Tarihçe-i Hayat - page 981

Eski devrin din ehline ve Kur’ân ehli olan “Nurcular”a
karfl› takip etti¤i zalimâne siyasetin onlar› bu hale düflür-
dü¤ünü Demokratlar idrak edecek bir seviyede olduklar›
için, onlar›n pusular›na düflmeyeceklerine itimad›m›z
vard›r.
Eski devrin belli bafll› fliar› malûmdur. Demokratlar, be-
kalar›n› temin etmek isterlerse, tamam›yla bu fliara karfl›
bir siyaset takip etmeleri icap eder; bir taraftan komüniz-
me karfl› fliddet, di¤er taraftan dini ve din ehlini himaye.
Aç›kça ve mertçe bu yolda yürümek mecburiyetindedir.
Bu hususta gösterece¤i en ufak bir zaaf, yahut en ufak
bir samimiyetsizlik onu Halkç›lar›n çukuruna düflürür.
Biz Nur Talebeleri, kat’iyen siyasetle ifltigal etmeyiz.
Bizim yegâne emelimiz, memlekette din hürriyetinin ha-
kîkî surette temini, dîne ve din ehline ve Kur’ân ehli olan
Nurculara karfl› çeyrek as›rdan beri devam eden zulüm
ve tazyikin tamam›yla bertaraf olmas›d›r. Demokrat kar-
defllere tavsiye ederiz; Devr-i Sâb›k›n fleytankârâne
oyunlar›na, hilelerine aldanmas›nlar, onlar›n düfltükleri
dalâlete düflmesinler, milletin ruhunu ve iradesini onlar
gibi istihfaf etmesinler, komünizme ve dine karfl› tuttuk-
lar› do¤ru yolda azimle devam etsinler.
ì@Ġ
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 981
I
SPARTA
H
AYATI
kimse.
ruh:
dirilik kayna¤›, hayat›n te-
meli ve sebebi olan manevî var-
l›k.
fleytankârane:
fleytancas›na.
fliâr:
iflaret, belirti, ay›rt edici ifla-
ret.
suret:
biçim, flekil, tarz.
Talebe:
ö¤renci.
tazyik:
zorlama, bask›, s›k›nt› ver-
me.
temîn:
sa¤lama.
yegâne:
biricik, tek, yaln›z.
zaaf:
bir fleye karfl› duyulan afl›r›
istek, düflkünlük.
zâlîmâne:
zalimce, zulmedercesi-
ne.
zulüm:
haks›zl›k, eziyet, iflkence.
asr:
yüzy›l.
azim:
niyetli, kesin kararl›.
beka:
bakîlik, ebedîlik, son-
suzluk.
bertaraf:
ortadan ç›km›fl, yok
edilmifl.
dalâlet:
iman ve ‹slamiyetten
ayr›lmak, azmak.
Devr-i Sab›k:
geçmifl devir.
emel:
fliddet arzu, ümit.
hakikî:
gerçek.
hile:
aldatmaya yönelik dü-
zen, desise.
himaye:
koruma, muhafaza
etme.
icap:
gerekme hali, gerekli ol-
ma.
idrak:
ak›l erdirme, anlama,
kavrama kabiliyeti.
irade:
dileme, isteme, bir fleyi
yap›p yapmama konusunda
için olan iktidar, güç.
ifltigal:
bir iflle u¤raflma, mefl-
gul olma.
istihfaf:
küçümseme, hafife
alma, alay etme.
itimat:
dayanma, güvenme.
kat’iyen:
katî olarak, kesin
olarak, kesinlikle.
komünizm:
bütün mallar›n
ortaklafla kullan›ld›¤› ve özel
mülkiyetin olmad›¤› iddias›n-
da bulunan düzen.
malûm:
bilinen, bilinir olan.
mecburiyet:
mecbur olma,
zarurîlik durumu, zorunluluk.
mert:
sözünün eri; özü, sözü
do¤ru.
Nurcu:
Bedîüzzaman Said
Nursî’nin eserlerine ve fikirle-
rine taraftar olan, Risale-i
Nur’lar› okuyup neflreden
1...,971,972,973,974,975,976,977,978,979,980 982,983,984,985,986,987,988,989,990,991,...1390
Powered by FlippingBook