında duyulan büyük hayranlık vb. bir hâlle his ve şuur âleminin ötesine geçme, manevî sarhoşluk. Karşıtı: Sahv.

5- “Ve fî külli şey’in lehü ayetün; tedüllü alâ ennehü vahidün”

Meali: “Her şeyde O’nun varlığını, birliğini gösteren bir alâmet vardır.” İbnü’l-Mu’tez.

Okunma Sayısı: 470
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı