"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dest-i Kudretin yadigârı: Elma (2)

Feyzullah ERGÜN
13 Şubat 2017, Pazartesi
Gıda laboratuvarları ve analizlerin olmadığı zamanlarda, İslâm tıp öncüleri, elmanın insan sağlığına olan desteklerini tesbit edip, hastalıklardan koruyucu ve tedavi edici olarak, insanlara tavsiye etmişlerdir.

İlim şehrinin kapısı olan Hz. Ali (k.v.) elma hakkında “Hastalandığım zaman dikkat edin, elma yemeyi unutmuşumdur” buyurarak, değerini anlatmaktadır. Bin yıl öncesinin dâhi hekimi İbn-i Sina, “Besinler için birçok yerde yaptığı ‘Daha lezzetli olan, sağlık için de, daha faydalıdır’ tesbiti elma için de geçerli. İbn-i Sina, bu besinin tatsız cinsinin aynı zamanda faydasız olduğunu ve elmanın kalbi güçlendirdiğini söylüyor.”5 İbn-i Sina’nın yakın arkadaşı büyük âlim El-Beyrunî, ‘Kitab-üs saydana fi’t tıb’ adlı eserinde, elma hakkında “O, tıbben çok yararlıdır. Ondan arpayla yapılan çorbası gibi.” diyerek değerinden söz eder.

Elmanın günümüz araştırmalarıyla belirlenen faydalarını saymaya devam edecek olursak, günde yenecek 1-2 elma, kanayan diş eti hastalıklarına destek sağlar. “2002 yılında, on bin kişiyle yapılan bir Finlandiya çalışması, elma yiyenlerde daha düşük bir diyabet riski bildirmiştir. Elma yüksek kan şekerini önlemeye yardımcı olur.”6 Elma bağışıklık sistemini güçlendirir. Elma sirkesinin egzama yaralarına faydalı olduğu denenmiştir. Elma sirkesi kilo vermeye yol açarak, yüksek tansiyonu da düşürür. Günde iki elma yemek, LDL kolesterolü % 16 kadar düşürür. Elma yorgunluğu önlemede destek verir. “2007 yılında American Journal Of Clinical Nutrition dergisinde yayınlanan bir araştırmada; elma, kroner kalp hastalıkları ve kardiyovasküler (kalp damar) hastalıklarından ölümde, önemli bir azalmaya etki eden yiyecekler arasındadır. Her gün elma ve elma sirkesi tüketerek, kalbinize iyilik yapabilirsiniz.” 7

Bağışıklık sisteminin zayıflaması sonucu, bozulan hücre faaliyetleriyle meydana gelen ve çeşitli organlara yerleşen kanser türlerinin engellenmesine büyük bir destek, elma ve elma sirkesiyle sağlanır. Polonya’da yapılan bir araştırma, düzenli olarak elma yemenin (günde 1-2 elma, kabuğuyla birlikte), kolon kanserine yakalanma riskini % 50 azalttığını ortaya koydu. Elma yemek, kalbe ve ruha ferahlık verdiğinden, panik atak gibi psikiyatrik sıkıntıları azaltmaya destek sağlar. İlerleyen yaşlarda büyük bir problem olan, kemik erimesini (osteoporoz) önlemek için, elma ve elma sirkesinin beslenme programına ilâve edilmesi gerçekleştirilmelidir. Bu uygulama genel vücut sağlığımıza fayda sağlayacağı gibi, kronik (uzun süren) hastalıklardan korunmamıza destek verecektir. Elma yemek ve çayını içmek, soğuk algınlığı ve öksürük sıkıntılarını rahatlatır.

Zayıf antioksidan depoları ve diğer vücut savunma cisimlerinin eksikliğinden meydana gelen, yaşanan sağlıklı hayat kalitesinin bozulmasına sebep olup, yıkıcı hastalıkların vücudu sarmalarına engel olmak, sağlıklı hücre fonksiyonlarına bağlıdır. Sağlıklı hücre faaliyetinin sürdürülmesi için, gerekli olan karbonhidrat, protein, yağ, vitaminler (A-B-C ve E vitaminleri), kalsiyum, demir, selenyum ve daha birçok mineralin sağlıklı emilmesi şarttır. Bu sağlıklı sindirim ve hücrelere enerji sağlama faaliyeti, elma ve elma sirkesi ile en mükemmel şekilde sağlanır. Tıp ilminin henüz izah edemediği, birçok hastalığa (burkulma, menisküs gibi) faydalı olan, elma ve elma sirkesi, yapılacak daha detaylı araştırmalarla sırları, şifa ve hikmetleri insanlığın azamî istifadesine açıklanmalıdır.

Elma nimetine, mana-i harfiyle tefekkür penceresinden bakıldığında; elimize aldığımız elmanın rengi, kokusu, tadı, çeşit çeşit lezzetleriyle, kuru bir topraktan ağaçlar eliyle, Şâfi-i Hakîm ve Musavvir-i Cemil’in (cc) kudret eliyle, ne güzel yapılıp, gönderilmiş. “Tevhid ve irşâd noktasında! Yıllar önce, Müslüman olmayan bir kişiye, elmanın rengini, desenini, boyasını, örtüsünün inceliğini, ağacın boyunu, meyvenin ağırlığını, tadının asırlardır değişmediğini, tek bir elmada müzâkere ile anlatılır. Tefekkür haznesi açılan o zât, daha elmanın içine girmeden orada, Allah’ın bir olduğuna inanır ve Müslüman olur.”8 San’atıyla akılların hayrette kalıp, hayran olduğu Sâni-i Külli Şey’, bütün kusurlardan münezzeh olup, yüce şânını kainâtın zerreleri adedince takdis ederek, şükür ve hamdlerimizi kemâl-i ta’zim ile takdim etmeliyiz.

SAĞLICAKLA KALIN

Okunma Sayısı: 4306
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı