Tarihçe-i Hayat - page 974

kamaflt›r›c› enmuzeçlerini temafla edebilir. Bütün Türk
çocuklar›, vatanlar›n›n bu kadar ‹lâhî bir zekâya, bu ka-
dar muhteflem bir flahsiyete, bu kadar temiz bir insana
beflik vazifesi gördü¤üne iftihar edebilirler.
Evvelki gün onun bir mahkemesi vard›. Bu mahkeme-
den iki fley ö¤rendik: Biri, asil ve genç Türk neslinin fa-
zîlet ve ulüvv-i ahlâka, yüksek inanç ve iradeye olan de-
rin sayg›s› ve yüksek alâkas›...
Di¤eri de, lükslerini, zenginliklerini, rütbe ve mevkile-
rini ve bugünkü fânî ve sefil varl›klar›n› Türk milletinin
sefalet ve gerili¤inde arayan ve zehirli ilhamlar›n› ve di-
rektiflerini ve kuvvetlerini milletler aras› gizli, devirici ve
bozguncu Türk düflmanlar›ndan alan bir soysuzlar ve ne-
sebleri belirsiz insanlar›n tak›nd›¤› tav›r.
Binlerce münevver Türk gencinin teflkil etti¤i büyük
topluluktan bir miktar irkilerek zehirli, mel’un ve müfsit
kalemlerini korkak ve titrek dahi olsa sinsi sinsi aleyhte
kullanan ve art›k modas› geçmifl olan palavralarla bu k›y-
meti küçümsemek isteyen gürûh.
fiöyle bir mukayese yapabiliriz: Üstad-› Azamla (hâflâ,
mason üstad› de¤il) muas›r olan büyük adam ve Hindis-
tan’›n kurtulufl rehberi Mahatma Gandi. Biri, ‹ngiliz ce-
berutuna, ‹ngiliz emperyalizmine ve onun korkunç istilâ
ve istismar›na baflkald›rm›fl ve y›llarca büyük davas›na
hizmet ederek ‹ngiltere’nin bütün haflmet ve kudretini,
azîm iradesi önünde âciz ve meflûç bir hale getirmifltir.
Bizim bu tipte yetifltirdi¤imiz büyük insan›n mücadele ve
âciz:
zay›f, eli yetmez, gücü yet-
mez.
alâka:
ilgi, iliflki. ba¤.
aleyh:
karfl›, karfl›t.
azîm:
büyük.
ceberut:
zorlama, diktatörlük.
emperyalizm:
bir milletin baflka
bir milleti siyasî, dini, kültürel ve
ekonomik egemenli¤i alt›na alma
faaliyeti, sömürgecilik.
enmûzec:
nümune, örnek.
Evvel:
önce.
fânî:
ölümlü, geçici.
fazilet:
de¤er, meziyet, iman ve
irfan itibariyle olan yüksek dere-
ce.
güruh:
cemaat, topluluk, k›s›m.
hâflâ:
asla, katiyen, öyle de¤il, Al-
lah göstermesin.
haflmet:
ihtiflam, heybet, büyük-
lük.
iftihar:
gurur, övünme.
‹lâhî:
Allah’la ilgili, Cenab-› Hakka
dair.
ilham:
içe, gönüle do¤ma, kalbe
gelme, gönle do¤an fley.
irade:
dileme, isteme, bir fleyi ya-
p›p yapmama konusunda için
olan iktidar, güç.
istilâ:
ele geçirme, kaplama, ya-
y›lma.
istismar:
sömürme.
k›ymet:
de¤er.
kudret:
güç, kuvvet, iktidar.
mason:
dünyevi maksatlarla ku-
rulmufl, s›k› bir dayan›flmay› esas
alan komitac› teflkilât›n mensu-
bu.
mefluç:
felç olmufl, felce u¤ram›fl.
mel’un:
lânetlenmifl, kötülenmifl.
mevki:
yer, makam.
974 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
I
SPARTA
H
AYATI
muas›r:
modern, ça¤dafl.
mücadele:
bir gayeye ulafl-
mak için gösterilen ferdî veya
toplu çaba.
müfsit:
ifsat eden, bozucu,
bozan.
muhteflem:
haflmetli, yüce.
mukayese:
karfl›laflt›rma.
münevver:
nurlu, ›fl›kl›, par-
lak.
nesep:
soy, sop, nesil, atalar
zinciri, silsile.
palavra:
yalana dayanan söz,
her hangi bir konuda, gerçe¤e
ayk›r› söz veya haber, uydur-
ma söz.
flahsiyet:
de¤erli, yüksek kifli.
sefalet:
maddî ve manevî
yoksulluk sonucu meydana
gelen düflkünlük.
sefil:
alçak, afla¤›l›k.
sinsi:
gizli ve kurnaz bir flekil-
de kötülük yapan.
temâflâ:
hayretle ve dikkatle
bakma, seyretme.
teflkil:
oluflturma, flekillendir-
me.
ulüvv-i ahlâk:
ahlâk›n yük-
sekli¤i; yüce ahlâk, yüksek
ahlâk.
Üstad-› Âzam:
en büyük üs-
tad.
vazife:
görev.
1...,964,965,966,967,968,969,970,971,972,973 975,976,977,978,979,980,981,982,983,984,...1390
Powered by FlippingBook