Beyin araştırmaları ve sinirbilim dalı uzmanları, günde ortalama on bin sinir hücremizin öldüğünü, ömrümüz boyunca da yüzde 5’lik bir kayba uğradığımızı tespit etmiş.
“Beyin hücrelerinin ölmesinde en büyük faktör strestir. Strese yol açan ise olumsuz düşüncelerdir.” (Prof. Dr. Nurselen Toyga, Yeni Asya/25 Mart 2003.)
Bunu önlemenin yolu, okuyarak beyni kalıplardan, önyargılardan çıkartıp şaşırtmaktan ve hafıza geliştirme tekniklerini kullanmaktan geçtiğini tespit etmişlerdir.
Hafızamızın zayıflayıp harap olmasının en büyük sebebi, onu çalıştırmamak, yeni bilgilerle takviye etmemektir. İç âlemimizi, olumlu-olumsuz duygularımızın keşfedersek, hayalimizi, hafızamızı, aklımızı, kalbimizi, işletebilirsek kapasitelerini fevkalâde geliştirebiliriz.
Aynı mekan ve şartlarda doğan kardeşler gibi: Birisi okur, doktor, mühendis, profesör; diğeri marangoz; öbürü köyde kalır, çiftçi olur. Çiftçi okusaydı o doktor, mühendis, profesör olurdu!
Şu halde okuyarak, derin ve yüksek tefekkür ile duygularımızı geliştirip inkişaf ettirebiliriz.
Kur’an, hadis ve tefsir okumaları hayal, akıl, zeka, hafıza, kalb, sair duygu ve latifelerimizi geliştirir. Özellikle Risale-i Nur;
-Esma-i Hüsna’nın madde-mana bütün derinlik ve boyutlarıyla ela alır, nazara verir, izah ve ispatını yapar.
-Altı iman rüknü ve tüm başlıklarını bütün boyutlarıyla ele alır, ispat ve izah eder.
-İslamın beş şartını, ahlakı, ukubatı tüm alt başlıkları ele alır, ispat ve izah eder.
-Tefsir, hadis, kelam, tasavvuf, fıkıh, siyer, edebiyat, ruhiyat (psikoloji), içtimaiyat (sosyoloji) ve sair fen, sosyal, manevi ilimler literatüründe geçen bütün kelime ve mefhumları kullanır, aralarında bağlantıları bütün boyutlarıyla ele alır, izah ve ispat eder.
-İnsalık, İslam alemi, toplum, aile, fertler olarak karşılaştığımız bütün meseleleri halletmenin, problemleri çözmenin, hastalıklarını teşhis ve tedavi etmenin formüllerini, geliştirme tekniklerini verir.
Ve Risale-i Nur, bir şey daha yapar: Medresetüzzehra yaygın eğitimi ile, Risale-i Nur’u, kasa, köy, dünyanın en ücra köşelerine ulaştırarak, kırsal kesimdekiler ve çobanlara da ulaştırarak bu kelime, mefhumlarla buluşturur.
Böylece, zihnimizdeki bütün bu mefhumlar, kelimeler ile aralarındaki ince ve çok yönlü bağlantıları kurdurarak hayal, akıl, kalb, zeka, hafıza ve sair duygu ve latifelerimizi fevkalade geliştirir.