Yeni Asya gençleri, hizmetlerini Kur’ân’ın emri olan istişare ile yaparlar. Mesleklerinin muhabbetleriyle yaşar ve daima onun revacına çalışırlar. Her biri birer muhabbet fedaisidir. İttihad-ı İslam’ı hayatlarının gayesi yaparlar.

Yeni Asya gençliğini iman hizmetlerinde, içtimaî ve siyasî hayattaki tercihlerinde isabetli kılan; sadırdan değil satırdan beslenmeleri, şahsa değil, şahs-ı maneviye güvenmeleridir. Kimseden hediye almazlar; fani, dünyevî imkânlara tamah etmezler ve iman kardeşleriyle iftihar ederek, ihlâs ve uhuvvet düsturları içerisinde yaşarlar.

Yeni Asya gençliği, tıpkı Yeni Asya şahs-ı manevisi gibi, günlük hayatta karşılaştıkları her meseleye ‘Risale-i Nur bu konuda ne diyor?’, ‘İstişare ile yayın yapan Yeni Asya bu konuda ne yazıyor?’ diyerek, fikirlerini zenginleştirirler. Böylece günlük hayatları, bakışları, faaliyetleri ibadet hükmüne geçer. Bundan dolayı Yeni Asya Nur dershanelerinde kalan gençlere Yeni Asya Nur Talebeleri denir.

Yeni Asya Nur Talebeleri, arkadaşlarıyla birlikte kaldıkları evlerde işlerini istişare ile yaparlar. Bu onların sonraki hayatlarını da istişare ile yaşamaya sevk eder. Amellerinde rıza-ı İlâhî vardır. 

Müsbet hareket ederler. İmandan gelen bir cesaretleri vardır. Kendilerine değil, şahs-ı maneviye güvenip, dayandıkları için kandırılamazlar. Onlar omuzlarındaki dâvânın farkındadırlar. Kardeşleriyle ittihat içerisindedirler. İlâ-yi kelimetullahı hayatlarının gayesi yaparlar. Hakkı, adaleti, hürriyeti günlük hayatlarında lisan-ı hal ile yaşarlar. Risale-i Nur hakikatlerini âleme neşreden gazetelerine, dergilerine, kitaplarına sahip çıkarlar. Elmas hükmündeki iman dâvâlarını şişeler hükmündeki fani, dünyevî menfaatlerle değiştirmezler. İman hizmetini en yüksek dünyevî makama tercih ederler. Böylece Yeni Asya Nur gençliği, iman ve Kur’ân hizmetlerinde, vicdan rahatlığı içinde kulluğu huzur ile yaşarlar ve saadete nail olurlar.

Böyle bir hizmet hayatı, siz gençleri ‘ebedî gençliği kazananlar’ zümresine nail edecektir inşaallah. 

Nice hizmet dolu yıllara…