"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kral Charles’ın koruma ordusu yokmuş!

Fatih Yargı
23 Mayıs 2023, Salı
Buckingham Sarayı’na giden ana yolda karşıdan gelen önde bir motosikletli polis ortada üç siyah araba ve konvoyun sonunda iki motosikletli polis bizim olduğumuz yöne yaklaşınca arabada kim olsun? Kral Charles arka koltukta... Kral Charles ve onu refakat eden ikinci arabayla saraya girerken, ne bir eskort, ne de bir koruma ordusu vardı.

GEZİ NOTLARI - 1 - FATİH YARGI 

Bayramın üçüncü günü. Melbourne’dan başlayan İstanbul, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kıbrıs Rum Kesimi, Londra İngiltere, Varşova Polonya, Riga Letonya, Vilnius Litvanya ve Stockholm İsveç rotalı seyahatimiz böylece başladı... 

Sabahın 05.15’te kalkan Emirates havayollarının A380 615 yolcu kapasiteli çift katlı dev uçağımıza binmek için Melbourne havalimanında check-in görevlisine kendimin, hanımın ve yeğenim Eser’in pasaportunu uzattım. Görevli pasaportları inceleyip “üçüncü erkek şahıs nerede” diye sorunca, “hayır biz iki erkek bir bayan yolcuyuz” dediğimizde görevli bana “üç erkek pasaportu verdiniz” dediğinde “olamaz” diye itiraz ettim. Görevli pasaportları bize geri iade ettiğinde, eyvahki ne eyvah pasaportun biri benim eski pasaportum. Yanlışlıkla hanımın pasaportu diye içine bakmadan benim eski ve yeni pasaportumla havalimanına gelmişiz. Aman Allah’ım! Bizi hava limanına yarım saat önce bırakan oğlumu arayıp “acele eve git, pasaportu bul, yetiştir” dedim. O, acele ile eve gittiğinde çekmecelerde telaşla pasaport aramada ve biz de görüntülü aramayla kendisine şuraya bak buraya bak talimatları veriyoruz. Vakit daralıyor. Aradığımız pasaport bir türlü bulunamıyor. Artık son olarak bugüne kadar elli yıllık ailemizin eski pasaportlarının olduğu kutuya bakmasını söyleyip, yere boşaltıp tek tek bu değil, bu değil diye pasaport ararken umutların tükenmeye başladığı saniyelerde biz de aramayı heyecanla görüntülü izlerken oğlumun “İşte buldum” demesiyle kocaman bir oh çekip sevinçle, “Hemen çık yetiştir. Son yarım saatimiz” dediğimizde oğlum Nuri’nin pasaportu bize ulaştırmasıyla maceralı yolculuğumuz başlamış oldu.

Uçak tıklım tıklım dolu. On üç buçuk saat durmaksızın yolculuğumuzla Dubai’ye vardık. Fazla beklemeden dört saatlik Dubai-İstanbul uçuşuyla Türkiye’ye vardık. Akşam yemeği için yakınımızdaki restoranları ve yemekleri incelerken daha önceki ziyeretimde de Dr. Aytekin Coşkun’la yediğimiz, büryanla şırdanı karıştırınca, girdiğimiz restoranda, restoranın kapısında müşterileri karşılayan kişi bana yabancı gelmedi. Meğerse burası Şırdancı Mehmed’in yeriymiş. O da Master Chef’e katılarak ün yapmış. Tabiiki şırdan, büryanın yerine hiç de tutmadı. Ama denemiş olduk. Ertesi gün biraz İstanbul turu yapıp Lefkoşa’ya gitmek için taksiyle Sabiha Gökçen’e vardık. 

KIBRIS 

Bir saat rötarlı uçuşla Ercan havalimanına ulaştık. Orada bizi her zamanki gibi, Kıbrıs temsilcimiz değerli ağabeyimiz Eyüp Aktaş karşıladı. Bu Kıbrıs’a beşinci gidişim. Hala esas adını bilmediğim Eyüp ağabeyin “Hükümet” diye hitap ettiği çok değerli, çok kadirşinas hükümet ablamızın her zamanki misafirperverliği ve bizler için her gittiğimde Kıbrıs’ın yöresel mutfağından şeftali kebab, molaliya, enginar dolması, kolokas ve tatlısıyla masayı donatmış. Hükümet ablamızın eline sağlık, ne iyi bir insan. Keşke hükümetler hep böyle olsa. Ne mutlu Eyüp ağabeyimize böyle bir hükümet gibi refîka-i hayatı var.

Sabah kahvaltımızı yeni inşa edilen 5 katlı harika Kıbrıs merkezimizde Abdullah kardeşimiz hazırladı. İsmini bir çok kez duymama rağmen bir türlü yüz yüze görüşemediğimiz değerli Mustafa Erciyes ağabeyimiz eşiyle bizi ziyarete gelmiş, kendisiyle kısa bir hasbihâl ettik. 

Uzun yıllar Kıbrıs’ta yaşayan Ali Görü Ağabeyimizle bu kez telefonla görüşüp selamlaştık. 

Bizi her zamanki gibi, Kıbrıs’ta mihmandarlık mı dersiniz, şoförlük mü dersiniz ne dersiniz bilemiyorum ama can kardeşimiz Burak Yardım yine bizi alıp gezdirdi. Öğleye doğru Lera Palas sınır kapısına kadar bizi yolcu etti, helalleşip ayrıldık. Biz Kıbrıs’a TC kimliklerimizle giriş yaptığımızdan gümrük polisi bize “Siz Ercan havalimanından kimlikle giriş yaptığınız için Rum tafına geçemezsiniz. Ancak Emniyet Genel Müdürlüğüne gidip girişinizi kimlikten pasaportunuza aktarmalısınız” deyince haydaaa al sana ikinci pasaport vakası. Çevreden çok uzaklaşmayan Burak kardeşi arayıp “Acele dön” durum bu dediğimizde sağolsun hemen yetişti ve emniyete gidip istenilen işlemi yapıp tekrar sınır kapısına geldik. 

Rum tarafı daha bakımlı

Rum tarafı Avrupa birliğinin avantajları ve fonlarıyla daha düzenli sokaklar, bakımlı evler ve yollarla dikkat çekiyor. Sınır Lefkoşa şehrinin ortasından çekilmiş, Küçük Kıbrıs adasının başkenti Lefkoşa Türk Belediyesi ve Nicosia Kıbrıs Rum Kesimi Belediyesi olarak ikiye ayrılmış. Türk tarafında Rum turistlerin çokluğu dikkatimi çekti. Euro Türk Lirası karşısında değerli olunca Rumlar 100 Euroyla alış verişlerini Türk tarafından yapmaya başlamışlar. 

Nikosia’da biraz gezip otobüsle Larnaka’ya hareket ettik. Yaklaşık bir saatlik otobüs yolculuğu için bile ücreti dört Euro. Larnaka sakin bir şehir. İzmir gibi yaklaşık bir kilometre uzunluğunda kordonu var. Şehrin eski merkezinde caminin olduğu sokak isimleri hala Türkçe. Ulu Camii 1709’larda inşa edilmiş ve ibadete açık. Larnaka’da yediğimiz akşam yemeğinin ardından İngiltere’nin başkenti Londra’ya uçmak için hareket ediyoruz. Larnaka Londra arası uçuş dört buçuk saat. 

LONDRA

Gatwick havalimanına gece yarısı saat sıfır birde vardık. Larnaka’da bıraktığımız yirmi sekiz derece hava sıcaklığından üç dereceye varan soğuk havayla karşılaştık. Bizi havalimanında Engin ve Ömer kardeşlerimiz karşıladılar. Otelimize yerleştiğimizde saat üçü bulmuştu. Üç otuzda imsak girdiği için namazımızı kılıp istirahate çekildik. Sabah kahvaltısından sonra South Harrow’dan bindiğimiz trenle şehir merkezine ulaştık. İki günlüğüne geldiğimiz Londra’yı hızlı şekilde gezmemiz için hop on hop off (in bin turist otobüsü) biletimizi alıp şehir turuna başladık. Londra’da İngilizlerden çok turist ve göçmen görmek mümkün. Buckingham Sarayı’na giden ana yolda karşıdan gelen önde bir motosikletli polis ortada üç siyah araba ve konvoyun sonunda iki motosikletli polis bizim olduğumuz yöne yaklaşınca arabada kim olsun? Kral Charles arka koltukta oturmakta. Sanırım Saray’ın ofislerinin olduğu siteye giriş yaptılar. Yarım saat geçmeden sarayın ana giriş kapısı polisler tarafından açılınca orada turistler tarafında bir hareketlilik gözümüze çarptı. Biz de yaklaşıp nedir diye baktığımızda bu kez biraz önce gördüğümüz arabanın içinde Kral Charles ve onu refakat eden ikinci arabayla saraya giriş yapıyordu. Ne bir eskort, ne de bir koruma ordusu. 

Gezimizi gün için tamamlayıp Engin kardeşle dershaneye dönüyoruz. Engin kardeş, Allah razı olsun, hemen mutfağa geçip bizler için patatesli somon balığı ve çorba hazırladı. Ellerine sağlık enfes olmuştu. Yemekten sonra Ömer kardeş de geldi ve sohbete tutulduk. Bizim otelimize hareket etme saatimiz yaklaşınca Ömer’le, Engin kardeş “Abi biz de seninle otele kadar gelip yol boyu sohbet etmek istiyoruz” deyince sohbetimiz otel lobisinde saat ikiye kadar sürdü.

İkinci gün Londra’daki randevuma gitmek için sabah onda otelden check out yapıp uber ile şehir merkezine geldik. Beş altı saatimizi Londra şehir merkezimizde geçirdikten sonra Engin kardeşimizle buluştuk. Ömer kardeşimizin bizi uğurlamak için trenle havalimanına kadar zahmet edip gelmesi güzel hasletlerimizin ve  samimiyetin göstergesi olsa gerek. Artık ayrılık saati gelmişti, çağırdığımız bir arabayla Varşova’ya uçmak üzere Luton havaalanına hareket ettik.

DEVAM EDECEK

Okunma Sayısı: 5072
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mehmet Can

    31.5.2023 08:56:31

    Larnaka'da "Hala Sultan" kabrini ziyaret etmediniz mi?

  • Bülent BİÇER

    23.5.2023 09:14:02

    Ben Adana'dan Mersine akraba ziyaretine giderken kaç kere düşünüyom, bu ayki harcamalarıma param yetecek mi diye, maşallah siz kıtalar arası uçmalar, gezmeceler, uberler....Demek Almanlar bizi kıskanıyor lafı doğrumuymuş neymiş...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı