"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İsrail’e girmek

Kâzım GÜLEÇYÜZ
03 Ağustos 2024, Cumartesi
''Nasıl Karabağ ve Libya’ya girdiysek bunun benzerini aynen onlara da yaparız. Yapmamak için hiçbir şey yok” sözleri eğer İsrail’e yönelik bir meydan okuma ise, hemen peşinden sarf edilen ve son derece açık bir “acziyet itirafı” niteliğindeki “Sadece biz güçlü olmalıyız ki bu adımları atalım” lafıyla o mesajı boşa çıkarmak...

Erdoğan jargonunun yeni bir örneği.

Karabağ’a bizim mi, Azerbaycan’ın mı girdiği; bu konudan bağımsız olarak Bakü ile Tel Aviv arasındaki çok yakın ve sıcak ilişkiler; Libya’ya nasıl girdiğimiz, özellikle Libya’nın geldiği son noktadaki pozisyonumuz ve uzunca bir süre “terörist” denilen Hafter’le halihazırdaki ilişkimizin durumu ayrı bahisler...

AKP iktidarı boyunca çok çeşitli konularda yapılan işbirliği anlaşmalarının hiçbirinin iptal edilmediği, askıya alınmadığı, ticaretin de, Bakü ve Kuzey Irak çıkışlı petrolün “gemicik”lerle sevkiyatının da hâlâ devam ettiği, dahası Malatya-Kürecik üssü ile istihbarat desteği vermeyi sürdürdüğümüz İsrail’e, iddia ettiği şekilde nasıl gireceğimiz de.

Saymakla bitmeyen çelişkiler herkesin malûmu olduğu içindir ki, “İsrail’e gireriz” “tehdidi” kimse tarafından ciddiye alınmadı.

Buna mukabil, İsrail’e, yine AKP iktidarının onayı ile tatbikatlarına katılabilir hale geldiği NATO’ya “Türkiye’yi ihraç edin” çağrısı yapması için “bahane” vermiş oldu.

Netanyahu’nun ABD Kongresindeki yalanlarla dolu konuşmasına verilen alkış desteğine AKP’nin tepkisi ise, Davos’taki “One minute” seremonisinin muhatabı Şimon Peres’in bilahare Türkiye’ye davet edilerek TBMM’de konuşturulup Erdoğan başta olmak üzere AKP’liler tarafından alkışlanmasını, halihazırdaki İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’un Ankara’da ağırlanmasını ve 7 Ekim’den hemen önce Erdoğan’ın New York’ta bir araya geldiği Netanyahu ile el sıkışarak verdiği “yakın ve samimi” görüntüleri derhatır ettirdi.

Sonuç olarak, tribünlere yönelik ateşli “hamaset” söylemlerinin perde gerisinde, AKP iktidarındaki Türkiye-İsrail ilişkileri yine Erdoğan’ın “Bizim İsrail’e, İsrail’in bize ihtiyacı var” sözü ekseninde devam ediyor.

Ve Türkiye İsrail’e hemen her kalemden ihraç ürünleriyle, taşıdığı Azeri ve Kuzey Irak petrolüyle “girme”ye de devam ediyor.

Gazze’yi mahv ve perişan eden İsrail ateş çemberini Lübnan, İran, Yemen ve Suriye ile genişletme tahriklerini sürdürürken de...

Okunma Sayısı: 3560
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Burhan Kula

    3.8.2024 11:06:57

    Dün chp belgeleriyle açıkladı AKP Mersin eski il başkanı israile kurşun geçirmez cam satıyormuş, bi tarafta haniye için namaz bi tarafta devam eden ticaret

  • Erhan

    3.8.2024 08:47:32

    Şaka yaptığını anladımda, biz güçlü olalımı pek anlayamadım, güçlü olmaktan kasıt, beyfendinin iktidarda kalması mıdır? Bu kadar süredir iktidardasınız el insaf sonuç ortada. 1 trilyon $ civari cari açık, 250 milyar $ döviz açığı, 500 milyar $ dış borç, trilyonlarca dolar iç borç, 100 milyar $ devletin en değerli varlıklarını sattınız, memuru yokluğa, asgari ücretli açlığa, emekliye sefalete süpürdünüz. bir tane komşu bırakmadınız, insanları kutuplaştırdınız, ülkenin genleriyle oynadınız. dilediğinizden vergi aldınız, dilediğinize vergi indirimi uyguladığınız, dilediğinizden ise vergi almadınız, sizin borazanlığınızı yapanlara basın dediniz, hak hukuk adalet demokrasiyi savunanların basın kartlarına el koydunuz.. Aklımızla alay etmeyi bırakın lütfen.

  • Mustafa Said Kara

    3.8.2024 08:27:47

    Evet iktidar Filistin konusunda net bir tavır sergileyemiyor. Menfaatine göre hareket ediyor. Bu sorun Türkiye cumhuriyeti kurulurken o bölgelerden vazgeçildiğinde başlamıştı aslında. O günden sonra dönüp o tarafa bakmadık. Adeta ne haliniz varsa görün dedik. Ama bir şekilde birilerinin Filistine müdahale etmesi şart.

  • Hüseyin İlhan

    3.8.2024 08:20:22

    'Girebilmek için güçlü olmalıyız,mış .Yahu sen devleti SURİYE gailesine sokarak güçten düşüren,halkı ve devleti yüksek maliyetlerle attığın imzalardan dolayı maddeten de güçten düşüren sen değil misin.

  • Hüseyin İlhan

    3.8.2024 08:17:08

    'Bir gece ansızın girebiliriz,mi:Bunu diyen alil kafa sapla-samanı karıştırmak amma akçeli işlere gelince zerre şaşmadan halkı perişan eden işlere imza atarak girdi ve giriyor. Mesela elektrikte kayıp-kaçak bedeli altında gayr-i kanuni alınan % 10 luk bir haracı bir imza ile devam ettiriyor. Yine otoyol-köprü,özelleştirmelerde attığı imzaları nedeniyle şirketler an be an her salise milletti ve devleti sömürüyor. PTT'nin özelleştirilmesinden sonra şirketin aboneleri nasıl soyduğunu defalarca yazdım.O haksızca alınan paralardan dolayı bir anda milyonlarca abone evinde,işyerinde kullandığı telefonları kapattırdı. Havaalanalrı,hastahanelerde olan soygunların ve bunu yapan firmaların devrettikleri soygunu ne acı ki yabancı firmalar da devam ettirmektedir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı