"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dindar kimlikli siyasîler ve Kemalizm

İbrahim ERSOYLU
13 Ekim 2024, Pazar
Dindar kimlikli siyasîler: Halk çoğunluğunun İslâm’a meyil ve muhabbetini fırsat bilerek dindar kimlikle parti kurup iktidara gelen fen, sanat ve teknoloji alanında ülkeyi kalkındıracak; demokrasi ve refah düzeyini yükseltecek yönetim kabiliyetini ortaya koyma yerine, siyasette dinî değerleri kullanan siyasîlerdir.

Kemalizm ise; İçinde demokrasi, insan hak ve hürriyetleri ve adaletin olmadığı, yasama, yürütme ve yargıyı kendine bağlayan bir tek adamın görüşlerini devlet gücü kullanarak Anayasa ve kanunlarla topluma zoraki dayatan bir ideolojidir.  

Hakikî ve ihlâslı dindarların, Kemalizm ile barışık ve Kemalistlerle işbirliği yapmaları mümkün değildir. Çünkü bu ideoloji ve onun mutaassıp savunucuları, kendileri gibi düşünmeyenleri hain ve düşman kabul eden, demokratik Batı ülkelerinde uygulanan demokratik lâiklik yerine, dinsizlik manasında Jakoben bir lâikliği savunan, bütün dinlere, özellikle İslâm’a tamamen karşı olup, dinî değerlerin sosyal hayattan tamamen tecrit edilmesini savunan kimselerdir. 

Hâl böyleyken hâl-i hazırda iktidarda olan dindar kimlikli siyasîler, Kemalizm ile herhangi bir ihtilâflarının olmadığını, bilâkis kendilerinin M. Kemal’in ilkelerini toplumun ortak paydası yapmaya çalıştıklarını, M. Kemal hayatta olsaydı, kendi partilerine destek vereceğini iddia etmektedirler. Hâl-i hazırda onların iktidarda olan lideri, geçmişteki bir demecinde kendisinin birisine benzetilmek istenirse Atatürk’e benzetilmesini istemiştir.

Bu siyasîler, Kemalizm ile devlet sisteminin işlemesinden pek rahatsız değillerdir. “Bizim iktidarımıza ses çıkarmayın. Biz de devlet sisteminin ideolojinizle işlemesine razıyız” tarzında, Kemalistlerle aralarında örtülü bir mutabakatın varlığı hissedilmektedir. 

Bu siyasîlerin diğer bir özelliği; günümüzde iktidara gelmeleri durumunda demokrasiyi uygulayarak Kemalizm’i sonlandıracak olan Ahrar/Demokrat güçlerin toparlanarak ayağa kalkmalarına, tehdit ve şantajlarla mâni olmalarıdır. Çünkü ülkemizde hakikî bir demokrasinin tatbik edilmesi durumunda, halkın onlara ve Kemalistlere iltifat etmeyeceklerini bilmektedirler. 

Öyle görünüyor ki, 22 yıldır Kemalizm ile barışık bir şekilde iktidarlarını sürdüren bu siyasîler, bu ideolojinin ayakta kalıp devamına vasıta olmaktadırlar. Onlar iktidarda kaldıkları sürece, devlet sisteminin bu ideoloji ile işleyeceği anlaşılmaktadır.

İdeoloji ve istibdatla yönetilen hiç bir ülkenin ilim, fen ve sanayide kalkınıp ilerlediği, toplumunun huzur ve refah seviyesini yükselttiği şimdiye kadar görülmemiştir. Aksine böylesi ülkeler, dünyanın medeniyet ve refah standardında en aşağı sıralarda yer alan, halkları fakir ve yoksulluk içinde zor bir hayat yaşayan üçüncü dünyanın sıradan devletleridir.

Son söz: 20 küsur yıldan beri yaşanan tecrübeler göstermiş ki, Kemalizm ile barışık demokrat olamayan bir siyasî anlayışla ülkemizin ileri değil geri gittiği sabit olmuştur. Bu siyasî anlayış sahiplerini desteklemeye devam etmek ve iktidarda tutmak kâr-ı akıl değildir. 

Çare: Toplum çoğunluğunun, demokrasi ortak paydasında birleşip Ahrar/Demokratlar öncülüğünde güçlü bir platform teşkil ederek ideolojik, antidemokratik, müstebit siyasete karşı ortak demokrasi mücadelesi vermesidir. İspanya, Almanya ve İtalya’da görüldüğü gibi böyle bir mücadelenin ülkeyi ideoloji ve istibdattan kurtarıp demokrasiye giden yolu açacağı kuvvetle muhtemeldir.

Okunma Sayısı: 1809
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mustafa Said Kara

    13.10.2024 06:35:30

    7- Demokratlar iktidara yürümek istiyorlarsa kemalist ideolojiye mesafe koymak zorundalar. Bu günkü kemalist dil demokrat partiyi olduğu yerden ileriye taşıyamaz.

  • Mustafa Said Kara

    13.10.2024 06:33:56

    6- Ak parti kemalist ideolojiye ne kadar yaklaşırsa dindar halktan aldığı desteği o kadar azalacaktır.

  • Mustafa Said Kara

    13.10.2024 06:31:52

    5- Geçmişte iktidara gelen demokratlarda olduğu gibi bugün iktidarda olan ak partinin de kemalizmi kesinlikle "halk partisi" kemalizminden farklıdır. Halk en azından böyle düşünmektedir. Bu düşüncesini de iktidara halk partini taşımayarak göstermektedir.

  • Mustafa Said Kara

    13.10.2024 06:28:05

    4- İlk muhalefet partisinin kuruluşundan beri bu durum böyle cereyan etmiştir. Dindar halk oy verirken "halk partisinin karşısında" olan partileri desteklemiştir.

  • Mustafa Said Kara

    13.10.2024 06:26:22

    3- İktidara oy veren halk kesiminin oy tercihi iyi analiz edilmelidir. Eskiden demokratlara oy veren bu kemik seçmen iktidara oy verirken öncelikle "halk partisinin karşısında" olduğu için oy vermektedir.

  • Mustafa Said Kara

    13.10.2024 06:23:24

    2- Demokratların kemalizm ile barışık siyasi çizgilerinin demokrat olmakla uyuşmadığı konusu iyice tartışılmalıdır. Bugün maalesef demokrat parti giderek kemalist bir dile angaje olmuş durumdadır. Bu durum da büyük bir paradoks ortaya çıkarmaktadır. Siyasal islamcıları kemalist bir çizgiye gelmekle eleştirirken demokratların kemalist sistemin bir parçası olması izah edilemiyor.

  • Mustafa Said Kara

    13.10.2024 06:20:07

    1- Demokratlar iktidara geldiklerinde kemalist ideolljiyi tasfiye etmedikleri için şimdi bu halde değiller mi?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı