yakn zamanda âlem-i slâma birer numune-i imtisal olup
nur-i hidayeti göstereceklerdir.
Ankara Üniversitesi Nur
Talebeleri namna
Abdullah
ì@Ġ
Ankarada Nurlar neflretmek nimet-i uzmasna
nail olmufl büyük bir âlim ve ehl-i kalp bir zatn
Üstada yazd¤ bir mektuptur.
Sahibül-ihlâs ven-nur vel-kemal vel-irflat mücahid-i
ekber Bediüzzaman Hazretleri,
Meydan- iptilâ ve imtihana lillâh ve fillâh için atld¤-
nz andan bu ana kadar hukukullah ve hukuk-i ibadn
müdafaa ve muhafazasna leylünehar, Hak ve halk huzu-
runda, zatnza has kudret-i ilmiye ve kemaliye ve nuriye
ve irfladiyelerinizle fevkalâde a¤r flerait dairesinde lâyen-
kat denecek derece sayügayret ve himmetle çalflt¤n-
za melek, felek, arfl, kürsî, levn, kalem, arz, semavat,
âlem-i kevn, ins ve cin ve hariçteki ehl-i insan ve slâm
ve bu abd-i âciz, Eflhedü billâh ilâahirid-devran flahid-i
daimî ve ebedîyiz.
Sahibün-nur olan Bediüzzamanmz,
Zat- nuriyelerinizin, abd-i âciz, can ve gönülden dostu-
nuzum. Bu dostlu¤um, gelip geçici, zevale mahkûm dost-
luklardan de¤ildir. Âlem-i manada, bezm-i ezel-i elestüdeki
abd-i âciz:
âciz, zavall kul.
âlem-i slâm:
slâm âlemi, slâm
dünyas.
âlem-i kevn:
varlk âlemi; kâinat.
Âlem-i mana:
gözle gördü¤ümüz
âlemin dflndaki âlem.
âlim:
ilim ile u¤raflan, ilim adam.
Arfl:
gö¤ün en yüksek kat.
arz:
yer, dünya.
bezm-i ezel-i elestü:
Allahn
ruhlar yaratt¤nda, Ben sizin
Rabbiniz de¤il miyim? anlamn-
daki sorusuna ruhlarn Evet Rab-
bimizsin diye cevap verdikleri an.
cin:
gözle görünmez, lâtif cisim-
lerden ibaret bir yaratk.
ehl-i insan:
insanlar.
ehl-i slâm:
slâm toplulu¤u, Müs-
lümanlar.
ehl-i kalp:
maneviyata çok ky-
met veren, kalben Cenab- Hakka
çok yaknlk hissedip çok hikmet-
lerden anlayan zat.
eflhedü billâh ilâ ahirid-devran:
kâinatn sonuna, kyamet kopun-
caya kadar (sonsuza kadar) Al-
lahn varl¤na ve birli¤ine fleha-
det ederim.
felek:
dokuz gök tabakas.
fevkalâde:
ola¤anüstü.
fillâh:
Allah yolunda, Allah rza-
snda, Onun emir ve rzasna uy-
gun olarak.
hariç:
dflar.
himmet:
manevî yardm, ihsan,
lütuf.
hukûk- ibat:
kullarn hukuku, in-
san hukuku.
hukukullah:
Allahn hukuku.
ins:
insan, befler, Âdemo¤lu.
kudret-i ilmiye ve kemaliye ve
nuriye
ve irfladiye: ilim, olgunluk,
nur ve irflat kuvveti.
kudret-i ilmiye:
ilme ait kudret,
ilmin gücü, kuvveti, ilimdeki üs-
tünlük, güçlülük.
988 |
BEDÜZZAMAN SAD NURSÎ
I
SPARTA
H
AYATI
Kürsî:
arfln altndaki gök ta-
bakas.
lâyenkat:
aralksz, durma-
dan, hep, ard kesilmeksizin.
leylünehar:
gece ve gündüz.
lillâh:
Allah için.
mahkûm:
mecbur.
meydan- imtihan:
imtihan
meydan, dünya.
Meydan- iptilâ:
musibete
düflme, belâya u¤rama mey-
dan.
mücahit-i ekber:
en büyük
mücahit, en büyük savaflç.
müdafaa:
savunma, koruma.
muhafaza:
koruma.
nail:
kavuflan, ulaflan, eren.
nam:
ad.
neflr:
kitap basma, çkarma;
herkese duyurma, yayma.
nimet-i uzma:
en büyük ni-
met, en büyük ihsan, lütuf.
nümune-i imtisal:
örnek al-
nacak flekildeki nümune, ör-
nek nümune.
nur-i hidayet:
hidayet nuru.
sahibül-ihlas ven-nur vel-
kemal vel
-irflad: samimiyet
ve nur, kemal ve irflat sahibi
olan kifli.
sahibün-nur:
nur sahibi.
flahid-i daimî:
devaml flahit.
flahid-i ebedî:
ebedî, sürekli
flahit.
say:
ifl, çalflma, çabalama.
semavat:
semalar, gökler.
flerait:
flartlar.
Talebe:
ö¤renci.
zat:
kifli, flahs.
Zat- nuriye:
nurlu zat.
zeval:
sona erme, bitme, yok
olma.