Asrımızın büyük İslâm âlimi ve Müceddidi olan Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, içinde bulunduğumuz helâket ve felâket asrında âlem-i İslâm ve insaniyetin karşı karşıya kaldığı maddî ve manevî hastalıkları teşhis etmiş ve bu hastalıklara devâ olacak Kur’ânî ve Nebevî reçeteleri Risale-i Nur Külliyatı olarak ortaya koymuştur.
Onun içindir ki Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, insanlığın maruz kaldığı hastalıklara deva ve çareleri ihtiva eden Risale-i Nurlar’ın, daha geniş kitlelere ulaştırılabilmesi için matbuatın yani basın ve yayının önem ve ehemmiyetini “Risale-i Nur, bu mübarek vatanın manevî bir halâskârı olmak cihetiyle şimdi iki dehşetli manevî belâyı def’ etmek için matbuat âlemi ile tezahüre başlamak, ders vermek zamanı geldi veya gelecek gibidir zannederim.” demek suretiyle nazara vermiştir.
Bu sebeple hem bu manevî reçetelerden insanlığın haberdar olması hem dinsizlik cereyanlarının maddî ve manevî tahribatlarının tamir edilmesi hem de bu cereyanlara karşı Nur Talebelerinin içtimaî ve siyasî meselelerdeki fikrî birlik ve vahdetinin sağlanması adına, Risale-i Nurlar’ın medyadaki dili olacak bir gazetenin matbuat âleminde yayın hayatına girmesi önemli bir zaruret olarak ortaya çıkmıştır.
Bediüzzaman Hazretleri’nin; “Sen fenaf’il Said olmak mecburiyetindesin” dediği, sadâkat timsali olan, yakın talebelerinden Zübeyir Gündüzalp Ağabey’in “Kardeşim Risale-i Nurlar’ın yalnızca imanî bahislerinin okunması, içtimaî vahdetimizi temin etmez. Lahana yaprağı kadar da olsa, günlük bir gazeteye ihtiyacımız var.” idealinin bir neticesi olarak, 21 Şubat 1970 tarihinde günlük Yeni Asya Gazetemiz basın dünyasındaki yerini almıştır.
Yeni Asya Gazetesi; memleketimizin ve İslâm dünyasının imanî, içtimaî ve siyasî sahalarda fevkalâde sıkıntılı günler geçirdiği 1900’lü yılların başında, şarkın yalçın kayalıklarından gelip, İstanbul âfâkında tulû eden Bediüzzaman Hazretleri’nin gazete çıkarma teşebbüsünün günümüzdeki tezahürüdür.
Yeni Asya Gazetesi; Bediüzzaman Hazretleri’nin “Bu zamanda Nurlar’la hizmet-i imaniye her tarafta ilânât ve muhtaç olanların nazar-ı dikkatlerini celp etmekle olur.” diyerek ortaya koyduğu ilânat hakikatinin elli iki yıldır gerçekleşmesine vesile olduğu gibi bu ilânât vazifesini kıyamete kadar da yapmaya devam edecektir inşallah.
Yeni Asya Gazetesi; asr-ı evvel olan Asr-ı Saadetin, imanî, içtimaî ve siyasî sahalardaki düşünce ve yaklaşımlarını, asr-ı ahir olan asrımıza taşıyan Risale-i Nurlar’ın, dellâlı ve medyadaki dili olmayı bugüne kadar kendisine en büyük bir vazife addettiği gibi, bundan sonra da aynı kararlılıkla, bu vazifesini devam ettirecektir.
Yeni Asya Gazetesi; “Hakkın hatırı âlidir, hiçbir hatıra feda edilmez.” hakikatini ve “Asya’nın bahtının miftahı meşveret ve şûrâdır.” düsturunu esas alarak vatan sathını bir mektep yapabilmek için çıktığı bu çetin yolda maddî ve manevî, dâhilî ve haricî bütün zorluklara rağmen inâyet-i İlâhiye ile sürdürdüğü neşriyatını bundan sonrada sürdürmeye devam edecektir.
Yeni Asya Gazetesi, bugüne kadar hakta sebat ederek tavizsiz istikrar çizgisinden vazgeçmeden, hak gördüğü dâvâsında eğilmeden, bükülmeden ve müsbet hareket anlayışından ayrılmadan; hakkın, hukukun, adaletin ve demokrasinin yanında olduğu gibi her türlü istibdadın, baskının ve zulmün adresi olan bütün ihtilâl ve kalkışmaların da karşısında olmuştur bundan sonra da olmaya devam edecektir.
Yeni Asya Gazetesi; Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin, 52 yıldır zaman ve hadisatın da teyit ve tasdik ettiği, cadde-i Kübra-i Kur’âniye’nin önemli bir umdesi olan siyasetteki muktesit mesleğinin bir gereği olarak; mevcut rejim ve idarelere karşı, tefrit anlamdaki teslimiyetçi anlayış ve yaklaşımları tasvip etmediği gibi ifrat anlamındaki din için kuvvet kullanarak iktidarı ele geçirmek isteyen tepeden inmeci, kalkışmacı ve ihtilâlci anlayışları da bugüne kadar tasvip etmemiştir bundan sonra da etmeyecektir.
Yeni Asya Gazetesi; ihtilâl ve kalkışma teşebbüslerinin her türlüsüne karşı olduğu ve bunların faillerinin, hukuk çerçevesinde, ibret-i müessire teşkil edecek şekilde cezalandırılmaları gerektiğini her fırsatta ifade etmiştir.
Bununla beraber, “hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez” İlâhî emrinin bir gereği olan suçun şahsiliği prensibine muhalefet ederek kurunun yanında yaşı da yakmak suretiyle mağduriyetlere sebebiyet verdiren hukuk dışı icraatların karşısında durmaya makul ve mutedil bir üslûpla devam edecektir.
Yeni Asya Gazetesi; vatan ve milletimizin birlik ve beraberliğini tehdit eden ve âlem-i İslâm’ı da tefrikaya düşüren ‘ırkçılığın’, her türlüsüne karşı olmakla beraber, “Milliyetimiz bir vücuttur, Ruh-u İslâmiyet, aklı Kur’ân ve imandır.” prensibinden hareketle “Mü’minler ancak kardeştir.” İlâhî hitabının gerçekleştirilebilmesi için, bugüne kadar gösterdiği gayreti, bundan sonra da göstermeye devam edecektir.
Yeni Asya Gazetesi; bugüne kadar yaptığı neşriyatında, siyasetin dinsizliğe alet edilmesine karşı olduğu gibi dinin siyasete alet edilmesine de karşı olmuştur.
Bu sebeple; ister din adına, ister dinsizlik adına, ister ırkçılık adına ve isterse de başka bir ideoloji adına yapılan bütün siyasî anlayış ve dayatmaları reddetmeyi kendine şiar edinmiştir.
Bununla beraber istibdâd-ı mutlakı kaldırıp, tam bir hürriyet-i Şer’iyeyi yani gerçek anlamdaki demokrasiyi hayata geçirecek olan Ahrarlara yani hürriyetperver Demokratlara, vatan, millet ve din namına, bugüne kadar nokta-i istinad olduğu gibi bundan sonra da olmaya devam edecektir.
Yeni Asya Gazetesi; bugüne kadar, nereden ve kimden geldiği fark etmeksizin yapılan bütün zulüm ve haksızlıkların hepsine karşı çıkmış olduğu gibi bundan sonra yapılacak bütün zulüm ve haksızlıklara; nezihane, nazikâne ve kavl-i leyyin üslûbu ile karşı çıkıp hakkı ve hukuku savunmaya, sağduyunun ve vicdanın sesi olmaya devam edecektir.
Yeni Asya Camiası’nın fikrî istikametinin, sarsılmaz metanetinin ve kırılmaz cesaretinin; vatan, millet ve tarih önündeki vesikası olan Yeni Asya Gazetesi, ümmet-i Muhammediye’yi (asm) Darûsselâm’a çıkaran gemideki vazifesini, hiçbir zaman terk etmemiştir ve bundan sonra da terk etmeyecektir. İnşallah.
Mezkûr ideal ve mefkûrelerin temsilcisi olan, dünyada ve Türkiye’de ikinci bir emsali bulunmayan böyle bir sese, maddî ve manevî bütün kuvvetimizle sahip çıkmak, her Nur Talebesinin vazifesi olduğu gibi hakkın, hukukun ve demokrasinin gerçekleşmesini isteyen her insaf ve vicdan sahibinin de vazifesi olduğu kanaatindeyiz.
Bediüzzaman Hazretleri’nin, zaman ve zeminin en merhametsiz dönemlerinde dahi sarsılmadan meslek ve meşrebine olan sadâkatlerini devam ettirecek talebeleriyle alâkalı olarak söylediği “ihlâs ve sadâkat ve tesanüd sıfatlarına tam sahip olan bir kısım şakirtlerdir. Ne kadar da az da olsalar, manen bir ordu kadar kuvvetli ve kıymetli sayılırlar.” ifadelerine mazhar olmuş bir kısım şakirtlerin, sesi ve soluğu, hakkın ve hakikatin gür sesi olan Yeni Asya Gazetemizin daha nice elli ikinci yıllara erişmesini rahmet-i İlâhiyeden niyaz ediyoruz.
Kur’ân’ın asrımıza bir ders-i manevisi olan Risale-i Nur’un; imanî, içtimaî ve siyasî hadiselerdeki, makul ve isâbetli tesbitlerini tereddütsüz, dik bir duruşla ortaya koyan Yeni Asya Camiası’nın bir ferdi olmanın hepimiz için bir iftihar vesilesi olduğunu ifade etmek istiyorum.
Böylesi bir câmiânın nâşir-i efkârı olan gazetemizin kuruluşunun, 52. yılını tebrik ediyor, kıyâmete kadar bu ideal ve mefkûrelerin îlânâtını aynı azim ve kararlılıkla âleme duyurmaya devam etmesini Cenab-ı Erhamürrahimin’den niyâz ediyorum.