"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ezanî Muhammedî’deki sır

Ali ATAÇ
20 Ağustos 2021, Cuma
Malûmunuz ve bildiğiniz üzere, ezanın bir çok hadisesini yaşayan ve şahit olan birçok kişi; birçok ecnebinin yani yurdumuzu ziyaret eden birçok insanın yani başka dinden ve milletten olanın bu ziyareti sırasında yani meselâ İstanbul’daki bir selatin camiinde yahut Anadolu’da herhangi bir yerde arşa yükselen Ezan-ı Muhammedî’nin (asm) sesini huşu ve hayranlık içinde dinlemesi sebebiyle Kelime-i Şehadeti getirerek Müslüman olduğu herkes tarafından bilinmektedir.

Hatta bunlardan bazıları sırf ezan sesini dinlemek için yurt dışından gelip ömür boyu Antalya ya da benzeri yerlerden birine yerleşmiştir. (İsteyenler bu mühim haberleri Yeni Asya’nın geçmişten günümüze kadar haberlerinde ve başka birçok basın ve yayın organlarında bulabilirler.)

Elbette beş ya da bilemediğimiz on dakika süren ezan sesiyle dinini değiştiren ya da iman ederek Kelime-i Şehadeti getiren ve ihtida etmenin aslı ve moral gücüyle motive olduğu ve ezanın lisan-ı kal’ı tesiriyle lisan-ı hali’ne değiştiren ve dönüştüren Ezan-ı Muhammedî’nin (asm) mühim, muazzam ve muhteşem üç imanın sırrını asrın imamı Bediüzzaman Said Nursî’nin telif etmiş olduğu Risale-i Nur’da bulunmaktadır. Şayet aranırsa ve istenirse bulunabilir ve elbetteki bulunmaktadır.

Âcizane tesbitini yapmaya çalıştıklarımı sizlerle de paylaşmak isterim.

Ezan-ı Muhammedî’deki (asm) Allahu ekber (tekbir) kelime-i kudsiyesi sırrı Şuâlar’da On Birinci Şuâ’da (Meyve Risalesi).

“Meselâ; Allahu Ekber’in bir vech-i mânası, Cenab-ı Hakk’ın kudreti ve ilmi herşey’in fevkınde büyüktür; hiçbir şey dâire-i ilminden çıkamaz. Tasarruf-u kudretinden kaçamaz ve kurtulamaz. Ve korktuğumuz en büyük şeylerden daha büyüktür. Demek haşri getirmekten ve bizi ademden kurtarmaktan ve saadet-i ebediyeyi vermekten daha büyüktür. Her acip ve tavr-ı aklın haricindeki her şeyden daha büyüktür ki (Lokman Sûresi: 28 tefsiri) âyetinin sarahat-i kat’iyesi ile nev’î beşerin haşri ve neşri, birtek nefsin icadı kadar o kudrete kolay gelir. Bu mâna itibariyledir ki, darb-ı mesel hükmünde büyük musîbetlere ve büyük maksatlara karşı, herkes ‘Allah büyüktür, Allah büyüktür’’ der… kendine teselli ve kuvvet ve nokta-i istinat yapar.’’

Yine bu muhteşem mananın kudsiyetidir ki: Ezan-ı Muhammedî’nin (asm) insanın lisan-ı kal’inin manevî kuvvesiyle; aklî, vicdanî ve kalbî ve bütün duygu ve lâtifeleri harekete geçirerek lisan-ı hal’in tezahürüne sebep olabilmektedir. Bu tarifi mümkün olmayan duygu ve lâtifelerin tezahürü sebebiyle heyecana gelen ve huşu içinde ve beklenmedik bir anda ve beklenmedik bir zamanda ezanın verdiği huzuru yaşatmaktadır.

Eşhedü en la İlahe İllallah (Allah’tan başka ilah olmadığına şehadet ederim) kelimesiyle imana gelerek; Eşhedü enne Muhammeden Rasulullah kelimesiyle de Muhammedî Arabî Haşim-i’nin (asm), Cenab-ı Hakk’ın (cc) kulu ve elçisi olduğunu tasdik ettirmektedir.

Sözlerde geçen o meşhur “İman tevhidi ve tevhid teslimi ve teslim tevekkülü’’yle namazın yolunu açarak yani Allah’ın kulu olarak yani “Hasbünallah ve nimel vekil’’ yani Allah bize yeter, O ne güzel vekildir’’ lisan-ı kal’ını yani namazın diliyle “saadet-i dareyn’e yani iki dünyanın yani iki cihanın yani dünya ve ahirete açılan yolda huzuru yaşamak demektir. Ne muhteşem müjde!

Sonra “Hayyeales-Salâh’’ ile yani hadi namaza ve bunu bir bakıma başka bir deyişi olabilen kabul edilebilir olan hali ve deyişiyle “Hayyealel-Felâh’’ yani kurtuluşa dâvet eder.

Zaten bu mühim meselede yani namazı sebebiyledir ki, kulun kabirde namaz ile ilgili hesabı verebilmesiyle kurtuluşuna sebep ve delil olarak kabul edilmektedir.

Sonra yine ‘Allahu Ekber’ yani baştaki ‘lisan-ı kal’de yaşamış olduğu lisan-ı kal’ın hali ve nihayet “La İlahe İllallah.’’ Evet amenna ve saddakna’’ bizde bütün kâinatın vücudunun zerratı adedi sayısınca tasdik ederiz!

İşte Üstadın bütün kâinata haykırmış olduğu; “Kâinatta en yüksek hakikat imandır ve ondan sonra namazdır!’’ hakikatı.

Dipnot:

1- Şuâlar On Birinci Şuâ (Meyve Risalesi) s. 377.

Okunma Sayısı: 2861
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Halil İbrahim Karahan

    20.8.2021 04:52:11

    Allah razı olsun

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı