"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Devletin hukuku ve ahlak

Ahmet BATTAL
06 Eylül 2024, Cuma
Putin ve totalitarizmi hakkında yazdığımız seri yazı umduğumuzdan daha büyük ses getirdi ve çok değerli yorumlarla bereketlenip süslendi.

Serinin ilk yazısında şu cümleye de yer vermiştik:

“Umumi ve siyasi hürriyetlerin olmadığı bir ülkede ahlakın devlet eliyle korunması kime ne ifade eder?”

Yazı serisine gelen yorumlarda bu cümle bazı okuyucuların dikkatini çekti. Biraz daha açalım:

Herhangi bir devlet hakkında kanaat beyan ederken ya da hüküm verirken, sayıca az ama entelektüel kalite itibariyle belirli bir seviyeyi yakalamış insanların o devleti nasıl algıladığına bakmak gerekir. Zira geri kalan çoğunluk ya sadece yaşar ya da olayları ve ilişkileri entelektüel azınlığın çizdiği çerçevenin içinde kalarak algılar.

Bugünün devletleri genellikle zahirî bir kuvvete ve saltanata dayanır. Vatandaşların ve ilişkili yabancıların büyük çoğunluğu, devletin kurallarına müeyyidesinden korktuğu için uyar ve bir süre sonra bu o insanlarda meleke haline gelir: “Bu kural bana ve uyuyorum” der.

Devletin emir ve yasaklarına içinden gelerek ve samimiyetle sahip çıkıp tabi olanların oranı ve etkisi ne kadar artarsa devlet o ölçüde “sahiplenilen” devlettir.

Diğer ifadeyle, bir devlet, vatandaşları tarafından ne ölçüde “sahiplenilen devlet” ise koyduğu kurallara içtenlikle uyma nisbeti de o ölçüde artar.

Sahiplenilen devlet, yabancılar için aynı zamanda imrenilen ve vatandaşı olunmaya çalışılan devlettir. Dünyada dolaşan pasaportların kalitesi konusundaki fark bunu gösterir.

Buna karşılık müeyyide korkusu ile kendisine tabi olunan devletlerin vatandaşları çoğunlukla başka ülkelere kaçmaya çalışır.

Devletin koyduğu kuralların belirlenmesinde vatandaşların ekseriyetinin rızasının alınması o kuralların gönüllü uygulanabilirliğini artırır. Rıza ne kadar artarsa kuralın uygulanma ihtimali de o ölçüde artmış olur: Vatandaş “bu kural benim bana kuralım, bu sebeple uyuyorum” der.

Yüksek rıza ile belirlenmiş kuralların çokluğu, vatandaşın devletten memnuniyet seviyesinin de artması demektir.

Yüksek rızanın sürekli hale gelmesinin adı demokrasinin kurumsallaşmasıdır. Demokrasi muhalefetin meşru olduğu rejimdir.

Devletin ahlak ve hürriyetle ilişkisine gelince…

Sosyal hayatta tezahür eden ahlak prensipleri bir yönüyle içseldir ve insanın iç dünyasına aittir. Ama bir yandan da topluma ve dolayısıyla devlete aittir. Bu sebeple ahlak hem inanç ve dinle ve hem de hukuk ve devletle ilgilidir.

Öte yandan hukuk kurallarının çoğu ahlak kurallarına atıf yapar. Böylece ahlaka aykırılığı hukuka da aykırılık haline getirir ve ahlak kuralları hukuki müeyyideye kavuşturulmuş olur. Bu her devlet için böyledir.

Ancak hangi ahlak kuralının hukuka da aykırı sayılacağı konusunda devletler arasında tercih farklılıkları vardır ve bu normaldir.

Ahlak kurallarının tümünü kaldırmayı düşünecek bir devlet olmaz ama liberalizm ya da özgürlükçülük adına diyerek ahlaksızlığı tavsiye ve terviç edip yaygınlaştıracak bazı devletler bulunmuştur ve bulunabilir.

Buna karşılık ahlaksızlığı kanunla engelleme konusunda haklı olarak “ileri giden” bazı devletler de bulunmuştur ve bulunabilir.

Ancak bu çözümün toplumun ahlakını gerçekten yükseltebilmesi için, bu maksatla konulan kuralların gönüllülük ve sahiplenme esasına olabildiğince uygun şekilde belirlenmiş ve benimseniyor olması gerekir.

Bunun için ise bilhassa bu çağda, müzakere ve toplumsal mutabakat kültürü yani demokrasi şarttır.

Okunma Sayısı: 1312
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin Şahin

    6.9.2024 23:58:06

    Tebrikler..Teşekkürler.. Demokrasi.. Açık rejim.. Günümüz dünyasında başka yolu da yok.. Zira medenilere galebe çalmak ikna iledir. Söz anlamayan vahşiler gibi icbar ile değildir....

  • Lazgin Demir

    6.9.2024 21:42:42

    Cây-ı dikkattir ki; merkez-i Hilafet uleması ve Dârü'l-Hikmet ve zabıta-i ahlâkiye ile fuhuş, işret, kumar gibi kebairi izale değil, tevkif edemediler. Anadolu Hükûmeti'nin bir emri ile, bütün işret, kumar gibi kebairler men' edildi. Demek desatir-i hikmet, nevamis-i hükûmetle; kavanin-i hak, revabıt-ı kuvvetle imtizac etmezse, cumhur-u avamda müsmir olamaz. (Tuluat) Sosyal hayatı alakadar eden meselelerde ifsadatin önüne geçmek devletin ve hükümetin vazifesidir. Bu noktada avama hürriyeti tanımak, onları şeytanın istibdadına itmektir. Rusya'daki totaliterizmin ekseri bu kabildendir. Komünizmden yeni çıkmış, hala ciddi bir komünist nüfusu bulanan, yakın zamanda ahlaken sukut etmiş bir halkı bünyesinde tutan bir hükümet elbette bir derece totaliter olacak. Hem de küresel deccaliyet komitelerinin her taraftan insanları ifsad etmeye çalıştığı bir zamanda....

  • Erhan

    6.9.2024 14:14:46

    Eğitim bireyin zihinsel duygusal ödense ve sosyal yönden gerek kendisi gerekse bulunduğu toplum adına kendisi geliştirmesidir. biz yapmış olduğumuz eylemler sonucunda baktığımızda hangi topluma mensup olduğumuz belli değil. Yalan bizde, üçkağıt bizde, sahtekarlık bizde, dalavere bizde, zülüm bizde, hakaret bizde, riyakarlık bizde takiye bizde bukalemun gibi renkten renge girmek bizde, hak hukuk adalet haykıran insanlara zulmetmek bizde. geçmiş olsun Türkiye. Bediüzzaman’ın dediği gibi devir imanı kurtarma devridir. herkes buna göre gereğini yapsın.

  • Salih baş

    6.9.2024 13:34:26

    Demokrasiyi unutalım artık ABD bizi batı blokundan çıkardı doğu blokuna attı Rusya tam demokrasiyi oluşturur mu bilmem ama ileri demokrasi hayal artık bize

  • Mehmet

    6.9.2024 11:15:40

    İleri demokrasi seviyesi ile alakalı bir yazı kanaatimce sizinle aynı yönde bir kaç kelimelik ilavelerle; fıtratı esas alan milletlerde yasaların,kuralların (ayrıntı kısmında) bizzat oluşumunda katkısı ve etkisi olduğu katılımlı sistemlerde sahiplenirken devlet manası oturmuş olacaktır.Rızasına (keyfiyetli ekserin) muhalif bir şey de anında reaksiyoner bir topluluk.

  • Pelin Kurukahveci

    6.9.2024 09:58:40

    Devler kuralları ayırım yapmadan uygulamalı. İnsanlarda kuralları delmemek için ahlaklı davranmalı. Hastabe randevusu için bile torpil ayarlayanlar var.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı