"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Demokrat misyon

M. Ali KAYA
22 Kasım 2024, Cuma
Bir partiyi iktidara taşıyan ve iktidarda tutan lider değil, partinin felsefesi, vizyonu ve misyonudur.

Felsefesi hürriyet, demokrasi, insan hak ve hürriyetlerinin kullanımı, hukukun üstünlüğü, halka hizmet, sınaî ve iktisadî kalkınma ve meşveretin hâkimiyeti olursa ve bunu seçmenlere güzel şekilde anlatırsa iktidar olur. Bunu devam ettirirse iktidarda kalır.

Lider olmak isteyenler partiyi geliştiremezler, toplumun ihtiyacına cevap veren bir parti kendi liderini de oluşturur. Partinin felsefesine hizmet eden, istişare ve organizasyonu başarılı şekilde gerçekleştiren kimseye lider denir. Lider bunu tek başına değil, liyakatli insanları seçerek oluşturduğu çekirdek kadro ile başarır. İşlerin ehline veren lider onların başarıları ile lider olur. Özellikle günümüzde kurumsal yapıların öne çıktığı için bu yapıyı ve sistemi başarı ile oluşturan, kurulları ve kurumları çalıştıran liderler başarılı olurlar.

Osmanlı’nın 3 Kasım 1839 Tanzimat Fermanı ve 23 Aralık 1876 Kanun-i Esasî’nin kabulü ve Meşrutiyetin ilânından itibaren hürriyetçi ve demokrat misyon gelişerek nihayet 1908’de Ahrar-ı Osmaniye Fırkası olarak meydana çıktı. Ama ne var ki istibdadın çeşitli şekillerde devamını isteyenler hürriyetçilerin gelişmesini istemediler. Çıkardıkları kargaşa ve darbelerle ve özellikle 31 Mart 1325 (13 Nisan 1909) kalkışması ile Ahrarlar’ı mesul tutarak 30 Ocak 1910’da kapanmasını sağlamışlardır.

Avrupa’ya açılan Jöntürk’lerin Yeni Osmanlılar hareketi 4 Şubat 1902’de Paris’teki Kongresinde Prens Sabahattin ekibi ile beraber İttihat ve Terakki’den ayrılarak Ahrar Fırkası’nın kurulma çalışmalarına başlamıştır. Programında “Hürriyetin ilân edilmesi, Millet Meclisinin açılması, Mutlakıyet döneminde işlenen hataların telâfi edilmesi için Kanun-i Esasî’nin hükümlerine uyularak seçimlerin yapılması ve kanun hâkimiyetinin tesisi” vardı.

Askeriyede ve Tıbbiyede eğitim görerek teşkilâtlanan İttihat ve Terakki Cemiyeti üyeleri ise merkezî otoriteye dayalı ve komitecilikle hareket ederek meşrutiyet ve hürriyet adına istibdadın bir başka şeklini devam ettirme kararlılığı içinde idiler. Prens Sabahattin’in temsil ettiği Ahrarlar ise “Teşebbüs-ü Şahsî ve Adem-i Merkeziyet” görüşü ile her şeyin açık ve şeffaf yürütülmesini istiyordu.

Osmanlı Ahrar Fırkası 14 Eylül 1908’de, Prens Sabahattin’in önderliğinde “Teşebbüsü Şahsî ve Adem-i Merkeziyet Cemiyeti” çatısı altında liberal Jön Türk kanadı tarafından kuruldu. Prens Sabahattin, kendisine teklif edilen parti başkanlığını kabul etmedi, ancak girişimi destekledi. Fırkaya resmî bir başkan seçilmedi. Partinin kurucuları: Nureddin Ferruh, Ahmet Fazlı, Kıbrıslı Tevfik, Nazım, Şevket, Celalettin Arif, Mahir Said, Dr. Nihat Reşat, Tahir Hayreddin, Ahmet Samim Bey, Damat Salih Paşa, Fazıl, Mabeyinci Reşit beyler olarak görülmektedir.

Parti programı, kurucu üye Nurettin Ferruh Bey tarafından hazırlandı. Ahrar Fırkası hürriyetçi ve liberal politikaları esas almıştır. Bediüzzaman Said Nursî 1890’larda “Ahrar” diye tanımlar.1 Jön Türklerin ekserisi, hamiyet dâvâsında dürüst ve samimî kimselerdir der. Nursî, aynı eserinde, 1892’de Mardin taraflarında tanıma fırsatını bulduğu Jöntürkler için “Tâ o vakitte anladım; ekser Ahrarımız mutekid Müslümanlardır” der.

Osmanlı Hürriyet hareketini başlatanların başında Namık Kemal, İbrahim Şinasî, Ali Suavî, Ahmet Cevdet Paşa, Ziya Paşa, Ahmet Rıza, Abdullah Cevdet, Prens Sabahattin, Yusuf Akçura, Resneli Niyazî, Babanzade Ahmet Naim gibi aydınlar vardır. Namık Kemal’in hürriyeti destanlaştıran “Hürriyet Kasidesi” şiiri ile “Rüya” başlıklı makalesi, Üstad Bediüzzaman’ın “Hürriyete Hitap” nutukları arasında da muazzam bir mana ve muhteva paralelliği bulunmaktadır.

Said Nursî, 16-17 yaşlarında (1892) Mardin taraflarında olduğunu ve burada iken Namık Kemâl’in “Rüya” isimli makalesini okuyup çokça istifade ettiğini, aynı zaman zarfında hürriyetin manası ile siyasetteki “muktesit meslek/vasat yol” hakkında ciddî malumat sahibi olduğunu gayet açık bir surette beyan ediyor.

Ahrarların temsil ettiği demokrat misyon Demokrat Parti olarak 1946’da tekrar dirilmiş ve 1950’de halkın desteği ile iktidar olmuştur.

Dipnot:

1- Münazarat, s. 125.

Okunma Sayısı: 1041
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mustafa Öztürk

    22.11.2024 22:00:51

    Tebrikler abi harika yazmışsınız

  • Arda Yıldız

    22.11.2024 16:29:19

    Abi baktığımız zaman Menderes ve Demirel gibi liderler zamanında demokratlar toplanabildi. Yani liderlik önemli bir husus demokratlar için.

  • Abdullah tunç

    22.11.2024 15:02:10

    Demokratların tarihi seren camını yamışsınız.Tarihi seyir içinde bu zincirin bü tün halkalarını günümüze kadar anlatmışsınız.Güzel olmuş.Tebrik ederim.Yaz doğınız gibi Ahrar ve De mokratlık müktesid mes lektir.Orta yoldur.Hür dü şüncenin menba-ı dır.Ah rarların iktidarında millet rahat ediyor.Huzur bulu yor.Maddi ve manevi terakkileri kaydediyor.Fa kat ne hikmetse devamlı ahrarların önü kesiliyor. Darbelere ve değişik sıkın tılara maruz kalıyorlar.Bel kide bir takım haksızlık lara,zulümlere mani olduk ları,imtiyazlı sınıflara mey dan vermedikleri veya ba zıların çıkarına dokunduk ları için tahammul edilmi yorlar.İnşaallah,bu kadar uzun bir zamandan sonra Demokratlar toparlanır, güçlenir ve iktidara doğru yürürler.Yoksa memleket keşmekeşliklerden kurtu lamayacaktır.

  • İbrahim FİŞEK

    22.11.2024 11:37:59

    Tebrik ederim, günümüz siyasi anlayışına müsbet katkı verebilecek güncel konuya değindiğiniz için Rabbimiz razı olsun. Yazılarınızın günlük olmasını bekliyor ve arzu ediyoruz...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı