Geçtiğimiz iki haftadır devlet ile ilgili yazdık. Bugün de “devlet çeşitleri” ile devam etmek istiyorum.
Devleti oluşturan üç unsurunun (toprak, egemenlik ve insan) niteliğine, ölçüsüne ve kaynağına göre siyasî ve organik yapı bakımından farklı devlet şekilleri ortaya çıkabilir.
Meselâ egemenliğin kaynağına göre devlet şekilleri şöyle örneklendirilerek açıklanabilir:
Monarşik devletler: Egemenliğin tek kişiye ait olduğu devletlerdir.
Aristokratik devletler: Egemenliğin asiller veya zenginler gibi seçkin bir grupta olduğu devletlerdir.
Oligarşik devletler: Egemenliğin belli bir sınıf veya gruba ait olduğu devletlerdir.
Teokratik devletler: Egemenliğin kaynağının dine dayandığı devletlerdir.
Demokratik devletler: Egemenliğin halka ait olduğu devletlerdir.
Devletler organik yapı bakımından da üniter ve federal devletler şeklinde ayrılabilir.
Üniter devlet ne demek, federal devlet (federasyon) ne demektir?
Üniter devlet, merkezi idarenin üstünlüğüne dayalı ve idarî birimlerin sadece merkezi yönetimin devretmeyi uygun gördüğü yetkileri kullanabildiği, tek bir birim olarak yönetilen devlet demektir. Üniter devlet, bölünmez bir bütündür. Üniter devlette bölge, il ve ilçe gibi idarî bölümler ve mahalli yönetimler bulunabilir. Ancak bunların sadece idarî yetkileri vardır.
Yasama ve yargı yetkileri yoktur. Her yerde aynı anayasa ve aynı kanunlar uygulanır. Mahalli yönetimler iç işlerinde sosyal hayatı düzenleyen basit düzenlemelere gidebilir, fakat bağımsız hukukî düzenlemeler yapamazlar. Meselâ, Anayasası’nın 3. maddesine göre, “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür”. Bu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin “üniter devlet” olması demektir. Yani Türkiye’de farklı kanunların geçerli olduğu, farklı yönetim bölgeleri ya da ‘federatif-özerk’ yapılar yoktur. Türkiye’de üniter devlet yapısı, merkezî idarenin merkez, taşra ve yurtdışı teşkilâtları ile mahallî yönetim teşkilâtlarından oluşmaktadır.
Federal devlet veya federasyon, ise coğrafi yapılarına göre oluşmuş birden fazla devletin kendi istekleriyle bir araya gelerek dışarıya karşı tek bir siyasî güç olarak görülmeleri ve bu amaçla kurdukları yapının, kendisini oluşturan devletlerin üzerinde olması, iç işlerinde ise, yine aralarındaki anlaşmaya göre geniş veya dar ölçüde özerk olmaları ile oluşan devlet sistemidir.
Federal devlet bu anlamda iç yapıları itibariyle özerk olan devletlerin (federe devlet) oluşturduğu siyasî bir birliktir. Federe devletlerin her biri kendi ülkesine ve anayasasına sahip iken diğer devletlerle olan ilişkilerin düzenlenmesinde yetki federal devlete aittir. Bununla birlikte federe devletlerin içinde kendi yasama, yürütme ve yargı organları da vardır. Fakat kanunlar üst devlet (federal devlet) kimliğine ait anayasaya aykırı olamazlar.
Türkiye’de son dönemlerde başkanlık sistemi, sürekli olarak üniter ve federal devlet sistemi ile ilişkilendirilerek tartışıldı. En çok bilinen başkanlık sistemi olan ABD’nin federasyon olması, insanları başkanlık sisteminin olduğu ülkelerin mutlaka federasyon olduğu yanılgısına düşürüyor. Özellikle başkanlık sistemi ile Türkiye’de kaçınılmaz olarak ülkenin eyaletlere bölüneceğini ve mevcut üniter yapının yerine federasyonun yani federal sistemin geleceğini zannedenler vardır. Bu yanlış. Başkanlık sistemine rağmen Türkiye üniter yapısını muhafaza edecektir.