Bediüzzaman Said Nur
Güzel Türk vatannn yetifltirip bütün befleriyete örnek
insan olarak hediye etti¤i büyük dâhi, büyük mürflid ve
muhteflem bir insann ismidir. Doksan yl dolduran ha-
yatnn hergünü birer nur hâlesi, birer fazilet fl¤, bir
azim ve iman halkas hâlinde Türk nesillerinin ruhlarna
ve dima¤larna girmifl ve bu nur, senelerle birçok karan-
lk ruhlar aydnlatarak onlar do¤ru, güzel ve flkl yolla-
ra sevk etmifltir.
lâhî bir zekânn remzi olan büyük üstat Said Nur Haz-
retleri, Allahn müstesna bir lütuf ve keremi olan muh-
teflem dehasn mümin bir azim ve celâdetle bu azîz mil-
letin hayr, terakkisi ve yükselifli u¤runa harcamfl ve
onun nuru Türk hudutlarndan taflarak komflu memleket-
lere, Pakistan ve Endonezyaya kadar yaylmfltr.
Bu nurun fl¤ ve insanlara bahfletti¤i ahlâk ve fazilet
flulelerinin tek bir kymet ve takdir ölçüsünde toplanma-
s mümkün de¤ildir.
Ondaki azim ve irade, ondaki yüksek kanaat ve üstün
insan vasf, hepimiz için örnek teflkil edecek kadar bü-
yüktür.
Yalnz biz de¤il, yalnz Müslümanlar de¤il, bütün in-
sanlk bu büyük insann flahsiyetinde asalet ve necabetin,
ahlâk ve faziletin ve bilhassa yüksek imann bütün göz
TARHÇE- HAYATI
| 973
I
SPARTA
H
AYATI
lâhî:
Allahla ilgili, Cenab- Hakka
dair.
iman:
inanç, itikat.
irade:
dileme, isteme, bir fleyi ya-
pp yapmama konusunda için
olan iktidar, güç.
kanaat:
hrs göstermeden ksme-
tine raz olmak, elindeki ile yetin-
mek.
kerem:
cömertlik, lütuf, ihsan,
ba¤fl.
kymet:
de¤er.
lütuf:
güzellik, hoflluk, iyilik, ih-
san.
muhteflem:
haflmetli, yüce.
mümin:
iman eden, inanan.
mürflit:
irflat eden, do¤ru yolu
gösteren, rehber, klavuz.
müstesna:
benzerlerinden üstün
olan, seçkin, mümtaz.
necabet:
soy temizli¤i, soyluluk,
asillik.
nur:
aydnlk, parlt, flk.
remz:
iflaret, gizli ve kapal bir su-
rette ifade etme.
ruh:
dirilik kayna¤, hayatn te-
meli ve sebebi olan manevî var-
lk.
flahsiyet:
kiflilik.
sevk:
yöneltme.
flule:
parlt, fllt; alev, atefl.
takdir:
kymet verme, be¤enme.
terakki:
ilerleme, geliflme.
teflkil:
oluflturma, flekillendirme.
vasf:
sfat.
asalet:
soyluluk, asil lik.
azim:
niyetli, kesin kararl.
aziz:
izzetli, muhterem, say-
gn.
befleriyet:
beflerîlik, insanlk.
bilhassa:
özellikle.
celâdet:
yi¤itlik, bahadrlk,
kahramanlk, kuvvet ve flid-
detlilik.
dâhî:
son derece zeki, anla-
yfll, deha sahibi.
deha:
ola¤anüstü zeka sahibi
olma.
dima¤:
akl, fluur.
fazilet:
de¤er, meziyet, iman
ve irfan itibariyle olan yüksek
derece.
hâle:
ay ve güneflin etrafnda
bazen görünen parlak flkl
halka, ayla.
hudut:
snrlar.