“Liderler Açık Oturumu”, 15-20 yaş grubundakilerin bilmediği ve görmediği, daha büyüklerin de nerdeyse unuttuğu ve özlediği bir kavramdır.
Bilindiği gibi açık oturum, geniş kitleleri ilgilendiren bir konunun, konuyla ilgili uzmanlar tarafından bir başkan yönetiminde ve dinleyiciler önünde tartışıldığı konuşmalara denir.
Diğer bir ifadeyle güncel bir olay veya toplumu ilgilendiren bir sorunun dinleyiciler önünde bir başkan yönetiminde tartışıldığı konuşmalara açık oturum denir.
Açık oturum kalabalık bir izleyici önünde gerçekleştirilir. Bir salonda topluluk önünde olabildiği gibi, radyo veya televizyondan da yapılabilir.
Konusu önceden belli olan açık oturumda bir başkan ve en fazla altı konuşmacı vardır. Başkan zamanı iyi kullanmalıdır.
Bunun için konuşmacılara eşit süreler verir, sorularla konuşmacıların bakış açılarını sınırlandırır veya genişletir.
Başkan konuşmacılara soru sorar. Programın sonunda ise önceden not aldığı konuşmaları özetleyerek birbiriyle ilişkilendirir.
Katılımcı-konuşmacıların siyasî parti liderleri olduğu bir açık oturum ‘liderler açık oturumu’dur.
Özellikle seçimlerden hemen önce mutlaka bütün parti liderleri bir açık oturumda bir araya gelir ve kamuoyu önünde son kozlarını oynarlardı.
Meselâ 1991 seçimi öncesindeki açık oturumda zamanın siyasî parti liderleri Erdal İnönü, Bülent Ecevit, Doğu Perinçek, Süleyman Demirel ve Necmettin Erbakan, Can Okanar’ın moderatörlüğünde bir araya gelmişlerdi.
Seçime damgasını vurmuş olan bu açık oturum yakın tarihin unutulmaz olaylarından biridir.
Dikkat ederseniz eski bir şeyi hikâye ederek anlatıyorum. Gerçekten unutmuşuz, ama özlemişiz.
Eskideki gibi olsaydı referanduma bir haftanın kaldığı bu günlerde bütün liderler bir televizyonda bir araya gelirdi ve görüşlerini paylaşır, sorunları tartışırlardı.
Vatandaş sonuç hakkında tahminler yapabilirdi.
Fakat özellikle son 15 yıldır liderler tek tek çıkıp konuşuyor.
Artık bunu liderlerin bir araya gelmekten çekindiklerine mi, yoksa kendlerine güvenmemelerine mi verirsiniz, yoksa birbirlerine tahammül edememelerine mi verirsiniz bilemem…
Ama kim ne derse desin, liderler açık oturumu konusunda geri gitmişiz.