"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hayatı sorgulamak

M. Said ZEKİ
13 Ocak 2025, Pazartesi
İçinde bulunduğu fikriyatı, görüşü, grubu, derneği, partiyi, takımı, cemaati azıcık eleştirenlere vurulacak etiketler hazırdır:

Dönek, hain, satılmış veya daha hafif tabirle kafası karışık, fikren hasta. Çünkü kimilerine göre vatandaşın, öğrencinin, müridin, mensubun, partilinin ve taraftarın en iyisi, en makbulü düşünmeden itaat eden ve sorgulamayandır.

Hâlbuki sorgulamak düşünmenin gereğidir. Nefis muhasebesi veya özeleştiri gerekli ve tavsiye edilen bir özelliktir. Öğrencilik hayatında dersimizi, siyaset ve meslek hayatında duruşumuzu, manevî hayatta kulluğumuzu kısaca; hayatın her safhasında kendimizi sorguya çekmek doğaldır ve olması gerekendir.

İnsan önce kendisini sorgular. Kendisini sorguladığı gibi içinde bulunduğu ailenin durumunu, mensubu olduğu parti veya grubun durumunu, yaşadığı ülkenin durumunu da sorgular.

VAROLUŞ SORGULAMALARI

Kendisinin kim olduğu, nereden gelip nereye gittiği, hayatının gayesinin ne olduğu gibi can alıcı varoluş sorgulamalarının yanı sıra, doğru iş yapıp yapmadığını, doğru kişiyle arkadaşlık kurup kurmadığını, doğru grup veya cemaatte olup olmadığını, doğru partiyi destekleyip desteklemediğini, yani çevresini de sorgular, sorgulamalıdır. Her doğrunun içinde bir yanlışın, ‘her batılın koynunda bir dane-i hakikatin’ olabileceği gerçeğini gözden uzak etmez. Çünkü yanlışlardan kurtulmanın yolu sorgulamaktan geçer. Böylece kendisini sürekli geliştirir, tekâmül eder.

Nefis muhasebesinden maksat, yapılan yanlışları, çekilen sıkıntıları hatırlayıp tekrar üzülmek, hatta ümitsizliğe, karamsarlığa düşmek değildir. Yanlışlardan ders çıkarıp bir daha yapmamak, doğru yapılanları görüp sebat ve sabırla devam ettirmektir. Hak ve insafla, daha iyiye, daha güzele gitmek için yapılan sorgulama ve tenkid hakikate, mesleğe, düşünce ve davaya kuvvet verir. Taklit ve taassuptan kurtarır, tahkik etmeyi, araştırmayı, ezber bozmayı öğretir.

Tahripkâr tenkid ise, kendinden öncekileri beğenmez. Gurur, kibir ve demagoji ile yerleşik kurumları, prensipleri, inanç ve itikadı parçalar. İşleyen sistemi işlemez hale getirir.

İBRAHİM’İN (AS) KUŞLARI

Meal ve tefsirlerde bu ayetle ilgili değişik yorumlar vardır. “İbrahim dedi ki: ‘Rabbim, bana ölüleri nasıl diriltiğini göster!’ (Allah) dedi ki: ‘İnanmıyor musun?’(İbrahim) dedi ki: Bilakis (inanıyorum). Ancak kalbimin tatmin olmasını (istiyorum).(Allah) dedi ki: Öyleyse, dört kuş tut. Onları kendine alıştır. Sonra onların her bir parçasını, bir dağın üzerine bırak. Arkasından da onları çağır. Onlar sana koşarak gelirler. Bil ki! Muhakkak Allah Aziz ve Hâkimdir”1 

Haşir ve dirilişe inanan İbrahim (as) ister kendi adına, ister bizim adımıza olsun; sormuş ve ölülerin nasıl diriltileceğine kalben mutmain olmuştur. Allah (cc) bu ayetle insanlığa, tam bir imana sahip olabilmeleri için, eksik bilgilerini tamamlamalarını, sorgulamadan çekinmemeleri gerektiğini emretmiştir.

“BU VAHİY Mİ YOKSA…”

Bir başka ayet-i kerimede Allah (cc) bir manada, kendi tekliğini ve vasıflarını bile sorgulamaya açmaktadır. Taklidî değil, tahkikî imanı istemektedir. “Farz-ı muhâl gökte ve yerde, Allah’tan başka ilâhlar bulunsaydı, nizam bozulurdu. Arşın Rabb’i olan Allah, onların niteledikleri şeylerden münezzehtir.”2

İstişare emri gereği Hz. Resulullah, (asm) Sahabe efendilerimizle hep istişare etmiştir. Sahabeler de gerektiğinde edep ve ümmet bilinci içinde, ama medeni cesaretle “Bu vahiy mi, yoksa sizin görüşünüz mü ya Resulullah?” diye sormaktan çekinmemiştir.

“MİHENGE VURMADAN ALMAYINIZ”

Bediüzzaman da muhataplarına “Siz mihenge vurmadan almayınız… Hatta benim sözümü de, ben söylediğim için hüsn-ü zan edip tamamını kabul etmeyiniz. Size söylediğim sözler hayalin elinde kalsın, mihenge vurunuz” diyerek, tahkik ehli olmalarını istemektedir. Korkmadan sorgulamaya devam…

Dipnotlar:

1- Enbiya Suresi: 22., 2- Bakara Suresi: 260.

Okunma Sayısı: 246
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı