Adalet denilince Peygamber Efendimizden (asm ) sonra akla gelen ilk isimdir O. Adl ismi şerifinin en güzel şekilde tecelli ettiği ve üzerinde en güzel yansıttığı ikinci şahıs. Hazret-i Ömer  adaletli, gözü tok Halife. Cenâb-ı Hak’ın bir Hadis-i Kudside, “Habibime kılıç, dinime aşık, İslâm’a hizmetkâr,  adaletime mümessil, Müslüman kullarıma kuvvet yaptım” buyurduğu cesur kişi.  Daha ne söylebebilir ki bu söz karşısında.  

Hz. Ömer (ra) halife seçildiğinde “Eyvah”, demişti. “Adaleti insanlar arasında dağıtmak güç bir iştir. Ben bu yükü nasıl dayanacağım.” O öyle güzel bir kul idi ki Allah’a hesap vereceğini unutmadan bu işi de en güzel şekilde ifa etti.

Hicretin 23. Yılı Zilhicce ayının yirmi altıncı günü sabah namazını kıldırmak üzere mihraba ayak bastığı anda bir köle olan Ebulü’lü tarafından defalarca hançerlenerek ağır yaralandı. Hz. Ömer’i bir kaç kişi evine taşıdılar. Tabibler çağrılıp yaraları sardırıldı. O yaralar ki derindi, vefatına müsebbibti. Ashab-ı Kiram yaraların halifeyi yaşatmayacağını görüyordu. Yerine halife seçilmeliydi. İçlerinden biri halifeye bundan bahsetti. 

Hz.Ömer hüzünle dolu şöyle cevap verdi:

“Eğer Ebu Übeyde sağ olsaydı onu halife seçerdim Allah bana “niçin seçtin?” diye sorunca: “Allah’ım , Resulün “Ebu Übeyde bu milletin eminidir” demişti diye cevap verirdim. Ebu Huzeyfe’nin azatlı kölesi Salim sağ olsaydı onu seçerdim. Allah “niçin onu seçtin?” diye sorunca: “Rabbim, senin Habibin “Salim Allah’ını herkesten fazla seven bir kişidir.” demişti derdim.”

Bir süre istişareden sonra halife altı isim söyledi ve bunlar arasından halife seçilmesini istedi. 

O kişiler geldi ve onlara şöyle dedi:

“Dostlarım! Kim halife seçilirse seçilsin şunu bilsin ki, bu halk, ancak adalet ve asaletle idare edilir. Gönül hoşnutluğu ile dost olmazsa insan oğlundan hayır gelmez. Çok mühim bir mesele de şu ki: Ehl-i Zimmetin hukukuna dikkat etmek. Halife olacak zat unutmasın ki biz, ehl-i zimmetten Allah ve Rasulünün ahdi mukabili cizye almaktayız. Onların haklarını korumayı Cenâb-ı Hak ve Peygamberi (asm) taahhüt etmiştir. Devlet reisi bu taahhüde riayet etmeye dikkat etmelidir. Ehl-i zimmet bize Allah’ın emanetidir.”

Hz. Ömer artık yorgun, vaktin yaklaştığını hissediyor. Hz. Aişe’ye (ra) haber göndererek evinde, sevgili Rasulullah’ın (asm) yanında gömülmesi için müsaade istiyor. Hz. Aişe validemiz gözleri yaşlı müsaade ettiğini belirtiyor. Haberi alan halife mutlu. Vakit yaralanışının üçüncü gününün gece yarısı. “Ya Rab! Benim canımı mü’min olarak al ve beni salihlere ilhak eyle” duâsı edip şehadet getirerek İslâm’ın cesur ve adil reisi fani dünyaya veda ediyor. 

Allah’ın rahmeti ve bizim selâmımız onun üzerine olsun.

“Mi’raçta, üçüncü gökte yetmiş bin melek gördüm. Bunlar Hz. Ömer’i sevenler için Cenâb-ı Hak’tan af talep ediyorlardı. “ buyurdu Habibullah (asm)

Rabbim! Bizler de Hz. Ömer’i seviyoruz. Meleklerin istiğfarından bizleri mahrum etme.