Sözler’i ve Yeni Asya’yı görünür kılmak, hem de kalıcı reklamlarla ila ve ilan etmek, bu memleketin manevi ömrüne bereket katacaktır.
Son yazımızı “Madem ümitliyiz, ‘aktif ümit’li olmalıyız. Onun da adı ‘ümitle beklemek’ değil, ‘ümitle ve daha çok çalışmak’” diye bitirmiştik.
Bu yazı ise ümitle çalışmaya dair bir teklif yazısıdır. Önce zihnimizi hazırlayalım:
Ankara’dan Bolu’ya otobandan giden Yeni Asya okuyucuları iyi bilirler.
Yemyeşil ormanların içinden Bolu’ya doğru inerken, yolun solundaki kırmızılı kocaman bir levha, iki kilometre öteden, dostlara, hatta renk körü olanlara bile kendisini gösterir ve sevdirir:
Beyaz zemin üzerine “Yeni Asya” markası ve Yeni Asya’nın koruyup sahip çıktığı asıl değer durumundaki “Sözler” kitap kapağı yan yana. Muhteşem ikili!
Yakınlarda yeniden önünden geçtik. Heyecanlanmamak elde değil.
(Yeri gelmişken söyleyelim: O muhteşem kitap kapağının yaldızlarının yenilenme zamanı gelmiş. Bolu’lu himmet sahiplerini bekliyor.)
Seyahatlerimizde, biraz da marka hukukçusu olmanın getirdiği meslekî bir merakla, yol kenarlarındaki büyüklü küçüklü totemleri ve marka levhalarını izler ve inceleriz.
Yıllardır, Bolu’nun da tesiriyle, “Acaba bir Yeni Asya ve Sözler levhası daha görür müyüz” diye de merak ve dua ederiz.
Son zamanlarda bir şey daha görür olduk.
Otoban ve karayolu kenarlarındaki çok sayıda marka reklam toteminin giydirmesi boşalmış. Karkası veya tahtası görünür halde bırakılmış ve hatta terk edilmiş halde duruyor.
Her boş ve hazır totem görüşümüzde de aklımıza şu geliyor:
Buraların hamiyetperver Yeni Asya okuyucuları nerelerdedir?
Bu boş totemleri Sözler ve Yeni Asya ile doldurmak için kime ne vazife düşer?
Mesela bize, bu yazıyı yazmak dışında ne görev düşer?
Yeni Asya’nın yöneticilerine ne görev düşer?
Bu sorularla baş başa iken Yönetim Kurulu Başkanından da öğrendik ki yönetim bu konuyu zaten gündemine almış. Mahallerdeki hamiyet sahiplerini proje ve teknik destekle teşvik etmek için kararlı imiş. Heyecanlandık. Ümitlendik.
Zira Sözler’i ve Yeni Asya’yı görünür kılmak, hem de kalıcı reklamlarla ila ve ilan etmek, bu memleketin manevi ömrüne bereket katacaktır.
Ey Yeni Asya yazarlarını ve çalışanlarını gönülden tebrik eden, daha iyisi için teklif sunan, tavsiyelerde bulunan ve gazeteye uzun ömür dileyen değerli okuyucular. Dostlara ve meleklere “Ellilik Gazete’nin okuyucusuna bu yakışır” dedirtme zamanı.
Hadi bakalım, hareketlenin. Şimdi Yeni Asya’nın ömrünü ömr-ü ebediye çevirmek için fiilî dua zamanı. Ve bu vazife sizde…
Siz konuyu meşveretinizin gündemine alın, en uygun totemi bulun ya da dikin, onu giydirmek kolay…