"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Siz hangi gruptansınız?

Saliha FERŞADOĞLU
15 Mayıs 2013, Çarşamba
Sokakta oyun oynamanın lezzetini bilir misiniz? Ben pek az bilirim; fakat verdiği hazzı, keyfi bugün dahi unutabilmiş değilim.

Hayatın şahitliğidir sokak; hayatın kendisi. Öğrenmeyi öğrenmenin provasıdır, şimdinin ve geleceğin inşası. Ne televizyonda seyredilenler daha gerçek ne internette edinilen bilgi daha sahici. Sokak, düpedüz kendini ve diğer mahlûkatı keşfetmenin asıl yolu. Buradaki şahitliktir bilgiye yol açan, tecrübeyle kol kola yürüyüşe çıkan.
İyi kötü, güzel çirkin ne varsa hepsini bir tepside sunar sokak insana. Bazen el, muzır olana uzanır; bazen göz, fenayı örnek alır. Zamanla öğrenir her nefis sahibi doğruyu, yanlışı.
Öğrenmekten çıktık yola. Öyleyse bir soruyla devam edelim bu noktada. Küçük bir kardeşiniz veya çocuğunuz olduğunu varsayalım. Oyun oynarken arkadaşlarıyla, namaz vakti giriyor. Müezzinin de sesi pek tuhaf bugün, biraz çatallı biraz hasarlı. Üşütmüş yahut yıpranmış olmalı. Çocuk bu ya başlıyor ezanı alay edercesine okumaya. Arada kıkırdıyor ve devam ediyor kaldığı yerden taklit yapmaya.
Siz, bu manzaraya şahit olduğunuzda ne yaparsınız?
Okumayı bırakın ve düşünün. Sadece bir dakika.
Birinci gruptakiler: Ağzına acı biber sürerim. Gör bak bakalım bir daha yapıyor mu bu terbiyesizliği!
İkinci gruptakiler: Enseye bir tane şaplak! Haylaz çocuk nereden öğreniyor bunları?
Üçüncü gruptakiler: Karşıma alır, güzelce konuşurum. Ezanın, İslâm’daki yerini anlatır, dinî değerlere saygı duyması gerektiğini hatırlatırım.
Dördüncü gruptakiler: Benim çocuğum yapmaz öyle şey. Kesin bir başkasından öğrenmiş olmalı.
Şimdi size Mahzure’nin öyküsünü anlatacağım.
Medine sokaklarında arkadaşlarıyla oyun oynarken Mahzure, ikindi güneşi vakti haber veriyor. Hayye ale’s- salâh nidasını duyan Müslümanlar işini gücünü bırakıp bir soluk almak, Rabbiyle muhabbete dalmak üzere mescidin yolunu tutuyor.
Bu esnada Mahzure, nedendir bilinmez, kötü bir taklitle ezan okuyor. Arkadaşları gülüşüp durdukça o kendinden geçiyor.
Kutlu dâvete uyanlar arasında olan Allah Rasulü şahit olunca bu manzaraya, usulca yanaşıyor Mahzure’nin yanına. Tam karşısına geçip:
“Haydi, bana da bir ezan oku bakalım.” diyor.
Mahzure şaşkın, Mahzure bin pişman. Ne diyeceğini, ne söyleyeceğini şaşırıyor. Hz. Peygamberin (asm) isteğini geri çeviremez. El pençe ezanı okuyor. Arada hatalar yapıyor. Rasulullah (asm) kızmadan, sinirlenmeden yanlışlarını düzeltiyor küçük çocuğun. Nihayet ezan bittiğinde rahat bir nefes alıyor Mahzure.
Diğerlerinin meraklı bakışları arasında, Peygamberimiz (asm) başını okşuyor, sırtını sıvazlıyor pişmanlığı yüzünden okunan Mahzure’nin. Ardından:
“Mübarek olsun.” diyor. Hızlı adımlarla mescidin yolunu tutuyor.
Beşinci gruptakiler: Ne yapmalıyım? Acaba Allah Rasulü olsa nasıl davranırdı? Onun gibi yapmalı. Kitapları karıştırmalı, hadis okumalarına yeniden başlamalı.  
Sahi, siz hangi gruptansınız?

Okunma Sayısı: 1070
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı