Anadolu Ajansının geçen günkü haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geleneksel değerleri destekleyen ve “neoliberal değerler”e karşı çıkan yabancıların Rusya’da oturum izni almalarına kolaylık getiren bir kararnameyi onaylamış.
Rusya güya dünyaya diyor ki “ben bir tercihten yanayım, sizi de tercihe davet ediyorum.”
Yine habere göre Rus Hükümeti vatandaşları için, “yıkıcı neoliberal fikirlerin dayatıldığı” ülkelerden oluşan bir liste hazırlayacakmış. (Bu liste herhalde Rus vatandaşlarına yönelik olarak ve “o ülkelere gitmeyin, gidecekseniz de nereye gittiğinizi bilin” anlamında bir liste olacaktır.)
“Neoliberal değerler” ne demektir?
Haberi yazanların, “neoliberal değerler” derken LGBT savunuculuğunu öne çıkardığı açık. Zira haberin devamında şu bilgi yer alıyor:
“Rusya’da LGBT hareketi Kasım 2023’te ‘aşırılıkçılık’ olarak kabul edilmiş ve ülkedeki faaliyetleri yasaklanmıştı.”
Rusya’nın LGBT meselesindeki net tavrı dünyaca malum.
Sadece Rusya değil başka birçok ülkenin devleti de bu mesele üzerinden ahlaka ve fıtrata karşı savaş açan ahlaksızlık meraklılarını ve “hürriyet” adına onları destekleyenleri hoş karşılamıyor ve müsamaha göstermiyor.
“Neoliberal değerler” ile ahlaksızlık serbestliğinin kast edildiğini varsayarsak mesele yok.
Ancak “neoliberal anlayış” demek “yeni özgürlükçülük anlayışı” demek.
İçine herkes istediğini koyabilir ve koyuyor.
Ferdî hürriyetin doğru tarifi şu: “Hem kendisine ve hem de başkasına zarar vermemek kaydıyla serbest olmak.”
Ama umumi hürriyetin tarifi de şu: “Devlet milletin hizmetkârıdır ve iktidara muhalefet etmek de haktır.”
O halde bu haberin siyasi hürriyetler meselesine de temas eden bir yönü var:
Acaba haberi yazanlar ve edite edip AA’da yayınlayanlar “Erdoğanizm” hesabına “Putinizm güzellemesi” yapmak istiyor olabilir mi?
Bilhassa Batı’da yaşayan ve yaşadığı ülkedeki devletin ahlak politikalarından memnun olmayan kaç kişi “daha ahlaklı bir ülke” diyerek ya da “ahlaksızlığa karşı daha net duruşlu bir devleti var” diyerek Rusya’ya göçmeye niyetlenir?
Umumi ve siyasi hürriyetlerin olmadığı bir ülkede ahlakın devlet eliyle korunması kime ne ifade eder?
Unutmayalım ki Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi 2022 yılında Rusya’nın Konsey üyeliğini askıya almıştı. Ardından ihraç kararı geleceğini anlayan Rusya da “mertlik bende kalsın” diyerek kendisi çıkmıştı.
Bu olay her ne kadar Ukrayna-Rusya savaşı dönemine denk gelse de asıl sebebi Rusya’nın insan hakları ve demokrasi karnesinin zayıflarla dolu olması ve AİHM mahkumiyetleri idi.
Düşününüz ki bir ülkede iktidar yüzde seksen yedi oyla yerinde duruyor ve ana muhalefet lideri kim vurduya kurban gidince iktidar buna üzülmüyor!
Ve unutmayalım ki birileri Türkiye’yi de Rusya’nın yolundan götürmeye çalışıyor.
Kamusal adalette muhalefetin meşru ve samimi bir denge unsuru olarak bulunmadığı bir ülkede devletin ahlâkî duruşunun değeri nedir?
Bunu, zaman, görenlere gösterecek.
Ama bunu Türklerin görmesi için Anadolu Ajansı Rusya masası görevlilerinin Putin’in yeni kararnamesinin sonuçlarını da izlemesi ve Türk kamuoyuna duyurması lazım.
AA’da bunu yapacak tarafsız ve objektif babayiğit var mı?
Varsa ve gösterirse biz de “AA Erdoğan despotizmini destekleme adına Rusya ve Putin güzellemesi yapıyor” şüphemizden kurtuluruz.
Yoksa, şüphemiz makuldür.