Tarihçe-i Hayat - page 968

Türkiye’de iman ve karakter sahibi her fikir adam›na
yap›ld›¤› gibi, bu kimsenin muhtelif defalar evi aranm›fl,
mahkemelere verilmifl, bütün eserleri, mektuplar› en
ufak teferruat›na var›ncaya kadar müsadere edilerek suç-
suz yere hapishanelerde süründürülmüfltür.
Evet, suçsuz yere diyoruz. Çünkü, vali ve kaymaka-
m›ndan tutunuz da, karakoldaki jandarmas›na var›ncaya
kadar Üstada eza ve cefa etmek, hapishânelerde sürün-
dürmek bir vesile-i iftihar; flefin gözüne girebilmek, ter-
fi-i makam edebilmek gibi süflî h›rslarla yan›p kavrulan-
lar için ise, bulunmaz bir f›rsat olmufltur.
Bu zulüm, bu iflkencenin sebeplerini, o devrin dine
karfl› olan temayülünde, vicdan hürriyetine ve ‹slâmiyete
yapt›¤› bask›da aramak lâz›md›r. Bu hâlin, o devirde hiç
de acayip olan bir taraf› yoktur. Zira, o devirde, memle-
kette dinsiz, materyalist, behimî hislerin zebunu köle
ruhlu bir nesil yetifltirilmek istenirken, bu zat›n kendi ha-
yat›n› istihkâr derecesinde ortaya at›l›p hürriyetle, ahlâk-
la, imanla meflbu, hayvanî hislerin esiri olmayan bir
gençlik istemesi ve bu u¤urda çal›flmas›, elbette hofl gö-
rülmezdi. Millet haklar›n› çi¤neyip, milyonlar›n s›rt›ndan
ahtapotlar gibi geçinmeyi fliar edinenler için korkulacak
bir hâldir bu. Takipler, bask›lar senelerce devam etti.
Onunla konuflanlar›n, mektuplaflanlar›n, hizmetine ko-
flanlar›n evleri arand›, kendileri Afyon hapishanesinde
çürütülerek çoluk çocuklar› sokaklarda sürünmeye mah-
kûm edildi.
acayip:
flafl›rt›c› ve hayret verici
fleyler.
behimî:
hayvanca, hayvancas›na,
hayvan gibi.
cefa:
eziyet, s›k›nt›, zulüm.
eza:
eziyet, incitme, can yakma.
hayvanî:
hayvanca.
h›rs:
açgözlülük, kanaatsizlik.
iman:
inanç, itikat.
iflkence:
bir kimseye verilen
maddî-manevî s›k›nt›, eziyet.
istihkâr:
hakir görme, hor görme,
küçümseme, k›ymet vermeme.
968 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
I
SPARTA
H
AYATI
mahkûm:
mecbur.
materyalist:
materyalizmi
benimseyen, her fleyi madde-
de arayan, maddeci.
meflbu:
doymufl, tok.
muhtelif:
türlü türlü, çeflitli.
müsadere:
toplatma, elden
alma.
nesil:
soy, zürriyet.
ruh:
dirilik kayna¤›, hayat›n
temeli ve sebebi olan manevî
varl›k.
fliâr:
iflaret, belirti, ay›rt edici
iflaret.
süflî:
afla¤›l›k, baya¤›, âdi.
teferruat:
ayr›nt›lar, dallar,
bölümler.
temayül:
bir yana veya bir
kimseye fazla taraftarl›k ve
sevgi gösterme, ilgi duyma..
terfi-i makam:
makam itiba-
riyle yükselmek.
vesile-i iftihar:
iftihar vesile-
si, övünme sebebi.
vicdan:
insan›n içindeki, iyiyi
kötüden ay›rabilen, iyilik et-
mekten lezzet duyan ve kö-
tülükten elem alan manevî
his.
zat:
kifli, flah›s.
zulüm:
haks›zl›k, eziyet, ifl-
kence.
1...,958,959,960,961,962,963,964,965,966,967 969,970,971,972,973,974,975,976,977,978,...1390
Powered by FlippingBook