Fransa’da tam anlamıyla bir başörtüsü fırtınası esiyor.
Türkiye gündemini fazla meşgul etmese de Fransa Ulusal Öğrenci Birliği’nin (UNEF) Sorbonne Şubesi Başkanı’nın başörtülü olması sebebiyle başörtüsü üzerinden İslâma karşı bir kampanya başlatılmış gibi görünüyor. Tartışmaya hükümet üyeleri de katılmış durumda. Sevindirici olan ise insaflı Fransız idarecilerinin de olması ve aleyhte konuşanlara kulak asmadan başörtüsünü savunmaları...
Maryam Pougetoux isimli başörtülü öğrenci Ulusal Öğrenci Birliği’nin (UNEF) Sorbonne Şubesi Başkanı olmuş. Fakat bu durum, ülkede devam eden eğitim reformu protestoları sırasında başörtülü öğrencinin bir televizyon kanalına beyanat vermesiyle kamuoyu tarafından anlaşılmış. Başörtülü öğrencinin daha ne dediğini dinlenmeden sadece başörtülü oluşu üzerinden hem kendisine hem de İslâma karşı kirli bir kampanya başlatılmış. ‘Sanal âlem’de yapılan çok kısa bir araştırmada meselenin çok büyütüldüğü, neredeyse bütün TV kanallarında tartışma konusu olduğu anlaşılıyor. Tabiî ki bu tartışma sonrasında karikatüristler durur mu? Maalesef çirkin karikatür çizenler de olmuş.
Twitter ve facebook gibi sosyal medya ortamında devam eden tartışmalara bakıldığında başörtüsüne ve onun üzerinden dine, İslâma saldıran Fransızların bu konularda bilgi sahibi olmadıkları anlaşılıyor. Ezberlenmiş, klişe sözlerle başörtüsüne ve İslâma hücum etmeye çalışıyorlar. Öğrenci birliği başkanlığına gelen bu başörtülü öğrenciyi acaba kim seçti? Muhtemelen onlarca, belki de yüzlerce başı örtülü olmayan öğrencinin de aralarında olduğu Fransız öğrenciler de buna oy vermiştir. Peki nerede kaldı seçim, demokrasi, insan haklarına saygı? Fransa gibi bir yerde başörtülü bir öğrencinin zorla bu göreve geldiğini her halde kimse düşünmez. Onu ‘başkan, temsilci’ seçen öğrencilere de mi saygıları kalmamış?
Konuyla ilgili tartışmalara katılan İçişleri Bakanı Gerard Collomb, BFMTV kanalında konuya ilişkin bir soruya, “Şoke edici. Bu bir dinî yayma çalışmasıdır. Bazı kişilerin bu dinî işaretler aracılığıyla provokasyon hedefinde olduklarını görüyoruz” ithamında bulunmuş. Bunu söylerken de annesinin de kiliseye giderken başını örttüğünü, fakat bunun bir aidiyet işareti olmaması gerektiğini de savunmuş.
Neyse ki Eğitim Bakanı Jean-Michel Blanquer, France Inter radyosunda katıldığı bir programda “Birinci Avrupa/Birinci Fransa” mensubu olduğunu ortaya koymuş ve şöyle demiş: “Eğer UNEF’in (Ulusal Öğrenci Birliği) bir başkanı başörtülü ise bu bir dönemin değiştiği anlamına gelir. Biz bir demokrasi ülkesiyiz. Başörtüsü takmak onun hakkı. Bu bizim ülkemizin güzelliği, herkesin kendi tercihini özgürce yapabilmesi için mücadele etmeliyiz.” (AA, 18 Mayıs 2018)
Ulusal Öğrenci Birliği (UNEF) de daha önce yapılan basın açıklamasında, Fransa’da eğitim görenbütün öğrencilerin dinî inancı ve görünüşüne bakılmaksızın dernek bünyesinde görev alabildiği belirtilmiş. Açıklamada, “UNEF, Maryam’ın bir süredir hedefe konulduğu ırkçı, cinsiyetçi ve İslamofobik nefreti ağır bir şekilde kınamaktadır” ifadeleri yer almış.
Hukukçu, akademisyen ve siyasetçi olan Fransa Eğitim Bakanı Jean-Michel Blanquer’i bin defa tebrik ediyor ve bu anlayışın bütün Avrupa’da ve dünyada hakim olmasını diliyoruz.
Cehaleti, bütün dünyadan kovmak için dört elle çalışmak gerekir. Cehalet olmasa bu tartışma olur muydu?